31.10.2016, 11:05

Şoför eğitimi ince iştir!

Geçen haftaki yazımda İstanbul UKOME tarafından şoförlere getirilen ticari taşıt (toplu taşıma aracı) kullanım belgesi zorunluluğundan hareketle, eğitim konusu üzerinde duracağımı belirtmiştim. Zaten diğer alanlarda da şoför konusu ve şoför eğitimi konusu sıkça gündeme geliyor. 
İş arayan insana, “ne iş yaparsın” denildiğinde “ne iş olsa yaparım abi” cevabının alınmasına alışığız. Acaba bu kişi şoförlük de yapabilir mi? Araçların kullanımının başladığı yıllarda belki bu mümkündü. Çünkü araçlarda ne bir kayıt sistemi ne de bunu kullanmak için bir yeterlilik söz konusuydu. Zamanla yaygınlaşmaya ve artan araç hızlarının risklerine de bağlı olarak buna ilişkin zorunluluklar getirildi.

Trafik mevzuatı
Ülkemizde araçlarla ve araçların kullanımıyla ilgili düzenlemeler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alıyor. Burada araç kullanacaklar için belge zorunluluğu bulunuyor. Tabii, bu belgenin alınmasıyla ilgili esaslar da… Bu arada bu belgeye hala ‘ehliyet’ dendiğini de hatırlatalım. Demek ki araç kullanımı için bir yeterlilik gerekli. Bu yeterlilik de buna ilişkin bilgi, beceri ve yetkinliklerden oluşuyor. Belge de kişide bu yeterliliklerin bulunduğunu gösteriyor. 

Belge çeşitleri…
Mevzuatta, araç kullanımı için tek bir belge değil, kullanılacak araca göre değişen çeşitli belgeler yer alıyor. Bu da her araç türü için gereken yeterliliklerin farklı olduğu anlamına geliyor. Tabii, kullanımı daha fazla yeterlilik gerektiren araçların belgeleriyle daha basit araçları kullanma imkanı da bulunuyor. Uzun süre alıştığımız otomobil, kamyon, otobüs ve çekici gibi araçların belgeleri sonrasında, geçen yıl belge türleri değiştirildi, çeşitlendirildi, AB’ye uyumlu hale getirildi. 

Şoförlük eğitimi…
Mevzuatta ehliyetin alınmasına ilişkin düzenlemeler kapsamında eğitim şartı da bulunuyor. Burada dikkat edilmesi gereken husus, genel bir şoför eğitimi değil, her araç türünün gerektirdiği belge türüne göre eğitimin verilmesidir. Yani, otobüs kullanacak kişiler için gereken yeterlilikler ve bu yeterliliğin kazanılmasına ilişkin eğitimler ayrı ayrı tasarlanmış. 

Ticari taşıt kullanımı…
Karayolları Trafik Kanununa 1996 yılında konulan Ek-1’inci madde; araç sürücülerine ayrıca ticari taşıt kullanma belgesi zorunluluğunu getirmiş. Bu belge bir aracı ticari amaçla kullanacaklar için zorunlu. Peki, aynı aracın ticari ve hususi kullanımlarındaki yeterlilikler farklı mıdır? Daha da basit sormak gerekirse; otomobilin ticari kullanımında hususi kullanıma göre ilave yeterlilikler gerekir mi? Buna dikkatli bir ‘evet’ cevabı verilmelidir. Burada, düşünceme karşı çıkacak çok kişi olacağını biliyorum. 

Şüphesiz ki, ticari sürücü büyük olasılıkla günlük olarak daha fazla araç kullanacak, bu nedenle daha dayanıklı olması gerekecek. Bir de müşteriye nasıl davranacağını bilmesi söz konusu… Uluslararası taşımalarda ek olarak gümrük bilgisi, yabancı dil ihtiyaçları da olabilir. Bunun ötesinde yük veya yolcuyu istenen yere götürebilmesi için yol/şehir bilgisi de gerekebilir. Artık navigasyonlar bu ihtiyacı karşılıyor, hatta yolların akışkanlığını öğrenmek de mümkün. 

Şartlar değişiyor…
İlk arabamı aldığımda, yollarda çokça lastik patlaması olayına rastlardık. Ben de iç lastiğe çokça kaynak yapmış birisiyim. Özel araç sahibi lastikçi arasa bile, ticari araç sahibi yolunu tamamlamak için bunu kendi yapabilmeliydi. Şimdi, yıllarca patlamayan lastikler kullanıyoruz. Yollar da lastik patlamadan seyahate uygun. Lastikteki basınç düşmesini gözleyip tedbir alma imkanı da var. Bu arada mevsime göre araç kullanımı gibi yeni ihtiyaçlar doğdu. 

