09.04.2013, 11:28

İlkten mi tasarlasam, yeniden mi tasarlasam…

Geçen hafta “Tasarlama, Planlama, Uygulama” diyerek üç aşamadan bahsetmiştim; şimdi alıyorum, birincisi: Tasarlama

İlkten tasarlamanın zamanı geçmiş, çünkü şu anda taşıma işini yapanlar o zamanlarda bugün yapmakta oldukları işleri baştan tasarlamışlar.  

İlkten  tasarlamanın da zamansal evreleri var, kimisi çok eski zamanda tasarlamış, kimisi de daha yakınlarda, 2000’li yıllarda tasarlamış. Konuşurken başvurduğumuz ifadeler olarak ‘eski’ler var, ‘yeni’ler var.

Geçen zamanda, her şey değişmiş, başkalaşmış; gelirler, giderler, karlar, masraflar, fiyatlar, rakipler, kurallar, işletme masrafları, rekabet şartları, ulusal şartlar… komşu ve çevre ülkelerdeki şartlar, uluslararası koşullar… her şey değişmiş.

Bu kadar çok değişiklik olduğuna göre, bugün işi “yeniden tasarlamak” gerekli hale gelmiş olabilir mi?

2015 yılına, yani 3 yıl sonrasına bakıyorum…

YHT (yüksek hızlı tren) gelmiş, İstanbul-Ankara  3 saat, Ankara-Sivas 2 saat, Ankara-İzmir 3,5 saat olmuş. 

Yolcu payı bugünkü yüzde 10'lardan yüzde70'lere çıkmış, Marmaray açılmış, demiryolu İstanbul Boğazı'nı kesintisiz geçmiş…

Sipariş edilen uçaklar ulaşmış, havaalanı inşaatları tamamlanmış, kısa uçuşlar başlamış, yakıt maliyeti daha da önemli hale gelmiş… İşletme maliyeti artmış, ömür maliyeti büyümüş, firma birleşmeleri hızlanmış, tümleşik taşımacılık ilerlemiş… 

İş hem yeniden tasarlanmış hem de ilkten… yani yeni kuranlar veya birleşme yolu ile yenileyenler olmuş.

Asıl önemlisi, yolculuklar kolaylaştıkça yolcu sayısı artmış, gezinme (mobilite) artmış.

Demiryolu Serbestleştirme Kanunu çıkmış, yük payı hızla artmış, karayolu trafik yükü hafiflemiş, firmaların demiryolu yük-yolcu tümleşik (entegre) taşımacılıkları başlamış ve gelişiyor.

Plandaki 18 Lojistik Köyü'nün (hub) işleyen 4 adedi, 10 adede çıkmış. 

Süreç içerisinde sigorta şirketleri de işlerini yeniden tasarladılar. Prim kriterleri güncellendi, primler risklere bağlandı, prim miktarları başka başka oldu. 

Tazminat tahsilatları güncellenecek; hasar/prim oranları uygun hale gelecek. Sigorta fonksiyonunun verimliliği, daha doğrusu sigortalıların verimsizlikleri düzeltiliyor. Hepsini kapsar durumda da tüm faaliyetlerin hukuki, idari, mali, cezai takipleri etkinleşmiş oluyor. 

Giderek AB ülkeleri gibi olmuş ortam. Hata yapmayacaksın, yaparsan yakalanırsın!

Yeniden tasarlanması gereken d kadar fazla nokta var ki tasarlamanın sonu olmaz. 

Bu tasarımlar ‘ortak akıl’ ile kamu yönetimi, üniversite, işletmeci, üretici, finansçı, sigortacı, tedarikçi, STK’lardan oluşan ‘ulusal göz’ ile yapılacak.

Tasarımlar ancak o zaman işlek olur, kalıcı olur.

Unutmamak gerekir ki en yüce tasarım  insandır.

Önümüzdeki hafta ‘planlama'yı düşüneceğiz…  ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159