06.10.2014, 14:20

Bir haftanın panoraması

Dikkat edelim…

Geçen hafta ABD, "’Suriye'de Esad 2 ayda devrilir’ diyenler, IŞİD'i yarattılar" dedi. Gel de şaşırma. Bugünlerde de Esad ile işbirliği yapacak o IŞİD'i devirmek için.  ABD Ortadoğu’da yine yanıldı. Avrupa devletleri karışmıyor, bölgenin ülkeleri yükümlü, biz de dahil. Konu hassas.

Sevinelim…

Sanayi üretimi Temmuz'da yüzde 3,6 arttı, içinde yatırım malı üretimi yüzde 9,4, dayanıklı tüketim malları yüzde 6,4, dayanıksız tüketim malları üretimi yüzde 5,8 büyüdü. İhracat yüzde 5,6 arttı, temmuz kapanış 157 milyon Dolar oldu, hedef 166 idi, hatırlarsınız, Hedef tuttu demektir, bunca komşu ve çevre olumsuzluklarına rağmen.
AB ihracatımız bile, yani açılmayan AB'ye bile, yüzde14 artmış. Çevremiz kaynarken biz yine de işimize bakmışız. Devamını dileriz. 

Uygulamaya katılalım…

Kamu yönetimi işçi ölümlerinin önlenmesi için tehlikeli işyerlerine zorunlu sigorta getirdi. Bu sınıf işyeri olarak kimya sektörü ele alınmıştı. Kapsam genişledi ve tehlikeli olarak ortakça belirlenen 50 işkolunda uygulama başlayacak. 1milyon 600 bin işçinin çalıştığı bu kollar sigortalanacak. Sigorta öncesinde, sigorta sırasında ve sigorta döneminde sigortacılar bu işyerlerinin uygunluğunu gözetecekler. Bu işyerlerinde Mesleki Yeterlik Belgesi olmayan, yani konu hakkında eğitim ve beceri sahibi olmayanlar ile belgesi olmayanlar çalışmayacak. Kamu yönetimi, yani ruhsat verenler, uygunsuz işyerinin faaliyetini durduracak. İşte otomatik kontrol. Süreç kusursuz. Şimdi sıra uygulamada. 

Sigortalı olmayı destekleyelim…

Kanunumuzda Manevi Tazminatla zenginleşmek ve de fakirleşmek engellenmiş. Halbuki tazminatlar hataların bedeli değil mi? Tazminat serbest olur, hatalılar bedelini öder, kamuoyu görür. Sigorta yaygınlaşır, riskler azalır, işletme maliyetleri ilk anda artar, ama uzun dönemde ulusal maliyetler -hukuk, adalet, iş kaybı- azalır, verimlilik artar. Böyle ülkelere özeniyoruz, şimdilerde.  
Taşıma dünyasında tazminatlardan batan pek çok şirket örneği var, her iş kendi tazminatını ödesin.
* * * 
Büyük işyerlerinin kendi İş Güvenliği Uzmanı var, maaşını ödüyor -ki bu İstanbul'daki asansör kazasında tartışma konusu oldu.
Küçük işyerlerinde, yani 10 kişiden az çalışanı olan ve yıllık cirosu 1 milyon TL'yi geçmeyen işyerlerinin iş denetlemesi yapılıyor. Bu denetimi yapanların maaşını devlet ödüyor, iyi hareket; çünkü Türkiye'de işyerlerinin yüzde 95'i mikro-KOBİ yani 10 kişiden az çalışanı var. İstihdamın yüzde 30'u ile katma değerin sadece yüzde 8'ini gerçekleştiriyorlar. Bu nedenle de İSO Başkanı ile ekonomi yönetimi ve ekonomi STK'ları sanayi üretiminin desteklemesini iyice işlemeye başladılar.  

Düşünelim…

Geçen hafta Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu yeni yönetimini seçti. 19 yıllık eski başkan yeniden seçildi. Bu Başkan, sürücü ehliyeti alma şartının ilkokuldan lise mezuniyetine yükseltildiği zaman "Benim esnafım aç mı kalacak" şeklinde tepki göstermişti.
Aynı Başkan, benzer tepkiyi yine gösterdi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı TESK'e kayıtlı ve finansal sicili temiz olan mikroKOBİ'lere 50bin TL'ye kadar ucuz kredi sağlayacak, faizi Bakanlık ödeyecek.  Ama Başkan, finansal sicile bakılmasını istemiyor, herkese kredi verilmesini istiyor. Daha bir    19 yıl başkan kalabilir, böylece… ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159