Özel halkçılar ücretsiz taşımaya makul bir ödeme bekliyor

banner113

Özel halk otobüsçüler Ankara’da TŞOF Merkezi’nde 20 Ekim Salı günü düzenledikleri basın toplantısı ile ücretsiz yolculuklar nedeniyle yaşadıkları mağduriyetleri dile getirdiler.

banner114
KENTİÇİ BELEDİYE 21.10.2015, 10:34 21.10.2015, 13:29 Taşıma Dünyası
Özel halkçılar ücretsiz taşımaya makul bir ödeme bekliyor
Tüm Özel Halk Otobüsçüler Birliği TÖHOB’un öncülüğünde düzenlenen toplantıya Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Fevzi Apaydın, Başkan Vekili Veysel Sarı, TÖHOB Başkanı İsmail Yüksel, Genel Sekreter Onur Orhon ve toplam 30 merkezden yaklaşık 150 özel halk otobüsü yöneticisi katıldı. 

Kanunun Resmi Gazete’de yayınlandığı tarih itibariyle ödemelerin 7 Nisan 2015 baz alınarak yapılması gerekiyor.

Özel halk otobüslerine yapılacak gelir desteğine ilişkin sorunun çözümünün kısa süre içinde gerçekleşmesini beklediklerini ifade eden TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, “Gelir desteği ile ilgili yapılacak düzenlemelerin kayıtlı ekonomiyi teşvik edici hakkaniyet ölçüsünde yapılması gerektiğini özellikle belirtmek isterim.  Bu sorunun bu hafta içinde çözüme kavuşacağına inanıyoruz. Özel halk otobüsçülerimiz bu güne kadar sabırla beklediler, hizmetlerini sürdürdüler. Ayrıca daha önce gerçekleştirdiğimiz toplantıda özel Halk Otobüsçülerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için ödemelerin başlangıç tarihi olarak söz konusu Kanunun Resmi Gazetede yayımlandığı 7 Nisan 2015 tarihinin esas alınacağı açıklaması da camiamızda olumlu karşılanmıştır” diye konuştu

Toplantıda TÖHOB Başkanı İsmail Yüksel, özel halk otobüsçülerinin ücretsiz yolculuklar nedeniyle karşılaştıkları mağduriyetlerin artarak sürdüğüne dikkat çekerek, “Özel halk otobüsleri bugün 200 bini aşkın sayısıyla ülkemizin ve kentlerimizin vazgeçilmez bir gerçeğidir. Buna rağmen özel halk otobüslerinin yasal tanımının ve “Kent içi Toplu Taşımacılık” sektörünün yasasının olmaması üzüntü vericidir.  Ülkemizde özel halk otobüsleri , kamu tarafından herhangi bir ad altında destek almadıkları gibi birçok ilimizde değişik adlar altında kamu kurumlarına destek sağlamaktadır. Yatırım ve işletme finansmanı başta olmak üzere özel halk otobüsçülerinin birçok problemi mevcuttur. Problemlerin çokluğundan ziyade ve çözümünde kamunun gerekli ilgiyi göstermemesi, faaliyetin sürdürülebilirliğini ve niteliğin en üst seviyeye çıkarılmasını, belediyelerin de sektörden hızlı bir şekilde çekilmesini engellemektedir. Yolcu taşıma tarifeleri üzerindeki belediye baskısı gelir gider dengesini olumsuz yönde etkilemekte ve özel işleticiler mağdur edilmektedir” dedi. 

Son zamanlarda gündem konusu haline gelen ve daha çok 65 yaş olarak bilinen ücretsiz seyahatlerin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca belli bir kesiminin ödenmesi konusuna yönelik açıklamalarda da bulunan İsmail Yüksel, “Bir kamu hizmeti olan kentiçi yolcu taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren özel halk otobüsü işleticileri olarak amacımız vatandaşlarımıza en üst seviyede nitelikte hizmet sunmaktır. Sürdürülebilir bir faaliyet için sürdürülebilir bir gelir olmazsa olmazdır. Devletimizden kamunun görevini yapıyor olmamız sebebiyle KDV muafiyeti, yakıt indirimi ve benzer yatırım ve işletme teşvik ve destekleri beklerken ücretsiz taşımak zorunda bırakıldığımız yolculuk bedellerinin makul seviyelerde karşılanmasını beklemekteyiz. Aksi halde sektörümüzde iflaslar, kalitenin düşmesi, toplum kesimleri arasında istenmeyen hadiselerin medya gelmesi kaçınılmaz olacaktır.  Özel halk otobüslerinin temsilcileri olarak etkili ve siyasi makamlar ve bürokratik kademeler nezdinde gerekli girişimleri uyarıları, karşılaşılan mağduriyetle ilgili bilgileri bugüne kadar paylaşmaya çalıştık. Ücretsiz yolculuklarla ilgili makul bir aylık gelir desteği ödenmemesi halinde temsil edilen taşımacı esnafın daha fazla kontrolü mümkün olamayacak ve taşımacı esnaf, hak sahibi yolcuları taşımama seçeneğine zorlanacaktır” dedi.

