18.11.2013, 13:20

Konfederasyon da yetmez!

Yolcu taşımacılığının konu edildiği gazetelerde, son günlerde iki önemli örgütlenme haberi yer aldı. Biri, IPRU’nun kurulması; diğeri de, mevcut federasyonların bir konfederasyon kurmaya niyetlenmesi. Bu gelişmeler üzerine, örgütlenmeyi konu etmeye karar verdim. Önce IPRU…

IRU dönemi…

Geçmişi bir hatırlayalım: Önce UATOD, arkasından da yetmiyormuş gibi TOFED koşa koşa IRU’ya üye oldu ve bununla çok da övündü. Aslında adaylığı geçip üye de olamadılar. Daha ilk günden başta üyelik aidatı olmak üzere sorumluluklardan kaçınıldı. Hemen hiçbir mesleki toplantısına (Genel Kurul değil) iyi bir temsille gidilmedi. Buna rağmen IRU’ya yük taşıma örgütü gibi suçlamalar yapıldı. Halbuki yolcu ve yük taşımacılığı IRU’da eşit iki birim. 

IRU Genel Kurulunun Türkiye’de yapılması için çok istekli davranıldı, ama şov bitip iş sorumluluklara gelince durum değişti. Hemen her yükümlülük bir probleme dönüştü ve suçlu arandı. IRU’dan net olarak ne şikayet vardı, hala bilmiyorum. 

IPRU hayırlı olsun

Merkezi Türkiye’de olan, Türkiye’nin önderlik ettiği, her uluslararası örgütlenmeyi hatta faaliyeti memnuniyetle karşılarım, ama bundan daha önemlisi kurulacak/kurulan örgütün işe yaraması, fonksiyon üstlenmesidir. Aksi halde bu ateş birkaç yıl içinde söner gider… Gerçi bu dahi bizdeki örgütlenme iştahını bastırmaz. Fakat bir fiyasko ortaya çıkar. 

Şimdi kurulan IPRU, hangi sorunları nasıl çözecek? Bu güne kadar bırakınız çözümleri karayolu uluslararası yolcu taşımacılığının sorunları bile pek ifade edilmedi. Sayın Muhittin Nişikli gibi işin içinden gelen bazı kişiler dışında işi bilen yöneticiler ve profesyoneller neredeyse yok. Başkalarıyla temas kurabilecek uluslararası geçerliliği olan bir yabancı dili bilen yönetici bile neredeyse yok gibi… 

Bana kızılacak ama IPRU işinin içinde olanların çoğu uluslararası yolcu taşımacılığının klasik problemlerinin 4-5’ini bile söyleyebilecek durumda değil. Beni haksız çıkartmak için, bu yazıdan sonra derslerine çalışıp “biliyoruz” diyebilirler. Öğrenmelerine sebep olduysam ne mutlu!

IPRU olarak toplanıp bir şeylere çözüm arayacaklarını, kararlar alıp başarabileceklerini kusura bakmasınlar ama pek sanmıyorum. Kara ulaştırması karma komisyonu ve karma ulaştırma komisyonu toplantılarına IPRU adına katılım olabilir. Ne de olsa seyahat güzeldir. 

Yurtiçi örgütleri…

Halen iki federasyon ve 80-90 dernek bulunuyor. Bu derneklerden birkaçı hariç tamamı D1 belgeli tarifeli düzenli yolcu taşıma derneği. Konuşulan otobüsçü konuları da tamamen bu taşımalara ilişkin. Ara sıra Turizm Taşımacıları Derneğinin ve Başkanı Sayın Sümer Yığcı’nın sesi de çıkmasa, bunlar gündemin dışında olacaklar. Bilinmeli ki D1 belgesi sayısı 300’ün biraz üzerinde ve yıldan yıla düşüyor. Bu sayı bir tek kuvvetli dernek için bile az. Bırakınız İstanbul Ticaret Odası’nı, bunun her bir komitesinin üye sayısı, küçük yerlerdeki ticaret ve sanayi odalarının, illerdeki esnaf ve sanatkar odalarının her birinin üye sayıları bunun çok çok üzerinde. Turizm dahil tüm otobüsçüler İstanbul Ticaret Odasında bir ‘komite’ bile edemiyor. 

