09.05.2016, 18:38

Mola zamanı

Yaptığımız işlerde, bizim dışımızda gelişen olayların yansıması stratejimizi belirler. Bazen ne kadar gayretli olursanız olun rüzgârın karşıdan esmesiyle, hedefin gerisinde kalmak söz konusu olabilmektedir. Çok özverili ve planlı çalışmalar sonucunda bile, içinde bulunduğunuz çevre, toplum ve bunlarla kurulmuş olan ilişkiler performansınızı doğrudan etkiler. 

Bu yıl iki büyük üretici peş peşe şehirlerarasında hizmet verecek yeni araçlarını görücüye çıkardı, ilk teslimatlarını yaptı. Her firma, sürekli olarak araçlarını yenilemek ve filosunu güncel tutmak ister. Çok doğaldır ki, yolcusuna karşı yenilikçi ve modern araçlarla taşımacılık yapmak, rakiplerine karşı güçlü görünmek ister. Bu işin vitrinidir. Bunun arka planında ise gerçek işletmecilik devreye girmesi lazım ki, istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme yapılabilsin. Bunu sağlayacak en önemli etken ise finans yönetimidir. Finansı doğru yönetemeyen hiçbir işletme dış kaynaklı girdiler olmaksızın ayakta duramaz ve karlılığını sağlayamaz.

Yatırım yapılacak yıllar yanı sıra, yatırım yapmadan statik olarak beklenecek yıllar da söz konusu olabilir. 2016 yılı bu anlamda bekleyip görmenin daha doğru olacağına inandığımız bir yıl gibi duruyor. Son 20 yıl içinde yaşanan dört kriz, sektörümüzde yıpranmalara neden oldu. İstatistiksel olarak, iyi giden 5-6 yılın sonunda her nasılsa bir sarsıntı bekleniyor. Geleneksel hale gelen bu ekonomik ortamda böyle bir varsayımı hep göz önünde bulundurularak tedbirli olmakta fayda var. 

Bizim dışımızda oluşan olaylar global, ülke içindeki olaylar da milli kriz olarak yaşanıyor. Günümüz siyasetindeki vahim görüntüler, terörün önünün alınamıyor olması, ülkenin güneyinin tamamen harp bölgesi haline gelmesi ve bu savaşın bir şekilde ülkemize bulaştırılmak istenmesi, diplomasi anlamında ülkemizin başta Rusya olmak üzere pek çok ülke ile frekansların örtüşmemesi, ister istemez ticaretimizi, sanayimizi ve turizmimizi etkiliyor. Bu alanların tamamına hizmet veren taşımacılık sektörü de direk veya dolaylı olarak etkileniyor.

Son dönemlerde ülkemiz gayrisafi milli hasılasına azımsanmayacak kadar büyük katkısı olan turizm girdileri, yukarıda sayılan sebeplerden dolayı bu yıl statik bir hale büründü. Toplam taşımacılık içerisinde, yarıya yakın bir paya sahip olan turizm taşımacılığının yanı sıra turizmdeki faaliyetlerin minimize olması sonucu, ister istemez çalışan personel sayısının ve kazançlarının azalmasının oluşturacağı domino etkisiyle, ticarete olumsuzluk olarak yansıyacak. Ülkeye gelen turist sayısının düşmesi her bir kişiye direkt hizmet veren taşımacıların ciro ve karlılıklarını etkileyecek. 

Taşımacılık alanında faaliyet sürdüren firmalar yeni yatırım yaparken, öz kaynakların ötesinde kredi kullanmak ve uzun vadeye yaydıkları ödemeler ile yatırım yapmak durumundadır.

Geçmişten gelen ödemelerin üzerine yeni ödemelerin eklenmesi ve belirsizlik ortamında ödeme kabiliyetlerinin azalması firmaları zorlayacaktır.

Zorlukları aşan sektörümüz, sanki bu yıl bir nefeslik mola alacakmış gibi görünüyor. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159