TÖHOB’un görüş ve önerileri 

• Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği, 6637 sayılı Kanun ile 4736 Sayılı Kanunun 1. Maddesine getirilen ek fıkranın uygulanmasına yönelik görüş ve önerilerini şu şekilde açıkladı: 
• Ödeme tutarının belirlenmesinde adil ve eşit olunabilmesi için mutlaka sayısal veriler geçerli olmalıdır.
• Sayısal verilerde elektronik bilet kullanılan yerleşimlerde, sorumlu işletme sayacının tespit ettiği ve belediyeler tarafından onaylanan yolculuk (dokunuş) sayıları geçerli olmalıdır.
• Değerlendirmede elektronik bilet kullanılan ve kullanılmayan ayrımı yapılmalıdır.
• Elektronik bilet kullanımı teşvik edilmeli ve özendirilmelidir.
• Elektronik bilet olmayan yerleşimlerde ise bölge nüfusu ve hareketlilik verileri üzerinden bir değerlendirme yapılmalıdır.
• Gelir desteği ödemesi için yolculuk başına belirlenecek değerlerde, o yerleşimde belediye yetkili organlarınca belirlenen indirimli sosyal yolculuk tarifesi varsa (İstanbul örneği) o dikkate alınmalıdır.
• Gelir desteği ödemesi için yolculuk başına belirlenecek değerlerde, o yerleşimde belediye yetkili organlarınca belirlenen indirimli sosyal yolculuk tarifesi yoksa indirimli öğrenci yolculuk tarifesi dikkate alınmalıdır.
• İndirimli sosyal ve indirimli öğrenci yolculuk tarifesi bulunmayan yerleşimlerde ise tam yolculuk bedelinin % 30 oranında indirimiyle belirlenecek değer dikkate alınmalıdır.
• Bir tam yolculuk ücret tarifesine bağlı olarak çoklu tarife uygulanan (İstanbul örneği) hat ve güzergahlardaki yolculuklarda, kabul edilen değerin çoklu tarife sayısı kadar ödeme yapılmalıdır.
• Elektronik bilet sistemi uygulanan, yolculukları sayılan her yerleşim yeri için, ücret tarifesine göre belirlenen değerin yolculuk (dokunuş) sayısının çarpımı ile elde edilecek tutar işletmecilere ödenmelidir.
• Uygulamada belediye yetkili organlarınca yolculuk ücret tarifesinde ne zaman değişiklik veya düzenleme yapılırsa, o tarihten itibaren yeni değerler geçerli olmalı ve buna göre işlem yapılmalıdır.
• Elektronik bilet sistemi bulunmayan yerleşimlerde yolculuk ücret tarifesine göre, ücretsiz taşımacılık hak sahibi olan nüfus ve bu nüfusun hareketliliği arasında kurulacak bir bağ ile ödeme yapılmalıdır.
• Uygulamada her ay sonunda belediyeler sayısal değerleri belirlemeli ve onaylayarak belirlenecek takvime göre ilgili bakanlığa bildirmelidir.
• Bakanlık bu değerler üzerinden düzenleyeceği hak ediş listesini ve ödemesini ilgili belediyeye ve özel işletmeci temsilcisi kuruluşlara belirlenecek takvime göre göndermelidir.
• Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine bir sonraki yıl konulacak ödeneğin belirlenmesi çalışmalarında bir önceki yılın sayısal verileri dikkate alınmalıdır.
• Uygulama başlangıç tarihi olarak kanunun Resmi Gazete’de yayınlandığı 7 Nisan 2015 kabul edilmelidir.

Basın toplantısına katılanlar TŞOF ve TÖHOB yönetimleri Sayıştay aşamasında bulunan yönetmelik onayının gerçekleşmesi ve Resmi Gazete’de yayınlanmasından sonra yeni bir değerlendirme yapmak üzere bir araya gelinmesi konusunda fikir birliği sağladı.


Soldan: Veysel Sarı, Fevzi Apaydın, İsmail Yüksel, Onur Orhon

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159