29.05.2017, 17:13

25 koltuk ne getiriyor?

Özellikle kazalar sonrasında kazaya karışan taşıtlar ve bu kapsamda otobüsler üzerinde çok durulur.  Şüphesiz ki, insan canı çok kıymetli. Bu yönüyle kazalar ve insan taşıyan araçlar üzerinde ne kadar durulsa yeridir. Hele bu işi para kazanmak için yapan ticari yolcu taşımacıları, her türlü titizliği göstermelidir. Gelin, otobüslerin ve tüm taşıtların iyi olması için neler yapıldığına bir göz atalım. 

İyi üretim 
Her ne kadar bazı taşıtlar özel atölyelerde az sayıda üretiliyorsa da taşıtlar büyük tesislerde çok fazla kapasitelerde üretiliyor. Bunların üretimleriyle ilgili özel kurallar var.  Her birinin kalitesi farklı olmakla birlikte hepsi belirli yeterliliğe sahip. Bu arada belirtelim ki, az sayıda üretim yapan atölye türü yerlerde çok ilginç ki, çok pahalıya satılan özel otomobiller bulunuyor. Ülkemizde de bazı dünya markalarının uzantısı olsalar da çok önemli bir araç üretimi var. Bunların yeterliliği de garanti altında. İster ithal, ister yerli olsun araçların büyük ölçüde yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Tabii, her şeyin daha iyisi arzu edilir. 

Değişiklik
Gerek bazı özellik veya organlarının yetersiz kalması gerekse kazalar sonrasında eski hale dönememe sonucu araçlarda değişiklikler yapılıyor. Bunların da rastgele olmaması lazım. Buna ilişkin de mevzuatımız var. 

Bakım
Çalışan her organ veya araç gibi taşıtlar da kullanım sonucu eskiyor. Bunun sonucunda performans kayıpları ve riskler oluşuyor. Bunlara karşı araçların gözden geçirilip yenilenmesi gerekiyor. Zaten nelerin kullanım miktarına nelerin geçen zamana göre eskiyip değiştirilmesi gerektiği biliniyor. Yeter ki, tasarruf edeceğim diye bakım yapmaktan veya bakımı geciktirmekten kaçınılmasın. Hangi bakımın zamanında tam olarak yapılıp yapılmadığı kolay anlaşılmıyor. Bunun tek yolu yetkili yerlerde yapılması ve belgelendirilmesi.

Onarım
Kullanıma bağlı olarak bazı organlar eskiyip iş göremez hale geliyor. Bazıları da istenmeyen kazalardan zarar görüyor. Bu durumlarda araçlar üzerinde bazı parçaların değiştirilmesi bazılarında tamiri gerekebiliyor. Bu da takibi zor bir konu. Her an yetersizlik oluşabilir. 

Muayene
Araçların kullanım koşulları ve zaman etkisiyle yeterliliklerini kaybedip kaybetmedikleri ancak iyi bir muayene ile anlaşılabilir. Ülkemizde artık Avrupa standartlarında bir muayene düzeni var. Şüphesiz ki eleştirilebilecek yanları da... Burada muayenenin kapsamı kadar sıklığı da önemli. Özel araçlarda iki yılda bir, ticari araçlarda yılda bir muayene uygun mu? Özellikle ticari araçlarda daha sık muayene düşünülebilir.  Zaman esası yerine kullanım miktarı yani yapılan km esas alınabilir. Bunun yanı sıra yol koşulları da dikkate alınabilir. Otoyolda 50 bin km.de olan araç eskimesi köy yolunda 10 bin km.de olabilir.  Yine aşırı yüklemenin olup olmaması yollar kadar araçlar için de önemli. Tabii araç yolcu veya eşya şeklinde bir yük taşıyacağına göre yük altında dayanıklılık muayenesi de düşünülmeli. 

Sigorta 
İyi bir araç iyi bir şekilde kullanılsa ve muayenesi de yapılsa dahi kaza riski içerir. Bu kendisinden veya trafikteki diğer unsurlardan olabilir.  Araç sahibi veya kullanıcısının zararları da önemli olmakla birlikte başkalarına verilecek zararlar mutlaka düşünülmeli, tazmini garanti altına alınmalıdır. Bu da yeterli zorunlu sigortalar yoluyla oluyor. Maliyet yükselecek diye yetersiz sigorta hali düşünülmemelidir.   

