01.06.2016, 12:50

Dost, acıyı tatlı söyleyendir…

Sektörümüz, Türkiye’yi taşıdığıyla övünüyor, sadece taşımakla kalmayıp ekonominin de can damarı olduğunu iddia ediyor. Haklı bir övünme bu, haklı bir gurur. Bir otobüsün bir fabrika değeriyle bile yarışıyor olması belirleyici. Bu sebeple de otobüsçü bulunduğu şehrin en önemli kişilikleri arasında yerini alıyor.

Biz, otobüsçüler olarak hep otobüsümüzle, otobüsümüzün çoğluğuyla övündük. Otobüslerimiz şu kadar yeni, bu kadar konforlu dedik. Ama hiç demedik ki, insan olmazsa o çuval dolusu para ödediğimiz otobüsler birer hurda yığınından farksızdır. Önemli olanın insan olduğunu hep göz ardı ettik.

Geçenlerde de yazmıştım, “otobüsçü” diye küçümsenen sektörümüzün önemini herkese her fırsatta anlatmalıyız. Bunun için bir araya gelmeli, bunun üzerine kafa yormalıyız.

Dost acı söylermiş. Bir damlanın bir ton suyu kirlettiğini, artık çocuklar bile biliyor. Ülkemizin en ücra köşesine kadar hizmet taşıyan sektörümüzü de kendini bilmez biri kirletti işte.

Bir diğer övünç kaynağımız da, aileden biri olduğumuzdu. Anasını, babasını, çocuğunu, hatta parasını kaptana teslim eden insanlar vardı bir zamanlar. Güven dediğinizde, akla ilk gelen, otobüsçüydü. İletişimin bu kadar kolay ve hızlı olmadığı dönemlerde haberleşmeden tutun da her türlü bağlantı otobüsçü ile kurulurdu. Anne, okuyan oğluna yaptığı börekleri otobüs aracılığıyla ulaştırırdı. Hiç düşünmezdi, bir sorun çıkmayacağını bilirdi. Baba, kızının çeyizini gönderirdi gurbetten, eksiksiz, hasarsız ulaşacağının rahatlığı içerisinde. Gurbette çalışanlar da anne babasına para gönderirken yine otobüsçüyü tercih ederdi. Peki, ne oldu da birden değişti bu hava? Nasıl bitti bu güven?

Dost, acı söyleyen değil, acıyı tatlı söylemesini bilendir.

Biz perona çektiğimiz otobüs kadar değer vermedik personelimize de ondan. Biz üzerinde durmadık insanın öneminin de ondan. Biz insan taşıyoruz diye gurur duyduk, ama insana insanla hizmet verdiğimizi unuttuk da ondan. Biz, bayramlarda sefer sayılarının sıklaştığı zamanlarda kahveden adam çağırıp, adet yerini bulsun kabilinden, sefere çıkarttık da ondan. 

Yolcuyla doğrudan ve uzun süre bir arada olan personel çok önemli. Onun güler yüzlü olması, işini severek yapması, hizmet sektöründe çalıştığının bilincinde olması gerekir. Tam da bu nedenle sektörün en zayıf halkası personeldir. 

Şimdi bir sektörün tümü zan altında. Şimdi ayıklayın pirincin taşını. Şimdi üç kuruş az ücret vereceğiz diye çalıştırdığınız kim olduğunu bilmediğiniz kendini bilmezin pisliği hepimizin boynunu büktü. Şimdi kurum içi eğitim çalışmalarının tam zamanı. Şimdi her çalışanı tek tek, gerekirse psikolog kontrolünden geçirerek eğitmenin ve bilinçlendirmenin zamanı. 
Kimse Türkiye’yi taşıyan bir sektörün boynunu eğmesine sebep olmamalı. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159