22.10.2015, 17:55

Turizm taşımalarında yetki karmaşası

Antalya’da havaalanı ile Side’deki oteller arasında D2 belgeleriyle uçak+karayolu şeklinde tarifesiz yolcu taşıyanlara UDH Bölge Müdürlüğünün ceza uygulaması haberi gazetemizde yer alıyor. Konuyla ilgili mevzuata bir bakalım. 

D/D2 belgesi tanımları
İlk yönetmelikte D2’yi de kapsayan D belgelerinin otobüsle şehirlerarası yolcu taşımalarına verileceği yer aldı. Daha, sonra bu tanımdaki “şehirlerarası” ifadesi yerine “yurtiçi” ifadesi geldi. Yani D belgeleriyle şehirlerarası olmayan iliçi taşımaları da yapma imkânı getirildi. Bu durum sürüyor. 
D2’lerle ilgili ilk düzenlemede arızi veya mekik sefer yapacaklar ile seyahat acentelerine verileceği belirtildi. Daha sonra, arızi sefer, mekik sefer veya seyahat acentesi şartları kaldırılıp tarifesiz taşıma yapacaklara verilmesi hali yaratıldı. D’deki şehirlerarası ve iliçi tüm yurtiçi taşımaları yapma hakkı da D1’lere değil (onlar sadece şehirlerarası), sadece D2’lere verildi. Bu durum da sürüyor. 

Belediye alanları
Kanun ve Yönetmeliğin ilk hallerinde, tüm yolcu taşımalarının (yük de öyle) bu mevzuata tabi olduğu ifade edildi. Sadece kendi alanlarındaki taşımaların valilik ve belediyelere bırakılabileceği belirtildi. Bu duruma, belediyeler şu itirazı yaptılar: Bakanlığın izin vermesi/bırakması dışında belediyelerin (büyükşehirler dâhil) kendi kanunlarından gelen hakları zaten var. UDH Bakanlığı bu hakkı kabul edip Yönetmeliğe bu hakların saklı olduğunu ekledi. 
Büyükşehirler dâhil belediyeler alanlarındaki yolcu taşımalarında izin belgesi vermek dâhil, önemli yetkilere sahip. Böyle olunca Bakanlığın yetkisi belediye alanları dışındaki iliçi ve şehirlerarası alanları kapsayan yurtiçi alanlar oldu. Önce İstanbul ve Kocaeli’nin tamamı büyükşehir idi ve bu illerde Bakanlığın yetkili olduğu iliçi alan bulunmuyordu. 

30 Mart 2014 sonrası
Bu tarihte 28 ilde daha ilin tamamının büyükşehir olması haline geçildi, yani şimdi toplam 30 ilde UDH Bakanlığının iliçi yolcu taşıma yetki belgesi verme hakkı yok. Diğer 51 ilde belediye alanları dışındaki tüm alanlarda yetkili. 
UDH Bakanlığınca verilen D2 (B2 dâhil) ve D4 belgeleri, hatta D3 belgeleri (B3 dâhil) 30 Mart 2014 sonrası 30 ildeki büyükşehir içi taşımalarda geçerli değil. Buralarda sadece belediyeden izin alınarak taşıma yapılabilir. İtiraz edenler bilsinler ki, bu işin bilincinde olan İstanbul Büyükşehir Belediyesinde, bu düzen çoktandır uygulanıyor ve artık itiraz eden de yok. Bilinsin ki, İstanbul ile Antalya ve diğer büyükşehirler hepsi aynı mevzuata tabi.
Eski belgelerin 30 Mart 2014’te geçersiz olması bir boşluk doğuracaktı. Bunu gören UDH Bakanlığı, buralarda belediyenin vereceği izinler yanında kendi yetki belgelerinin de geçerli olacağı bir esas getirdi. Ama bu, geçici bir düzenlemeydi. Esas yetkili artık büyükşehirler. 

