17.05.2016, 17:14

Coğrafya kaderdir

“Coğrafya Kaderdir” Sözünün ve tezin sahibi, 14.yy düşünürlerinden olan ve Modern historiyografinin, sosyolojinin, iktisadın öncülerinden kabul edilen devlet adamı ve tarihçisi İbni Haldun’dur. 

Soylu bir aileden geldiği için iyi bir eğitim alan İbni Haldun, Tunus ve Fas’ta devlet görevlerinde bulunduktan sonra Gırnata ve Mısır’da çalışır. Kuzey Afrika’nın o dönem istikrarsız ve entrikalarla dolu siyasal yaşamı 2 yıl hapiste yatmasına neden olur. Bedevi kabilelerini çok iyi tanımasından dolayı aranan bir devlet adamı ve danışman olur. Mısır’da 6 defa Maliki kadılığı yapar. Şam’ı işgal eden Timur ile görüşmesi bir fatih ile bir bilginin ilginç buluşması olarak tarihe geçer. 

Bu değerli şahsiyetin özgeçmişine Ünlü tarihçi Toynbee, İbni Haldun için “Herhangi bir zamanda, herhangi bir ülkede, herhangi bir zihin tarafından yaratılmış en büyük tarih felsefesinin sahibidir.” demiştir.

İçinde bulunduğumuz kıtanın, ülkenin, bölgenin, kentin, ilçenin, hatta mahallesine kadar farklı olduğunu, ne kadar farklı çevrelerde, hayatımızı ne kadar farklı şartlarda sürdürme ihtimalini düşünelim. Bu ihtimal sonucunda adına coğrafyada dediğimiz ve kaderimizde olan dünyanın belli bir noktasında dünyaya geliyoruz ve hayatımız burada şekillenmeye başlıyor. Olaya genel perspektiften bakarsak hangimiz çıkıp ben kıtamı, ben ülkemi, ben bölgemi, ben kentimi, ben ilçemi, ben mahallemi tam anlamıyla seçebildim diyebilir ki?

Tarihten bu yana insanların çoğu zaman yaşadığı coğrafyayı değiştirme veyahut oradan ayrılma çırpınışlarına şahit olmaktayız. Fakat bunların belli bir sistematik içerisinde olmadığını ve birtakım olgular ve doğanın var ettiği şekilde kabullenmeksizin yapıldığını gördüğümüzde tekrar diyoruz ki… Coğrafya kaderdir!

Dikkat edilirse dünyada hemen hemen her ülkede daha muhafazakâr, anti-demokratik ve az gelişmiş insan toplulukları, ülkelerin denizden uzak iç-karasal bölümlerinde bulunur. Daha demokratik ve gelişmiş insan toplulukları akarsu kenarları ve deniz kıyılarında yaşar. 

Ülkemiz coğrafi ve iklimsel olarak her bir yöresiyle farklılar içerir. Dört mevsimi aynı anda yaşayabildiğimiz bu coğrafyada farklı bölgelere ait insanların karakteristik farklılıkları, folklorik ve diğer otantik yapılar ile gelenek görenek ve tavırlarında farklılıklar yaşanır.

Kendi özel hayatımızdan Türkiye’nin kronik sorunlarına, Türkiye’nin doğusuyla batısı, kuzeyiyle güneyi arasındaki zaman algısı farklılığına ve hatta sorunlara yaklaşımlarına bile bu perspektiften bakabiliriz.

Aynı şekilde coğrafyaya bağlı olarak iklimsel farklılıklar nedeniyle bitki örtüsü ve beslenme özellikleri de farklılık arz edebilir. Bu sebeplerin her biri ister istemez bir şekilde insanın yetişme tarzına, alışkanlıklarına ve sonrada karakterine yansıyor. 

Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür… 
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür… 
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür… 
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür… 
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür… 
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…  
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür… 
Mahatma GANDHİ
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159