07.08.2017, 11:00

Doluyu aldıramamak, boşu dolduramamak…

İşte, bütün mesele bu. Sadece karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörünün değil, bütün sektörlerin ana sorunu bu kadar basit. Çünkü o an, lazımsa yapıyoruz, lazım değilse öteliyoruz, hatta dile getirenleri küçümsüyor, aşağılıyoruz. 
Boğaziçi Köprüsü bunun en güzel örneğidir. Birileri karşı çıktı, haklı değil gerekçeleri bile yoktu. Oysa ulaşımdan ekonomiye, sosyal gelişmeden eğitime her alanda kapıları açacak önemli bir karardı. Şimdi, hepimiz biliyoruz ki, o gün yapılmasına karşı çıkanlar “Allah razı olsun” diyor köprüyü yapanlara. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü için de aynı şey geçerli. Üçüncü köprü için değilse de birçok otoyol ve duble yollar da aynı yararı gösteriyor ekonomide de, sosyal refahta da. 

Önceden düşünüp taşınsak, getirisini ve götürüsünü görsek, verimli olup olmayacağını belirlesek, kaç yıl kullanılabileceğini, muhtemel durumlara göre eklerin neler olabileceğini düşünsek her şey çok güzel olacak. Buna “altyapı” diyoruz. Altyapısı tamamlanmamış en güzel, en yararlı şey bile zarar yazar. Fizibilitesi çıkarılmamış seferlerin firmayı nasıl zarara soktuğunu hepimiz biliyoruz, keza yatırımların da öyle. 

Bırakın otogar gibi bulunduğu şehrin en önemli merkezi olan büyük yapıları, evlerimiz, sokaklarımız için de geçerli bunlar. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, her geçen yıl artan doğal afetlerin felaketle sonuçlanmaması için anaokulundan başlayarak herkesin eğitilmesi gerektiğini söyledi televizyonda. Deprem için de geçerli bu, su baskınları için de… On damla yağmur yağınca, atık su giderleri tıkalı olduğu için sokaklar dere olur, araçlar suya kapılır, insanlar mahsur kalır… Ne ders çıkarırız bunlardan ne de önlem almak için birileri harekete geçer. Meteoroloji uyarıyor, ama kimse dinlemiyor. Hepimiz “deprem değil bina öldürür” diyoruz, ama hangimiz hazırız depreme karşı? 

Doluya koyacağız aldıramayacağız, boşa koyacağız dolduramayacağız ama ince eleyip sık dokuyarak getirisini götürüsünü düşüneceğiz. Sadece kendi işimizi değil, diğer arkadaşlarımızın, firmaların neler yaptığına, nasıl davrandığına da dikkat edip ona göre hedef belirleyeceğiz. Değilse yapılanlar boşa gider. Bütün emekler, bütün yatırımlar, bütün umutlar biter, elimiz böğrümüzde kalakalırız. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159