Havayolu-karayolu kombine yolcu taşımaları
Havayoluyla gelen yolcuların seyahate karayoluyla devam etmesi veya bunun tersi (önce kara sonra havayolu) şeklindeki kombine taşımaların ilk düzenlemesi 2006’da yapıldı, 2009’da yenilendi. Buna göre havayolu öncesi veya sonrasındaki taşımalardan tarifeli olanlar belediye alanında belediyelere, bunun dışında D1 ve D4 belgelerine verilirken tarifesiz olanlar tümüyle B2/D2 belgelerine verildi. Bir değişiklik yapılmayan bu düzenleme halen yürürlükte. Bu durum, belediye yetkilerine aykırı. Önce İstanbul ve Kocaeli ile sınırlı bu aykırılık şimdi 30 ilde var bana göre. 

Antalya’daki durum
Antalya’da büyükşehir içindeki havaalanından yine büyükşehir sınırları içindeki otellere taşıma yapılırken gerçekleşen bu ihlal nedeniyle cezalandırma söz konusu. Bu ihlal de B2/D2 belgeleriyle yapılan taşımalarda otobüse sadece bir grup yolcunun alınması gereğine uyulmaması… Bu ihlal adı geçen genelgeye açıkça aykırı. Peki, bundan önce bu taşımanın B2/D2 belgesiyle mi, yoksa belediye izniyle mi yapılacağı önemli değil mi? bana göre kesinlikle belediye izni. 

Grup taşıma şartı
Mevzuat yolcu taşımalarını tarifeli ve tarifesiz diye ayırıyor. Tarifeli taşımalardaki zaman ve ücret tarifeleri ile hat/güzergah kısıtlamaları tarifesizlerde yok. Ben, anlaşılsın diye yazılarımda tarifeli/düzenli ve tarifesiz/düzensiz diye ifade ediyorum. Bunlar da yetmiyor. Tarifeli taşımalardan herkes, bireysel olarak faydalanabilirken tarifesizlerde bu mümkün değil. Bunlardaki yolcular grup mensubu olmak zorunda… Bunun da anlaşılması için ben, tarifeli/düzenli/bireysel ve tarifesiz/düzensiz/grup taşımaları diyorum. Hatta anlaşılması için ikinci gruba, günlük dilde çokça kullanılan turizm taşıması ifadesini de ekliyorum: Tarifesiz/düzensiz/grup/turizm taşıması.
Peki, D2 ve B2 belgeleriyle yapılan taşımaların grup taşıması olduğu tanımında yazılı mı? Hayır! Bu şart bir yerlerde açıkça belirtiliyor mu? Bana göre hayır! Sadece yukarıda adı geçip cezaya konu olan genelgede B2/D2 belgeleriyle taşınacak uçak yolcularının grup olması açıkça yazılı. 

Peki, yolcular grup olsun da, tek grup mu olacak? Birkaç grup olabilir mi? Bu da mevzuatta net değil. Sadece adı geçen genelgede bunun “bir grup” olacağı da var. Ben, sadece bir grup olmasından yanayım, ama bazı arkadaşlar buna karşı çıkıp küçük grupların büyük bir araçta toplanmasının ekonomiklik/verimlilik getireceğini söylüyor. İsteyen tartışsın. 

Son nokta
Bölge müdürlüğünün cezalandırma amaçlı suç ihlal tutanağı düzenlediği kombine, tarifesiz/düzensiz/grup/turizm taşımalarının sadece bir grup olması kuralına aykırılığı bence açık. Peki, Bakanlık denetlediği bu taşımaların kendi belgeleriyle mi, yoksa belediye izniyle mi yapılmasının uygun olacağını niye düşünmüyor?
Antalya Büyükşehir Belediyesi, kendi haklarına neyi sahip çıkmıyor? Bu taşımaları özel izin versin ve bana göre tek grup olma şartı da koymasın. 
Taşımacılar da düşünsün. Ya bu taşımaları Bakanlığın belgeleriyle ancak Bakanlığın kurallarına uyarak yapacaklar ya da bu kurallardan kurtulmak istiyorlarsa belediyenin kapısına gidecekler. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159