11.01.2017, 11:32

Gündemden kısa kısa…

Çoğunlukla bir konu üzerinde detaylı yazarım, bu hafta öyle olmayacak. Kimse uzun yazacak konu bulamamış demesin, yazacak konu çok. Değişik konulara yer vermek için bazen kısa kısa yazmak gerekiyor.

Otobüsçülerin başarısı…

Gazetemizin geçen haftaki manşetinde yolcu taşımacılarının mevcudu koruduğu, bunun da bir başarı olduğu ifade edildi. Ülkemizin ağırlaşan koşullarında bu, gerçekten bir başarı. Korkarım ki, 2017’de de böyle bir başarı ile yetinmek zorunda kalabileceğiz. Bazıları mevcudu korumanın neresi başarı diyebilir. Bir örnek vereyim. Şu andaki motorin fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35’ten fazla artmış. En önemli girdi bu kadar artarken aynı fiyatlarla taşımacılık yapmak kolay bir şey mi? önümüzdeki dönemde koşullar ağırlaşırken motorin fiyatları daha da artabilir. 

Yük hafifleten mevzuat…

Gazetemizin geçen haftaki lojistik sayfalarında UND’nin bir etkinlik haberi geniş biçimde yer aldı. Taşımacıların yükünü hafifletecek mevzuat çalışmalarına ilişkin olarak 6. Ulaştırma Koordinasyon Toplantısının yapıldığı anlatılıyordu. Ekonomileri yavaşladığı, uluslararası ticaretin ve bağlı olarak taşımacılığın azaldığı dönemde yük taşımacılarının işi belki de yolcu taşımacılarından daha fazla zorlaşıyor. Bu da onları harekete geçirmiş. Çok yerinde bir çalışma. Otobüsçüler kusura bakmasınlar, onların benzer çalışmalarına göre çok daha ayakları yere basıyor. Sadece mevzuat değişsin demekle kalmıyorlar, neyin niçin, nasıl değişeceği üzerinde de duruyorlar. 

Bakanlık genelgesi…

Bakanlık, havayolu-karayolu kombine taşımacılık genelgesinde bir güncelleme yapmış. Bu genelgenin bir yerine bir “ancak” hükmü eklenmiş. Doğru ve yerinde, ama bu dahi yetmeyebilir. Belediye alanındaki taşımaların belediye mevzuatına göre yapılacağı eklenebilirdi. Bu zaten KTY’nin başlangıç bölümlerinde belediye mevzuatının hükümlerinin saklı olduğu şeklinde yazılıyor. Hatırlatma olarak, buna göre belediye alanındaki taşımaların böyle yapılacağı yazılabilirdi. Üstelik bu husus demiryolu ve denizyolu kombineleri için de geçerli. 

TCDD bölündü!

Başlığı görenler, kavga mı çıktı diye düşünebilir. Hayır, kavga falan yok, sadece mevzuatta belirtilen bir hususun zamanı geldi o kadar. Demiryolu taşımalarına ilişkin mevzuat yenilemesinde TCDD’nin altyapı birimlerinin kendi bünyesinde korunacağı, taşımacılık yapacak birimlerinin ayrı bir şirket olarak yapılandırılacağı yer alıyordu. Şimdi, zamanı geldi. Artık özel kişiler ve şirketler de TCDD altyapısı üzerinde taşımacılık yapabilecek ve yeni taşımacılık şirketi ile rekabet edebilecek. Hatta bu şirkete devredilen lokomotif ve vagonları kiralayıp kullanabilecek. Otobüsçüler hemen “bize verilsin” diyebilirler. Bunun kuralları olacak ve bu haklar ya rekabetle devredilecek ya da isteyen herkese eşit şartlarla verilecek. Yani kimseye ayrıcalık, kolaylık yok. Zaten olamaz da… 

Kışın hatırlattıkları…

Yazılarımda bazı projeleri eleştiriyor, bazılarını övüyorum. Örneğin 3’üncü Boğaz Köprüsünü erken, yerini de tartışmalı buluyorum. Üçüncü havalimanı da öyle… Buna karşılık Avrasya Tünelini ve Osmangazi Köprüsünü çok destekliyorum. Benim desteklediklerimi eleştirenler kış şartlarına baksınlar. Deniz ulaşımı aksadığında Osmangazi çalışmaya devam ediyor ve hayat aksamadan sürüyor. Bu, deniz taşımacılığının gereksiz olduğunu da göstermiyor. Osmangazi-İDO rekabeti ne güzel. Bu yıl, 18 Mart’ta Çanakkale Köprüsünün temeli atılacak. Orada da benzer şeyler yaşanacak, çünkü başlangıçta köprü yüksek kapasiteli çalışmayacak ve oradaki feribotlarla rekabet etmek zorunda kalacak. Bilmem, feribotları işleten şirketin yapısı bunu değiştirir mi? üstelik feribotlar ikram da veriyor. Köprüyü savunmama rağmen Çanakkale feribotlarında verilecek ekmek arası sardalye nedeniyle feribotu tercih edebilirim. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159