30.04.2018, 10:36

Otobüsçü yapmaz işte!

Yer yerinden oynuyor iki gündür. Tabii, bizim anlı şanlı, tümüyle yandan çarklı federasyonlarımızın yöneticileri, kendileriyle ilgisini kuramadıkları için susuyorlar. Ama iş, eninde sonunda gelip biz otobüsçüleri buluyor, hiç haberleri yok. 

Tamam, otobüsçü böyle bir şey yapmaz, aklının ucundan bile geçirmez… Ama karayoluyla yolcu taşımacılığının en önemli unsuru olarak otobüsçülerin de sözünün olması gerekir. Kamuoyu bunu bilmelidir. Zaten, ancak bu şekilde önlenebilir bütün aksaklıklar ve haksızlıklar.

Konuya gelelim: İki Japon turist, Atatürk Havalimanından Sultanahmet’e gitmek için bir transfer firmasıyla anlaşıyor. Tamı tamına 1550 TL para ödüyor. Kapadokya gezisi için gelen bu iki kadın turist, gezi için 1900 TL ödemiş. Gecenin bir saatinde, sadece 20, bilemediniz 30 dakika sürecek bir yolculuk için bu kadar fahiş bedel isteyen transferi yapan da pişkin, anlaşma yaptık diyor… Hırsızlığın adı anlaşma olmuş.

Bunun karşısında yolcuyu güven ve huzurla bir merkezden bir merkeze götüren, ikram veren, gittiği yerde de ücretsiz servis hizmeti veren otobüsçü ise hakkını bile alamıyor. 
Yahu, otobüsçüler de hırsız olsun demiyorum, hakkını alsın diyorum. Birileri, sırf yorgunu yokuşa sürmek için haksızlık yapsınlar dediğimi ima etmeye çalışacaktır, baştan onların ağzını tıkamalıyım, o yüzden yazdım.

Bu kadar dernek, bu kadar federasyon, meslek birliği, İTO ve TOBB komiteleri ne iş yapar, otobüsçünün hakkını savunmazsa? Biz otobüsçüler canımızı dişimize takıp, sorunlarımızı hiç sayıp, o kadar yatırıp yaptıktan sonra üç kuruş üç kuruş topladığımız bilet paralarıyla hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Bizi savunsunlar, sorunlarımıza çözüm bulsunlar diye seçtiğimiz kişiler hiçbir işe ellerini sürmesinler. Aklınız alıyor mu? Her şeyi yapan biziz, ama parsayı başkası topluyor. Bu başkası, hiç otobüsçü olmadı bu güne kadar, bundan sonra da olacak gibi görünmüyor.

Turizmcilerde de aynı sorun var. Onların da başındakiler turizmci değil, onların da derdi başka. Biz firma sahiplerinin, firmalarımızda çalışan personelin ve geleceğimizin sorunlarıyla biz ilgilenmeliyiz. Seçim öncesinde, şunu yapacağız, böyle haklarınızı alacağız diyenler, koltuğa oturunca her şeyi unutuyor. Bizler her makamı, her kapıyı zorlamalı ama kendi gücümüze güvenmeliyiz. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159