03.08.2015, 11:44

Her şey dahil fiyat

Geçen hafta, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, havayolu yolcu taşımacılığındaki bilet fiyatlarına ilişkin bir genelge yayımladı. Bu haftaki yazımda, bu önemli konu üzerinde durmak istiyorum. 

Genelgenin içeriği
Genelgede özetle şunlar var: Açıklanan bilet fiyatları, tüm zorunlu maliyet kalemlerini karşılayan “her şey dahil fiyat” olacak. Bu maliyete ilişkin, ana ücret, hizmet bedeli, yakıt harcı vs. gibi kalemler tam olarak belirtilecek. Zorunlu olmayan ekstra hizmetlerin bedelleri net olarak; onlar da kendi içinde her şey dahil olarak belirtilecek. Ekstra istemeyen yolcudan ayrıca bir ücret talep edilmeyecek. Bu işler ekonomi, business, first class gibi tüm kategorilerde olacak. Reklam ve pazarlamalarda da bunlara uyulacak. 

Diğer mevzuat
Vergi ve reklam mevzuatında, bu konularda bazı düzenlemeler bulunmaktaydı. Ancak buna rağmen yeterli düzen sağlanamadı. Bu nedenle yayımlanan genelgedeki hususların çok önemli olduğunu düşünüyorum ve bundan sonra, net olarak, bu konuda bir düzenin geleceğine inanıyorum. 

İyi ama yetmez
Açıklanan her şey dahil bilet fiyatından ne kadar bilet satılacağı da önemli. Ucuz bilet fiyatı açıklayan taşımacı, bu fiyattan ne kadar bilet satacağını, belirtmeli; alıcı da bunu bilmeli. Gerçi reklam mevzuatında, açıklanan fiyattan kaç tane bilet satılacağının belirtilmesi hususu yer alıyordu. Ancak bu yeterli değil. Şöyle ki 50 TL’den başlayan fiyatlarla diyerek reklama koyup, bu fiyattan da 8 gün bilet satılacak olmasını belirtmek yolcu için bir anlam taşımıyor. Yolcu 8 gün biletin satılıp satılmadığını takip etmek imkanına sahip değil. Bu nedenle yolcunun bu fiyattan toplam kaç bilet satılacağını değil, o uçakta kaç bilet satılacağını bilmesi daha önemli. 

Fiyat sorumluluğu
Açıklanan düşük fiyattan o uçakta kaç biletin satılacağının bilinmesi çok önemli. Bunun için de, belirli bir oranda, iki biletin en düşük fiyattan satılması zorunluluğu getirilmesi gerekir. Örneğin, benim kanaatime göre, açıklanan en düşük bilet fiyatından uçak kapasitesinin yüzde 20’sinin satılması uygun olur. Bu oran her durumda en az yüzde 10 olmalıdır. Bir iki biletlik kandırmaca düşük bilet satışına müsaade edilmemelidir. Ayrıca, açıklanan en düşük bilet fiyatından sonra ikinci düşük fiyata geçildiğinde, bunda da en az yüzde 20, yüzde 10 gibi parçanın satıldıktan sonra üçüncü bilet fiyatına geçilmesi ve böylece devam edilmesi gerekir. Yani tüm bilet kategorilerinde en az belirli bir miktardaki bilet satılarak bir sonraki bilet kategorisine geçilmesi zorunluluğu getirilmelidir. 

Bir başka sorumluluk
Sadece belirli orandaki biletin o fiyattan satılması yetmez. Açıklanan bilet fiyatına bağlı olarak, bir sonraki fiyatın da bununla arasındaki farkın belirli olması; örneğin en düşük fiyattan sonra bir sonraki fiyata geçerken bilet fiyatının sadece yüzde 50 kadar artırılabilmesi gibi bir kural gerekir. En düşük fiyat 50 lira ise bir sonraki fiyat bunun yüzde 50’si olan 25 TL artışla 75 TL olmalı, üçüncü fiyat 100 TL vb. şeklinde devam etmelidir. Bir örnek, açıklanan bilet fiyatı 50 lira olsun… Bu fiyattan satılacak olan bilet yüzde 20; sonraki yüzde 20, 50 liradan; ikinci yüzde 20, 75 liradan; üçüncü yüzde 20, 100 liradan; dördüncü yüzde 20’lik dilim 125 liradan; son yüzde 20’lik dilimin ise 150 liradan satılma durumu olacaktır. Yani en düşük fiyat 50 lirayken en yüksek fiyatın 150 lira gibi (3 misli) bir fark yine de mümkün olacaktır. Açıklanan 150 TL’yi, yani en yüksek fiyatı beğenmeyen taşımacı, ilk açıkladığı fiyatı yükselterek, son fiyatın da yükselmesini sağlayabilir. Bu ilişki devam etmelidir. Örneğin en düşük fiyat 60 TL’ye çıkarsa, 150 TL olan en yüksek fiyat da 180 TL’ye çıkabilir. 

Otobüsçülere örnek olsun
Bir şeyin her şey dahil fiyatla satılması demek bilet üzerine yazılan rakamın dışında bir paranın -ekstralar hariç- istenmemesi demektir. Ama otobüsçüler bunu sıkça bozuyorlar. Bilete 24 TL yazıp yolcudan 25 TL alarak bir liralık zorunlu olmayan sigortayı yolcuya satmaları şeklindeki bir uygulama öteden beri yapılmaktadır. Bu firmalara sorulduğunda bilet fiyatının 25 TL olduğunu, sigorta için ayrıca ücret alınmadığını söylemektedirler. Kimse seyahatin 25 TL olduğunu iddia edemez… Bilet, 25 TL ise bilete 25 TL yazarsınız. Bilete 25 TL yazmadığınızda, siz ayrıca ücret alıyorsunuz demektir. Ya bilete 25 TL yazacaksınız ya da 24 TL yazıyorsanız yolcudan 24 TL alacaksınız. Bu kandırmaca yıllardır sürüp gitti, hala da bunu sürdürenler var. Bakanlık da buna seyirci kalıyor. 

Bir öneri
Karayolu yolcu taşımacılığı mevzuatında, biletle ilgili detaylı bir sistem var. Ama havayolunda veya diğer taşıma modlarında farklı. Bunun yerine, hepsi için ortak bir fiyat düzenlemesi getirin, çok yerinde olur. Bu düzenlemenin bilet fiyatları ile bilet iadesi, yolcu hakları vs. gibi konuları da kapsayacak ortak bir düzenleme olması çok uygun olacaktır. Şunu da belirtelim ki ortak hususlar böyle bir mevzuatta yer aldıktan sonra buna aykırı olmamak üzere her sistem ayrıca özel hususlar için ek bir düzenleme getirebilir. Kendi özel sorunlarını ayrıca çözebilir. Ama ana düzenleme aynı olmalıdır; her şeyin açıklanan fiyata dahil olması, bilet iade koşullarının tek tip olması gibi. Umarım gelecekte bu tip düzenlemeler de yapılır.  ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159