Basının Tarafsızlığı...

Bu hafta sektör gazetelerimizden birinde yayınlanan bir haber ile ilgili yazmak istiyorum. Sivil Havacılık Yönetmeliği’nin değiştirilmesiyle ilgili TOFED’in TOF’un ve Günaydın Turizm’in açıp kazandıkları yürütmeyi durdurma davası ile ilgili haberi görmüşsünüzdür. Ben bu üç kuruluşu da can-ı gönülden tebrik ediyorum. Ama bütün bu yargı sürecinin yolunu açan TOFED oldu.

Yürütmeyi durdurma 

Şubat 2018’de çıkan yürütmeyi durdurma kararı için TOFED, Mayıs 2017’de yönetmeliğin değiştirileceği açıklanır açıklanmaz müracaat etmişti. Bu müracaat yapılırken biz, TOF Genel Başkanı ile aynı masada konuştuk. Bizim verdiğimiz dilekçenin bir kopyasını TOF Genel Başkanı Sayın Mustafa Yıldırım’a verdik. İlk dava hep daha uzun ve meşakkatli geçer, daha sonraki davalar hep ilk dava sonucu emsal karar kabul edilerek daha kolay geçer. Biz o dönem davayı ortak mı açalım diye konuşmuştuk, daha sonra ayrı ayrı dava açma kararı aldık. Biz ilk yürütmeyi durdurma kararı aldığımızda çok gururlanmıştık haliyle, eminim TOF yönetimi de aynı haklı gururu yaşamıştır, onları da tebrik ederiz. 

Başarı görmezden gelinemez 

Ancak bizim sektör basınından bir kurum, bizim ikinci ayda alıp Ulaştırma Dünyası Gazetesi’nde haber de yaptığımız ve hatta haber metnini kendilerine de ilettiğimiz halde bu başarıyı görmezden geldiler. Buna karşın TOF’un kazandığı yürütmeyi durdurma kararını, sektörde bir ilkmiş gibi manşetten duyurması sektörümüz basını açısından üzücü bir durumdur. Yani eğer bu Yönetmelik değişikliğindeki haksızlığı mahkeme tarafından onaylatmak bir zaferse -ki zaferdir- TOFED’in kazanımı da bir zaferdi, ama görmezden gelindi. Emir Günaydın da dava açma sürecinde sürekli TOFED ile görüştü ve mahkeme sürecinde neler yapılacağını birlikte kararlaştırdık. Ayrı ayrı dava açılırsa daha etkili olur diye düşündüğümüz için bu şekilde hareket ettik, yoksa aynı dava dilekçesini TOFED de TOF da diğer sektör kuruluşları da verirdi. 

Tarafsız gazetecilik 

Biz, bizim dışımızdaki derneklerle bu sektör için çalışmaktan memnunuz. Benim buradaki serzenişim, sektör basını olarak bildiğimiz birtakım gazetelerin tarafsız gazeteciliği becerememesidir. Karayolu yolcu taşımacılığı, sektör örgütlenme alanında başarılı bir sektördür, TOFED, IPRU, UATOD gibi birçok dernek kurulmuştur ve taşımacılığın kalbi olan Büyük İstanbul Otogarını sektöre mal etmişlerdir. Daha sonra her ilde otogarların nizam ve düzenini sağlayacak birçok dernek kurulmuştur. TOFED’in tek başına 81 il derneği, 16 ilçe derneği, 9 da belde derneği bulunmaktadır. Katta kamu yararı statüsü kazanması da Bakanlar Kurulunun gündeminde konuşulan bir federasyonu, iki-üç tane ilan alıp almamaya göre değerlendirip görmemek körlüktür. Bu cümleler dernek ve federasyon yöneticisi kardeşlerimle alakalı değil. Bu sektöre sadece ilan alınıp para kazanılacak, ilanından faydalanılacak bir sektör gözüyle bakanlara sitemimdir. 

Sektör için çalışsınlar 

Bu basın kuruluşları da bizim kardeşimizdir, biz istiyoruz ki kendilerini düzeltsinler, sektör için çalışsınlar biz ne cephe alırız ne de ilişkimizi keseriz. Sonuçta basındır, ben her zaman basın özgürlüğünü savunurum. Basın özgürlüğü çok önemlidir, ama basının tarafsızlığı da en az basın özgürlüğü kadar önemlidir. Ben bunu sadece TOFED Genel Sekreteri olarak söylemiyorum, 1970 yılından beri Hürriyet, Türk Haber Ajansı, Ulusal Basın Ajansı, Politika Haber Ajansı, İSTA muhabirliği ve Güneydoğu Bölge Müdürlüğü yapan eski bir gazeteci arkadaşınız olarak söylüyorum. Nasıl ki bir ülkenin güçlülüğü parasında ya da silahında değil de adaletiyle ölçülüyorsa, bir gazetenin güçlülüğü de tarafsızlığıyla ölçülür. Ne kadar tarafsızsa o kadar güçlüdür, ne kadar taraflıysa o kadar sahibinin sesidir. Dolayısıyla ben sektörümüzdeki bütün basın mensuplarını bütün kuruluşlara, federasyonlara ve birliklere tarafsız davranma ve ilanlarla sınıflandırmamaya çağırıyorum diliyorum. İlan verince çok iyi, vermeyince kara listeye alalım mantığı yanlıştır. ■