Niyetim kimseyi imtihan etmek değil. Bir zamanların güçlü ve başarılı örgütü UATOD’un durumunu ve Başkanını kaç kişi biliyor? Keza TOF içindeki dernekleri, bu derneklerden tarifeli yolcu taşımacılığı ile ilgili olanları kaç kişi biliyor? Bakanlığın iki federasyon dışında muhatap aldığı hatta varlığını bildiği dernekler var mı, hangileri? 

İşimiz örgüt kurmak 

Günümüz sivil toplum çağı. Kimse örgütlenmenin karşısına çıkmamalı. Ama amaç örgütlenme değil, iş yapmak. Örgütler amaç değil araç. Buna rağmen yolcu taşımacıları neredeyse tüm enerjilerini örgütlenmeye ve örgütlenme-birleşme amaçlı toplantılar yapmaya harcıyorlar. 

Zaman zaman iki federasyon bazı konularda işbirliği yapmayı ve ortak hareket etmeyi kararlaştırıyorlar. Bazen bir yerlere de ortaklaşa gidiyorlar. Ama sonuç? Yok! Sonuç olmaması konfederasyon olmamalarından mı, Allah aşkına! Konfederasyon neyi değiştirecek, düzeltecek ki! 

Sorunlara odaklanın

Çokça yazdım: sorunlar ne? “İşler iyi değil” gibi genel ifadelerden öteye hangi sorunlar var? Bunlar; serbest piyasadan kaynaklanan, çözüm gerektirmeyen ve çözümü de olmayan sorunlar mı, yoksa çözülebilir sorunlar mı? Çözülebilir iseler çözümü ne? Şu iyi bilinsin ki; serbest piyasa kaynaklı olan çözümü de serbest piyasaya aykırı olan çözümler sadece boşa giden hayaller olup vazgeçilmelidir. Artık devlet bu anlayış içinde sadece düzenleme ve denetim yapıyor; bir de kendince iyi gördüğü işe teşvik veriyor. Ötesi yok!

Eski döneme bakış

Bundan 10-15 yıl önce 3-4 tarifeli taşıma derneği vardı ve özü de UATOD idi. Ankara, İzmir gibi yerlerdeki dernekler bağımsız olsalar da UATOD’un bölgesel şubesi gibiydiler. Güçlü sayılabilecek bir temsil vardı. Sözü de dinleniyordu. Bana göre, örgütsel etkinlik bugünden ileride idi. Şimdi daha çok örgüt var ama etkinlik yok. 

Ne oldu? Bölünme oldu. Sayın Ulaştırma Bakanımız, o gün ne dedi? “Birleşin, güçlü temsil sağlayın”. Otobüsçüler bunu yanlış anladı ve bir sürü dernek kurdular; dediler ki “işte tam temsil”. Bakanlık da istediği bu olmasa da, bu iyi niyetli çabayı destekledi. Hiçbir şey de değişmedi. 

Konfederasyon yetmez

Şimdi iki federasyona bazı federasyonlar daha ekleyip konfederasyon koşulları sağlansa ve konfederasyon kurulsa birlik olacak mı? Hayır! Doğrusu, otobüsçülerin gerçekten temsil edildiği güçlü bir dernektir. Bunun içinde turizm, uluslararası, yakın mesafe, kentiçi gibi komisyonlar olabilir. Yoksa kurulacak konfederasyon da yetmeyip bunun dışında kalan başkaları olacak veya zamanla oluşacaktır. Bu defa ultra konfederasyon gerekebilir. Bu arada örgütlerde gerçekten otobüsçülerin olması önemlidir. Bilinmeli ki acentelik veya bir firmayı temsil etmeyen profesyonellik otobüsçülük değildir. 

Bu arada uluslararası yük taşımacılarını örnek alın. Bir ara ikisi de güçlü UND ve RODER vardı; isteselerdi Ege Derneği vs.yi alıp federasyon yapabilirlerdi. Ama yapmadılar. Yapmadılar, tek dernekte birleştiler. Çünkü doğrusu buydu. 
İsteyen kızabilir, benden söylemesi. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159