Tek sorun yetişmiş kaptan

TTDER Başkan Yardımcısı Mehmet Öksüz, sektörde yetişmiş kaptan sorununu sürekli gündeme getirdiklerini, ancak bu soruna kalıcı bir çözümün adımlarının atılmadığını belirterek, “2107 yılında yine Taşıma Dünyası aracılığıyla sektöre manşetten seslenmiş, ‘Kaptan Sorunu Büyüyor’ demiştik. Bir çözüm üretilmediği takdirde ‘üzücü kazalarla karşı karşıya kalabiliriz’ uyarısını yapmıştık. Ne yazık ki, yılın ilk ayında hem şehirlerarası hem de turizm taşımacılığı alanında üzücü kazalarla karşı karşıya kaldık” dedi. 

2018 yılının ilk 20 gününde yaşanan otobüs kazaları birçok can kaybını da beraberinde getirdi. 19 Ocak’ta Muş-Bingöl arasında yaşanan otobüs kazasında 6 kişi hayatını kaybederken, 29 kişi de yaralandı. Yine 19 Ocak’ta Konya’da meydana gelen kazada 40 kişi yaralandı. 20 Ocak’ta Ankara’dan Uludağ gezisine giden yolcuları taşıyan otobüs Eskişehir’de kaza yaptı. Bu kazada da 11 can kaybı yaşadık, 44 kişi de yaralandı. Birbiri ardına gelen otobüs kazaları kaptan sorununu tekrar gündeme getirdi.  

Eğitimli kaptan gerekliliği 

Taşıma Dünyası Gazetesi olarak yolcu taşımacılığı alanında yaşanan yetişmiş insan kaynağı sorununu sık sık gündeme getirerek bu alanda hem yetkililerden hem de sivil toplum örgütlerinden bu soruna bir çözüm arayışı için adım atılması gerektiğini vurgulamıştık. 28 Ağustos 2017 tarihli gazetemizde, yine bu soruna yönelik Turizm Taşımacıları Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Öksüz’ün değerlendirmelerine manşetten yer vermiştik.  

Yol yapmak, otobüsleri donatmak yetmiyor 

TTDER Başkan Yardımcısı Mehmet Öksüz, sektördeki yetişmiş kaptan sorununa bir kez daha dikkat çekmek istediğini belirterek, “Yollarımız artık altyapı olarak çok modern. Yol kusuru nedeniyle yaşanan kazalar çok azaldı. Yollarımız gelişirken, yeni üretilen otobüsler de teknolojik olarak birçok yeni güvenlik donanımlarıyla güçlendirildi.  Ama en önemli noktayı hep gözden kaçırdık, kaçırmaya da devam ediyoruz. Sektörümüz artık iyi kaptan bulmakta zorlanıyor. Zorlandığı için de mevcut insan kaynağını istihdam etmek zorunda kalıyoruz. Bulabildiğimiz iyi kaptanlar da belediyeler daha iyi ücret verdiği için oraya gidiyor” dedi.

Motor kuryeleri bile fazla ücret alıyor 

Kaptanlara ödenen maaşların çok düşük, iş koşullarının da çok ağır olduğuna dikkat çeken Mehmet Öksüz, “1 milyon TL’ye alınan bir otobüsün direksiyonuna asgari ücret verdiğimiz bir insanı oturtup, onun 40-45 kişiyi güvenli bir şekilde ulaştırmasını istiyoruz. Kaptanlar, vardıkları noktadan evlerine gitmek için, yemek  yiyebilmek için ceplerinde para bulamıyorlar. Birçok kaptan araç içinde dinlenerek, sefere çıkmak zorunda kalıyor. Yeterli eğitim verilmiyor, sonra da onun kaza yapmamasını bekliyoruz. Ama işte üzücü kazalar yaşanıyor. Çözüm üretilmezse yaşanmaya da devam edecek. Burada bize de görev düşüyor. Bu işi yaparken en iyiyi istihdam edebilmemiz için, kaptan ücretlerinin hak ettiği noktaya getirilmesi için mücadele vermemiz gerekiyor. Bir kaptanın maaşı, bir yemek şirketinin motorlu kuryesinin bile gerisinde kalıyor. Onlar 2 bin 500 TL maaş alırken, kaptan 1600 TL asgari ücrete mahkum kalıyor. Bu ücretlerle bu mesleği cazip hale getirmemiz mümkün değil” dedi.

Kamera yetmez 

Araçlara iç ve dış kamera zorunluluğunun da kazaları önlemeye yetmeyeceğine dikkat çeken Mehmet Öksüz, “Yaşanan son üç kazaya da baktığımızda eğitimsizlik ve tecrübesizlik ortaya çıkıyor. Çok eski ve güvenlik donanımlarının olmadığı otobüslerle bu seferlerin yapılmasının da önüne geçmek gerekiyor. Kazalar, ancak iyi ücret imkanı da sağlanırsa yaşanmaz. Kamunun da, sivil toplum örgütlerinin de, odaların da bir an önce kaptan sorununun çözümüne, bu insanların eğitimine ve eğitimli kaptanın istihdamına teşvik sağlanması konularını gündeme getirmesi için canla başla çalışmamız gerekiyor” dedi. ■