12.10.2015, 17:35

Ne Görüyorsunuz?

İlk dünya haritamı işyerimin duvarına astığımda yıl 1986 idi. Şirketteki ikinci harita da ihracat müdürümün odasında vardı; ben o zaman etkisiz bir memur idim. Hâlâ bakarım dünya haritasına, olanları anlayabilmek için. Biz yine de küçük bir bölgesine bakalım; Ortadoğu-Kafkaslar-Balkanlar üçgeni, tabii merkezde de Türkiye. 
Batı ülkeleri yüzyıllardır bu bölgede Rusya ve benzeri karşıt görüşleri istemiyor. 
Yakın geçmişte, hepimizin gözü önünde Balkanlardaki ayıklamayı Yugoslavya'yı dağıtarak tamamladı. Kafkasya'daki adımı da her ülkeye yandaş yönetici koyarak Rus yanlısı yönetimleri uzaklaştırarak halletti. Ardından Kuzey Afrika'daki Rus kalıntılı yönetimleri temizledi. Ortadoğu’da ilk olarak Irak'ı eritti ve İran'ı dişine taktı, silkeliyor. Hatırlarsınız İran-Irak savaşı 7 yıl sürmüş ve hiçbir şey değişmemişti, kayıptan başka. 
Merkezdeki Türkiye'yi daha ince yöntemlerle -içeriden ve akıllıca- kemirmeye, uydu kılmaya çalışıyor, iki yüz yıldır. Bugün bölgede en yapısal, en gelişkin, en entegre devlet ve millet Türkiye olduğu için onu diğerleri gibi hoyratça değil de kibarca sallıyor, sarsıyor.
Şimdilerde de Suriye'yi dağıtmaya çabalıyor, birkaç yıldır. Suriye, Rusya'nın -bunca yandaşından geriye kalan- tek Ortadoğu basamağı ve Akdeniz kapısı… Suriye, Çin'i bile yardıma çağırdı, Çin yola çıktı. Japonya da gemisini saldı yola, uçakları ile geliyor, karşılık olarak. Rusya Suriye'yi feda etmeyecek.
Hepsi kabardılar, ama kendilerinin savaşmayacağından eminim. Bölge insanını eğitecekler, donatacaklar, coşturacaklar, savaştıracaklar! Amaç basit: Enerjide Hâkimiyet.
Bizim İngiliz gibi stratejik olmamız gerek, her tek vatandaş olarak!
* * *
Taşıma dünyasının emektarları olan otobüsçüler, geçen hafta genel kurul yaptılar ve yeni yönetim seçtiler. Demokratik işleyişlerini, yeni başkanları Birol Özcan'ı ve Yönetim Kurulunu tebrik ederim. Öngördükleri planda başarılar dilerim. 
* * *
Plan deyince aşağıya, geçen yazılarımdan birinden bir paragraf seçtim, hâlâ geçerli olduğu için. 
"Gazetemizin geçen haftaki haber başlığı çok doğru bir otobüsçü seslenişi idi: 
“İş Modelimizi Değiştirelim” 
YHT İstanbul-Konya arasını birleştirdi. Bir yıl içinde bu hattın adı Edirne-Konya olacak. Birkaç yıl içinde Konya, hem Nevşehir ile hem de Antalya ile bağlanacak. Ankara ise İzmir ve Sivas ile bağlanacak. Ankara, Konya, Eskişehir, İstanbul, Edirne, İzmir, Sivas, Antalya, Nevşehir YHT ağının şehirleri olacak. Her hat açıldığında tren yolcusu ortalama 10 kat artıyor. Seferler tarifeye uyuyor. Yol süresi otobüs süresinden kısa. Bilet fiyatları rekabetçi. Konfor ve güvenlik daha ileri. Taşıma arzı arttıkça gezinti (mobilite) artacak, nüfusun akışkanlığı artacak. Ulusal strateji taşıma türlerinin rakip değil, kardeş  çalışmasını zorluyor. 
İstanbul-Kars otobüs yolculuğunun 36 saat olduğu yıllara bugün nasıl da hayret ediyoruz, değil mi?
Yakında; taşıma türlerinin hepsine bilet kesen elektronik yazıhaneler; aynı yolcuyu otomobille trenle, uçakla, gemi ile taşıyan tümleşik firmalar; otobüsü, uçağı, gemisi treni olan kombine yatırımcılar olacak. Yatırımcılar her aracın ömür maliyetini hesaplayacaklar. Günümüzde araç satıcıları geri almalı tekliflerinde bu maliyeti hesaplıyorlar, zaten.  Yatırımcılar işletmecilerden ömür maliyetini ve makul kârlarını isteyecekler. Gelecek yılların işletmecileri -yepyeni  ve bambaşka iş modelleri ile- ulaştırmacılığı, taşımacılığı iş olarak yapacaklar. 
Araç türlerinin verimliliklerini karşılaştırdıklarında aradaki büyük israfları görecekler.
Uçağı 60 personel işletiyor, otobüsü acaba kaç personel? Korsan otobüsler, uygunsuz akaryakıtlar, şan, şöhret ortadan kalkacak model Bakalım ne modeller geliştirecekler…” diye düşünmüşüz. Aynı düşüncedeyiz . Gazetemizde Mustafa Ilıcalı'nın yazılarını okumak çok yararlı. 
* * *
Bunca üzüntünün arasında önemli birkaç rakam bizi sevindirebilir.
TUİK önemli rakamlar açıkladı; dayanıklı tüketim malları üretimi Ağustos ayında yıllık yüzde 15 büyümüş, sermaye malları üretimi de yüzde 16. Makine ihracatı artışı bu yıl, toplam ihracatın 3 katını bulmuş. Traktör pazarı yüzde 20 büyümüş. Bağlı olarak da sanayi endeksi bu yıl yüzde 7,2 büyük. Yüksek kur ithalatı zorlaştırınca içerdeki imalat arttı. İhracat miktar endeksi artmaya devam ediyor. Bankacılığın karlılığı iyi durumda, BDDK bildiriyor. Kimyada 2015 Nobel ödülünü Mardin'in Savur ilçesinden çıkmış olan Prof. Dr. Aziz Sancar aldı. Sevinelim.                   
                                 * * *
Volkswagen 2015 yılında ilk defa dünya otomotivinde birinci sıraya çıktı, Toyota'yı geçerek. Toyota ile aralarında 20 bin adet var, 5 milyon içinden yüzde 0,4. 
Şimdi hakkında egzoz kirlilik değerleri hakkında Amerikan devletini aldatmak şüphesi var. Bence bu şüpheden Volkswagen'e tazminat hakkı doğacak, çünkü "Hiçbir ticari çıkar, markadan büyük olamaz." Çünkü istenen cezaya maruz kalırsa eğer, marka batabilir. Araç fiyatının 2 katı ceza mı olur? Avukatlık şirketleri hemen kampanyalara başlamışlar ve araç sahiplerine tazminat davaları teklif ediyorlar. Oralarda tazminat sınırsız. Etkili denetim sağlıyor, bu işleyiş. Bizde de tazminat sınırı yeni kalktı, birkaç ay önce!
İyi haftalar… ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159