Harem bilmecesi

banner113

Harem Otobüs İşletmecileri ve Acenteleri Derneği Başkanı Kemal Kolaçoğlu: Seçimlerden önce Sayın Kadir Topbaş Başkanımız, Harem Otogarı’nın, 2016’da taşınacağını söyledi. Harem, her gün taşınıyor, bunu basından da izleyebilirsiniz. 10 yıldan beri Harem’i bir türlü taşıyamadılar. Ben bunu bir türlü anlayamıyorum. Eğer ki bunlar sizin planınız da programınızda varsa neden yapmıyorsunuz?

banner114
RÖPORTAJ 07.03.2016, 16:10 08.03.2016, 13:10 Taşıma Dünyası
Harem bilmecesi
RÖPORTAJ: KORKUT AKIN

Gün günden ağır geliyor. Karayolu yolcu taşımacılığı sektörü bunca belirsizlik arasında bir taraftan sektörel tartışmalar, bir taraftan verilen sözlerin ne zaman yerine getirileceği, bir taraftan da gelecek kaygıları ile boğuşuyor.

Harem Dernek Başkanı Kemal Kolaçoğlu ile görüştük. Başkan, tabii ki çok dertli… Sadece kendisi için değil, Harem’in durumu ve Harem esnafının geleceğinin belirsizliğiyle ne diyeceğini bilememenin haklı isyanı sinmiş sözlerine: “Bizim sektörümüzün başında bizleri sahiplenecek insan yok. Bunu çok açık ve net konuşuyorum. Bizim sektörümüzde Tüm Otobüsçüler Federasyonu (TOF), Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED), bir de Uluslararası ve Yurtiçi Otobüsçüler Federasyonu (UYOF) var. Bu yapılar otobüsçüyü ve yazıhaneciyi üç beş kelimeyle avutuyor sadece. 

Otobüsçü fedakardır
İnsan vazife aldığında, bu vazifesinin bilincinde olması lazım. Yıllardan beri Ulaştırma B, ama hala dertlerini anlattıkları yok. Ulaştırma Bakanı geçenlerde İstanbul Ticaret Odası’nda ulaştırma ile alakalı toplantısına gelmişti. Sanki önceden bir şeyler anlatmışlar, arkadan tasdik ediyorlar. İşte daha önce Ulaştırma Bakanımız ile görüşmüştük; şu, şu, şu konular da bize yardımcı olacak. Bakan çıktı, zaten otobüsçüyü falan gördüğü yok, ‘falan yerde havaalanı yaptık, kaç kilometre yol yaptık…’ Bundan 10 yıl öncesine kadar senin ne havaalanın ne de uçağın vardı. Bu sektör yıllarca bu insanların hem ölüsüne hem dirisine hizmet etti. Cenazesini taşıdı, eşyasını getirdi, sakatını getirdi, garibanını getirdi, onu götürdü, bunu getirdi. ler oldular, otobüsün altına koydu. Sakladı üzerine de, o cenaze sahiplerini bindirdi. Bugün yardıma muhtaç birisi, bir tane havaalanının kapısında desin ki ‘beni gideceğim şehre kadar götür’. Götürsünler, ben alnını öperim o insanın. Ama otobüsçü öyle değil, otobüsçü çok fedakar insandır. Bizim başımızdakiler bunun bilincinde değil. Bunu bir türlü anlatamadılar. Tutturmuşlar ÖTV, ÖTV; neyin ÖTV’si, mazotun bilmem neyin. Bakan, kestirmeden cevap verdi, lafını ağzına tepti.  mazotun litresi oldu 3 lira dedi. Hangi ÖTV den hangi KDV’den adam böyle bir şey olur mu? 

Senin derdin başka
Şu anda devlet tamamıyla, havayollarına ve o sektörde olanlara değer veriyor. Türkiye’de bundan 3-4 yıl öncesine kadar, 20 bin tane otobüsümüz vardı. Şu anda bu otobüsler düştü yarı yarıya, 7 bin 8 bin tane kaldı. Bu otobüslerin hepsi borçlu. Zaten bireysel otobüsçüyü bitirdiler. Adamın bir otobüs vardı, zarar ede ede, sattı en sonunda borcuyla baş başa götürdü otobüsü geri verdi. Firmalarda otobüs sayısı azaldı. Bu sefer firmalar gittiler üreticilere, 10 tane otobüs alacağız, ihtiyacımız var. İşte KDV’sini hemen kesiyorlar, o KDV’den bir miktar para alıyorlar. Onu önceki kestirdiği faturaya saydırıyorlar, katlamalı borç geliyor, ondan sonra birbirleri ile başlıyorlar rekabet etmeye. Rekabetin vardığı yeri siz de biliyorsunuz…