Taşıma mevzuatı 
Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliğinde taşımalarda kullanılan taşıtların değişik özellikleri de dikkate alınıyor.  Tabii, ne kadar faydalı ve önemli olduğu ayrı bir konu. 
Bunlardan birincisi taşıt model veya yaşı. Önceden bir yaş sınırlaması vardı. Şimdi gelişen muayene sonrasında kaldırıldı. Eski taşıtın muayeneden geçse bile riski artabilir mi? Şimdi yaş sadece asgari kapasitede aranıyor ki, mali yeterlilik için. 

Bir başka konu araçların özmal veya sözleşmeli olması. Yapı açısından özmal veya sözleşmeli aracın daha iyi veya daha kötü olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak özmal taşıtların daha kontrollü ve daha verimli çalıştırıldığı bir gerçek. Sözleşmeli araçların da çoğunlukla sahibi tarafından kullanılması bir avantaj olabilir, ancak taşımacının denetiminden kaçmamak kaydıyla. 

Araç kapasitesi 
Yolcu taşıtları büyüklüklerine göre otomobil, minibüs ve otobüs diye ayrılıyordu. Otobüsler de küçük, büyük ayrımına tabiydi.  Şimdi minibüsler otobüs tanımı içine girdi. Otobüsler yine minibüs, midibüs ve büyük otobüs diye ayrılabiliyor. Peki, büyüklüğün güvenlik açısından önemi var mı? Yani büyük araç daha güvenli diyebilir miyiz? Öyle olsaydı küçük araç kullanımını sınırlandırırdık. Artık turizm/grup taşımacılığında otomobilden en büyük otobüse kadar her ölçekte taşıt kullanılabiliyor.  İhtiyaçlara göre doğrusu da bu. Tarifeli taşıma da yapabilen D4-Y belgeli taşımacılar da büyük küçük her tür otobüs kullanabiliyor.  

25 koltuk niye? 
Tarifeli taşımalarda ilginç bir durum var. Öteden beri 25 koltuktan küçük taşıtların kullanımı yasak. Niyesi de, nereden bulunduğu da belli değil. Şimdi bunda bir değişiklik düşünülmüş. Taslakta yurtiçi ve uluslararası ayrımı yapılmış. Bunun da nedeni bilmiyoruz. Burada ihtiyacın önemli olduğu yine hatırlanmalı. Şu anda 25-30 koltuklu otobüs serbest. Siz İstanbul-Ankara, İstanbul-İzmir veya benzeri hatlarda hiç böyle otobüs kullanıldığını gördünüz mü? 25’in altını serbest etseniz kullanılır mı? Kullanıldığı yer olur ise bilin ki, orada buna ihtiyaç var demektir. Küçük iki yerleşim arasında talep az olduğunda bu kullanım zorunludur. Zaten Y belgesi için bu düşünülmüş. Bırakın piyasa bunu dengelesin. Bazıları diyor ki, küçük araçlarla asgari kapasite kolay sağlanacak! Asgari kapasite şartı 3 araç veya 3 otobüs şeklinde olsaydı haklı olurlardı. Halbuki koltuk sayısı olunca küçük araçlardan daha çok almaları gerekecek. 

Belgeye kayıt
Bir aracın bir belgeye kaydı onu güvenli yapar mı? Bence hayır. Onu güvenli yapacak olan belgeye kayıt sayesinde artabilecek denetim ve belge sahibinin unvanını ve parasını korumak amacıyla göstereceği titizliktir. O da ancak ya bilinçli belge sahibi ya da ihmali halinde daha ağır ceza olduğunda gündeme gelir. 

Taşıtlar ne kadar iyi üretilirse üretilsin, kullanıcının sorumluluğu öncelik alıyor. Bu kullanıcı sözü hem taşımacıyı hem de aracın sürücüsünü kapsıyor. İnsan kusurlarını en aza indirmek için eğitim, bilinçlendirme yanında denetim ve cezalandırma kaçınılmaz oluyor. Neyse ki, gelişen teknoloji bize insan kusurlarını daha aza indiren daha gelişmiş ürünler sunuyor. ■
Yorumlar (1)
Özkan Göker 7 yıl önce
yine maliyet arttırma peşindesin
banner117
15
açık
banner159