Şimdi, bir kez daha düşünün. Özel otomobil sürücüsünde gerekmeyen, fakat ticari otomobil sürücüsünde istenip de eğitimle kazandırılması gereken hangi yeterlilikler var? Bu arada, aklınıza gelen yeterliliğin eğitimle kazandırılıp kazandırılamayacağını da mutlaka sorgulayın. 

Diğer araçlar…
Hususi-ticari kullanımları söz konusu otomobil ve minibüs dışındaki diğer araçlara gelelim ve hemen şu soruyu soralım: Ticari amaç olmaksızın alınacak ve kullanılacak otobüs, kamyon ve çekici ehliyeti olur mu? Bu araçların ticari olmayanı hemen hemen hiç bulunmayacağına göre bu araçların ehliyeti de zaten ticari amaçlı olmak zorundadır. Yani, otobüs, kamyon gibi ehliyetler zaten bunların ticari amaçla kullanılacağı esasına göre verilmelidir. Bunların eğitimi de buna göre olmak zorundadır. 

Mevzuat değişikliği…
Ticari taşıt kullanım belgesinin dipli temelli bir eğitime konu olmaması belirli bir bedelle ilgili meslek kuruluşlarından alınabilmesi gerçeği karşısında ticari taşıt kullanım belgesi trafik mevzuatından çıkarıldı. Hem de ticari otomobil ehliyeti sahiplerini de kapsayacak şekilde. Peki, bu yanlış mıydı? (Bu arada, Trafik Kanununa araçların izin belgesiz -korsan- ticari kullanımını yasaklayan ve cezalandıran madde eklendi. Bu da iyi gibi göründü ve görünüyor. Ama gerçek yine öyle değil. Pek çok otomobil ticari kullanım izin belgesi olmadan ticari amaçlarla göz göre göre kullanılıyor ve cezalandırılmıyor. Adına VIP otomobil, kiralık otomobil denmesi ceza muafiyeti sağlıyor. Görünüşe aldanmamak lazım.)

Mesleki yeterlilik belgesi
Karayolu taşıma mevzuatı sürücü konusuna da el attı; uygulanmayan bazı şartlar yanında mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğunu getirdi. Pek çok kişi muafiyetle belge alırken bazıları da bu belgeyi eğitimle aldılar. Bu belgesi olan ve olmayan sürücüler arasında başarı farkı ölçüldü mü, bilmem. Zira bu konularda pek bir açıklama duymuyoruz, hatta istatistik bile yayınlanmıyor. Zaten yayınlanan istatistikler, günden güne artacakken azalıyor. 

Bu arada 2006 yılında Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu çıktı. Lisans düzeyinde öğrenim gerektirenlerle ilgili kanunlarıyla düzenlenmiş olanlar dışında kalan meslekler için mesleki yeterlilik sistemi getirilmesi benimsendi. Sürücüler bu çalışmanın konusu oldu mu, bilmiyorum. 

Yeni ticari taşıt kullanım belgesi
İstanbul UKOME, sürücülere ilişkin yeni şartlar belirledi. Bunları geçen yazıda değerlendirdim, bazılarını eleştirdim. Bunlar arasında, parantez içinde ticari taşıt adı verilen toplu taşıma aracı kullanım belgesi zorunluluğunu getirmiş bulunuyor. İçeriği belli olmadan eleştirmek haksızlık olabilir, ama ben bunun gerekliliğinden, yararından şüphe duyuyorum. Açıklamalarım bu şüpheyi haklı kılmıyor mu? 

Eğitim şart da…
Bunun ötesinde sürücü eğitiminden bahseden herkes, neyin nasıl öğretileceğini düşünerek konuşmalı. Ben, eğitici geçmişi olan, eğitimden yana olan bir kişiyim. Ancak olur olmaz eğitim laflarına itibar edemem. Bu arada eğitimin içeriğinden öte eğitimin hangi yaşta ve hangi kurumda, hangi imkanlarla verileceği düşünülmeli. Bazıları sürücü eğitiminin genç yaşta olması gerektiğini söylüyor. Peki, genç yaşta eğitilen insanlar hangi yaşta araç kullanabilecek? 26 yaş kuralı doğru mu, yanlış mı? Bir de ehliyetin eskimesini savunanlar var ki, hepten çelişki içindeler. Ehliyeti yastık altında eskitirken öğrenilenler kaybedilmeyecek mi? 

Güncel gelişme ve değişmelere göre doğan çoğu kısa süreli eğitim ihtiyaçları ile bazı tazeleme eğitimlerini, tüm tartışmaların ötesinde faydalı gördüğümü de belirteyim.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul UKOME ve Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü ulaşım alanında, özünde başarılı, gayretli ve iyi niyetli çalışma içindeler. Ancak takdirin yanında eleştiriye de hazır olmaları gerektiğini düşünüyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159