İki taraflı yanmışız
İstanbul’dan örnek verelim 20 milyonluk İstanbul’da, Esenler otogarı denilen bir otogarımız var. Bu otogarda gerekli hizmet yoktur. Şimdi iki taraflı yanmışız burada. Bir, kendi sektöründeki insana verilmiş yani, ‘alın otobüsçüler siz burayı çalıştırın’ denilmiş. Süresi de 2019’a kadar. 
Eskiden hikaye anlatırlardı. Deli Dumrul köprü yaptırmış, geçenden de geçmeyenden de para almış… İstanbul Otogarı da aynen Deli Dumrul hikayesi. Garajdan içeri girdin. 110 küsur lira bir para vereceksin. O paranın karşılığında hizmet sıfır. Yani o otogarın altındaki bakım yerleri, park yerleri bir rezillik. Adam alt kattan, yukarıya kadar sağlam çıkarsa iyi. Çünkü her türlü insan var orada. Ne güvenlik var, ne denetim var! Hepsi göstermelik. Kapıların girişinde boy boy adamlar koymuşlar. Güvenlikmiş, kamera varmış…”  

Dert bir değil ki…
Harem Dernek Başkanı Kolaçoğlu, öylesine dolu ki dertle… Yana yakıla sorunlara değiniyor. Ama sonu gelmiyor hiçbirinin. Eskiden şarkıların sonu olmaz denirdi, şimdi sorunların sonu yok: “Şimdi, otogarların belediyelere verilmesi konuşuluyor. Belediyeler işi bilmez ki, kafasına göre eskiden böyle köy terminalleri olurdu. Küçük küçük, arabaların geldiği… Belediyeler öyle düşünüyor.  Biraz akılcı olman lazım. Bugün Trakya, Anadolu’dan apayrı bir yerde. Avcılar’a Trakya için bir yer yap o doğru. Avcılar’dan bu tarafa metrobüs var işte, tramvay var, metro var, şu var, bu var. Oradaki yolcu bu terminale gelir, gider, orası tamam. Esenler otogarın var, Alibeyköy’e hiç ihtiyaç yoktu. 2-3 firmanın isteğiyle, Alibeyköy’de terminal yapıldı. İstanbul’un yarısı Anadolu yakasında, 10 milyon insan burada yaşıyor. Harem otogarı bomboş şu anda, hiç kimse yok. Eskiden Esenler’den çıkan 2 bin aracın aracın bin 500’ü Harem otogarına girerdi. Şimdi 100 tanesi İzmit’ten gelen arabalar, 100 tanesi Adapazarı’ndan gelen arabalar. Başka gelen giden yok yani. 

Anadolu’dan Harem’e araç gelmiyor
Adana, Urfa, Diyarbakır, Maraş, Gaziantep, Mersin, Güneydoğu’dan gelen arabalar o taraflardan gelen arabalar Dudullu’da toplanıyor. Mahalle arasında yani, ne bir denetim var ne de sorup soruşturan. Biz bunu Emniyet Müdürlüğü’ne, Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza yazdık. O taraftan gelen kaçak sigara getiriyorlar, çünkü nasıl olsa Dudullu’dan mahalle arasında gelen giden arayan, kollayan, gözeten hiç kimse yok. Ne zabıtası var, ne polisi var. Ne trafiği var. Hiçbir şeyi yok. Araç giriyor o mahalle arasına. Kango arabalar, tespitli bilinen… Çok açık, firma ismi bile veririm ben yani. Bu kadar net gördüğüm yaşadığım şeyler. Ama o araç buraya girmiş olsa, Harem otogarında güvenlik var, devletin polisi var. Polis hemen arabaları kontrol ediyor. Dudullu’da şu ana kadar herhangi bir operasyon duydunuz mu, kimse yakalanmadı. Ama Harem’de gaspçılar da yakalandı, uyuşturucu taşıyanlar da, teröristler de. Yani denetimli bir yer Harem, güvenli.

