09.09.2014, 11:38

Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç!

Senin yaşadığın şehir beni şair eder. Hele de Edirne’yse orası, biteviye sürer bu şairlik. Çünkü payitahttan söz ediyoruz. Çünkü Meriç boylarında, ulu ağaçların verdiği serinlikten söz ediyoruz. Çünkü cihan pehlivanlarının kıspetinden tutup da rakibini yere vurduğu bir şehirden söz ediyoruz. Kırkpınar gibi köprüleriyle yaşayan bir şehirden söz ediyoruz. Selimiye gibi dünya ölçeğinde bir mimari sanattan söz ediyoruz. Selimiye’nin ince minaresine birbirini kesmeyen üç merdiven yapan mimari dehadan söz ediyoruz. Dar sokaklarında birbirinin üstüne yıkılacakmış gibi dursa da mahremiyetini asla kaybetmeyen evlerden, o evlerde yaşayan ailelerden söz ediyoruz. Çoluk çocuk el birliğiyle ter akıtarak emek vererek hayatını sürdüren insanlardan söz ediyoruz. Kimsenin kızına hişt, kimsenin tavuğuna kişt demeyen insanların gururundan söz ediyoruz. Elindekini avucundakini misafirine veren, kendi aç kalsa da yüksünmeyen insanlardan söz ediyoruz. Birbirine iyi günde, kötü günde, darlıkta ve varlıkta destek olan, yardım eden insanların şehrinden söz ediyoruz.

Özdemir Asaf, belki de Edirne’yi görüp yazmış bu şiiri; Edirneliyi görüp yazmış, havasını koklayıp suyunu içip yazmış belki de… Doğru yazmış ama. Son mısraında “Bu evler, bu sokaklar, bu evler / İkimize yetmez” diye bitiriyor. İşte onun içindir ki Edirne sokakları her zaman turist kaynar. Hele bir görelim bakalım, nasılmış bu güzel şehir diye merak ederler. Kırkpınar’ı, cihan pehlivanlarını, saatler süren mücadeleyi merak ettikleri için gelirler. Hıdrellezde, baharı karşılayan insanları merak ettikleri için gelirler, onların coşkusunu taşırlar içlerinde, geldikleri yerlere. Bin bir ağacın meyvesini, bin bir sebzenin tadını, meyvenin güzelliğini tatmak için gelirler. En yenisi 500 yıllık çınarların gölgesinde anılara karışmak için gelirler. Yine en yenisi 500 yıllık tarihi camilerin verdiği huzur ve güveni yaşamak için gelirler. Onların gelmesiyle şenlenir ortalık. Esnafın yüzü güler. Evlerde ocaklar tüter. Mutluluk bulaşıcıdır, herkes sevinir.

Edirne böyle bir şehirdir, Edirneliler böyle insanlardır. Hep mutludurlar, hep umutludurlar. Hep yardımsever, hep barış yanlısıdırlar. Keşke herkes Edirneliler gibi baksa hayata. İşte o zaman sorunlar biter, sıkıntılar erir. Aşkın, mutluluğun, coşkunun yüzü olur herkesin yüzü. Yeter ki isteyin. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159