11.09.2017, 12:00

Sektörün sorunları ve trafik güvenliği

İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Başbakanlığın himayelerinde 12-13 Eylül tarihlerinde Ankara’da TOBB toplantı salonunda Trafik Güvenliği ve Karayolu Yolcu Taşımacılığı Çalıştayı düzenliyor. Başbakanlığın himayesinde yapılıyor olması, hatta Başbakanın ve birkaç bakanın bu çalıştaya katılacağına yönelik verilen bilgiler bu Çalıştayın önemini arttırıyor. TOFED olarak bu çalıştayın hazırlıklarını içeren iki toplantıya katıldık. Bu toplantılarda trafik çalıştaylarının çok sık yapıldığını, konuların çok dağınık olduğunu, her şeyin tartışıldığı, çok konu tartışılıp hiçbirşey yapılmadığının farkına varınca bu çalıştayda yolcu taşımacılığının ölümlü trafik kazalarında ilişkisi ve bunlarla ilgili bu sorunların çözüldüğünde trafik güvenliğine katkıda bulunacağını ifade ettik. Emniyet Genel Müdürlüğü, bu çalıştayı TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi ile düzenleme kararı aldı. Biz de otomatikman, sektör meclisi üyeleri ve çözüm ortağı olarak bu toplantının asli unsuru olarak yer alacağız. 

3 başlıkta oturum 
Çalıştayda alt başlıklar altında Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı, Öğrenci ve Personel Taşımacılığı, Şehirlerarası ve Turizm Yolcu Taşımacılığı oturumları düzenlenecek. Taşımacılık alanında sorunların çözümünün trafik güvenliğine etkisi ne olur noktasında, daha önce çalışmalar yürüttük. TOFED olarak 2010 yılından itibaren ölümlü ve yaralamalı kazalarda manevi tazminatların zorunlu poliçeler kapsamına alınması noktasında ulusal ve uluslararası düzeyde birçok şirket ile görüştük. Özellikle yurtdışı merkezli şirketlerin büyük bölümü otobüslerde ölümlü trafik kazaların yüksek göründüğünü, Emniyet Genel Müdürlüğü istatistiklerini dayanak olarak gösterdiler. Biz ise orada otobüs sayısının 460 bin olarak göründüğünü, 9 koltuğun üstündeki her aracın otobüs olarak tanımlandığını oysa şehirlerarasında 8 bin civarında turizm taşımacılığı alanında 36 bin adet civarında olduğunu söyledik.  Araç cinsinin kaza tutanaklarında otobüs olarak yer aldığını ifade ettik.  

Belge türü ayrımı 
Belgelerine göre bir ayrım yapılmadığı için sektör, manevi tazminatlar konusunda sıkıntı çekiyor. TOFED olarak, kaza tutanaklarına araç cinsinin yanına bir bölüm daha açılması ve belge türünün yazılmasını talep ettik. Bu bölüm açıldığında görüldü ki, otobüslerin karıştığı kaza AB’nin altında. Tabii, bu durum kazaları önlemeye yetmiyor.  Biz bu kazaların daha azaltılması, hatta hiç olmaması konusunda çalışmaların yapılmasını da istedik.  Belge türünü yazmak yetmiyor. Tutanaklarda o bölüm ayrıldı, ama yine de belge türü yazılmasına dikkat edilmedi. Bu özensizlikten ve trafik polislerine bu noktada eğitim verilmemesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Biz yolcu taşımacılığının temel sorunlarının trafik kazalarında etkisi var. 

Seferlik şoförler
Otobüs kaptanları ile ilgili sorunlar çözülmediğinde trafik kazalarını tamamen önlemi imkanınız yok. Sürücü hatalarının yüksekliği de belli. Havayolu pilotlarının ağır işçi statüsüne alınması ama otobüs kaptanların bu kapsamın dışında tutulması büyük bir haksızlıktır. Hatta bu turizm taşımacılığı alanında daha çok, günlük, saatlik kaptan kullanımı durumu da var. Uzak mesafeli bazı hatlarda kaptan sayısının o araçta 3 olması gerekiyor. Bu düzenlemede var, ama uygulamada yok. İki kaptanın yanına üçüncü şoför gelmiyor, bunun yerine 35 TL ceza ödeniyor. Denetimlerde bu ortaya çıkıyor. Seferlik şoförler var. Başka bir işte çalışan ve otobüs ehliyeti olan birisi hafta sonunda otobüs kaptanlığı yapabiliyor.  Birincisi kaçak çalıştırılan yani herhangi bir sigortası olmayan kaptanlar, bu işi bilfiil meslek olarak yapanların ekmeğini de çalıyor. Burada emniyet güçlerine büyük görev düşüyor. Denetimlerde kaptanların sigortasına bakılmalı. Artık teknoloji bu imkanı veriyor.  Bu otobüs, kaptanın sigortasını yapmış mı, buna bakılabilir. Otogar çıkışlarında, yol denetimlerinde bu yapılabilir.  Bu soru denetimlerde önemli görülmüyor. Tarifeli ve tarifesiz taşımacılık yapılan bu alanda bireysel olarak çalışan araç sahipleri seferlik şoförle anlaşma yapıyor. Seferlik bile olsa o güne ait sigortasının yapılması gerekir. Özmal araçlarda kalıcı olarak çalışan şoförlerin sigortaları yapılıyor.  

Terminal kalkışları 
Ben bu çalıştayda bu sorunu gündeme getireceğim. Bunun yanı sıra şehirlerarası firmaların bir terminalden kalkışı zorunlu, ama bu zorunluluk kağıt üstünde. İstanbul’dan Ankara’ya giden bir otobüsün İstanbul’dan nereden kalkış yaptığına bakılması gerekmez mi? Bu araçlara ciddi yaptırımlar getirilmesi ve bunun caydırıcı olması büyük önem taşıyor. Terminalden kalkması, denetimlerin sağlıklı yapılıyor olması açısından trafik güvenliği için de önem taşıyor. Çalıştayda bunu da gündeme getireceğim. Şoförlerin sağlık denetiminden geçmesi ve bunun da daha düzenli yapılmasının da önemi büyük. Psikoteknik raporlarının para satılması önlenmeli. 

Korsan taşımacılık 
Bakanlık yetkilileri, denetimlerle ilgili şikayetlerimizi dile getirdiğimizde, U-NET sistemi devreye girdiğinde bu sorunların ortadan kalkacağı açıklamalarında bulunuyor. Ancak bir dönem Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü ve Müsteşar Yardımcılığı görevlerinde bulunan Sayın Talat Aydın döneminde kendisi tarafından dile getirilen bir açıklama vardı: “Yol denetim istasyonları faaliyete geçtiğinde bu sorunlar ortadan kalkacak.” Süreç içerisinde bu istasyonların kurulduğunu ve faaliyete geçtiğini gördük, ancak sonuç yine de istenilen seviyede olmadı. Biz bunun çözümü için denetim süreçlerinde etkin yer almak istedik. Çünkü korsan taşımacılık en çok bizi üzüyor. Korsanların tespitinde katkı sağlayalım istedik, ama olmadı. 

Çalıştay bir fırsat 
Bu çalıştayın bu sorunlar üzerinde yoğunlaşmasına çaba göstereceğiz. Bu çalıştayı bir fırsat olarak görüyoruz. Sürücülerin sorunları, tarifeli ve tarifesiz taşımacılığın sorunlarının çözümünü konuşacağız. Bu sorunlara çözüm arayışı ve sonrasında atılacak adımların trafik güvenliğine büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159