Öne çıkanlar... Öne çıkanlar... Öne çıkanlar...

Dudullu neresi?
Bizim sektörle alakası olmayan birkaç insan, gittiler orada terminal adı altında yerler açtılar. Büyükşehir Belediyesinin UKOME Daire Başkanlığı, bunlara yetki vermiş, gidip orada kalın. Siz böyle bir yetkiyi nasıl, neye dayanarak veriyorsunuz? Burada devletin parası çalınıyor. Orada biletsiz yolcu bindiriliyor, korsan taşımacılık var. Adam, normal günlerin dışında, kalabalık günlerde, gidiyor dışarıdan bir ucuz otobüs buluyor. Buradan Adana’ya kaç paraya gidersin, 1500 liraya. Yolcudan 3-4 bin lira topluyor. O şoför yolu biliyor mu, sarhoş mu, ehliyeti var mı, arabanın bakımı var mı, yol belgesi var mı? Hiçbir şey yok. Ondan sonra, bayram öncesi yollarda çok kaza oldu. Olur elbette. Sen işini takip etmezsen, işine bakmazsan, oralarda bu araçları kaldırırsan sen, işte her bayramda böyle, 70, 80 insanımız vatandaşımız böyle yollarda telef olur gider. ■

Harem’i ne yapacaklar?
Seçimlerden önce Sayın Kadir Topbaş Başkanımız, Harem Otogarı’nın, 2016’da taşınacağını söyledi. Harem, her gün taşınıyor, bunu basından da izleyebilirsiniz. 10 yıldan beri Harem’i bir türlü taşıyamadılar. Ben bunu bir türlü anlayamıyorum. Eğer ki bunlar sizin planınız da programınızda varsa neden yapmıyorsunuz? İnsanlar valizleri ellerinde, mahalle aralarında terminal arıyorlar. Anadolu’dan bir ablamız gelmiş, Türkçe de bilmiyor, 3 gün Dudullu’da, kimseye derdini anlatamamış, 3 gün orada kalmış… Zabıtalar, ‘Başkan bunun adresini bul’ diye getirdi… Biz memleketini öğrendik, yerini öğrendik, sabahtan öğlene kadar çocuğunu bulduk, teslim ettik. 

Harem’i gözden çıkarmışlar… 
Kemal Başkan öyle dertli ki, Taşıma Dünyası’nın sesini duyuracağı, yetkililerin kulağına taşıyacağı için bütün sorunlarını sıralıyor arka arkaya…
“Şu anda Harem’i devlet gözden çıkarmış. Üsküdar Belediyesi gözden çıkarmış. Esnaf da çok büyük paralar yatırmış 45 yıldır durduğu mekana. Bir otobüs parası vermiş, bir yazıhane almış. Şimdi, buradan çıktığı zaman, bu hakkı kaybolacak. Büyükşehir Belediyesi’nin gişelere girmeden sağ tarafta, TEDAŞ’ın yüksek gerilim hatlarının olduğu yerde, Milli Emlak’a ait 35 dönüm üzerine yapılacak yeni otogar. Tabii, Harem esnafı için yapılacak. Projesini falan çıkardılar. Üsküdar Belediye Başkanımız söyledi, ama bugüne kadar bir başka yetkili de çıkıp zaman ve yer açıklamadı.”

Dudullu’da yazıhanesi olan herkes rantçı 
Trafiğin çok yoğun oluşu sebebiyle, rantçılardan dolayı Harem’e artık daha otobüs gelmiyor. Buradaki esnafın himayesinde olan firmaları götürmüşsün, Dudullu’dan kaldırıyorsun. Yolcuyu düşünen kim? Trafikten çıkayım da yolcu kalmış, gitmiş, bana ne diyor şoförler de. Herkes kendi cebini düşünüyor. Onun için, bizim buradaki mağduriyetimiz söz konusu. Bir an önce yetkililerin özellikle Büyükşehir Belediye Başkanımızın bu işe bir an önce noktayı koyması lazım. İspark’ın devreye girmesi lazım. İSPARK hiçbir federasyon yetkilisini dinlemesin, gelsin buraya. Burada Harem Otogarı yönetimi ile istişare yaparak yeni otogarı hayata geçirsin ve hem yolcunun hem buradaki esnafımızın mağduriyetini gidersin.”



Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159