08.12.2014, 15:59

Ürkütülen kurbağalar yeterli mi?

Bu haftaki yazımda, biri ticari araç muayenesinin arttırılması, diğeri de uluslararası tarifeli yolcu taşımacılığında zaman tarifesine tam uyulması şeklindeki iki gündem maddesi üzerinde durup, atılan taşların ürkütülen kurbağalara değip değmediği üzerinde duracağım.

Ticari araç muayenesi

Ticari araçların fenni muayene periyodunun bir yıldan altı aya düşürülmesi, yani fenni muayene sayısının iki katına çıkarılması gibi bir çalışmadan söz ediliyor. Amaç, tabii ki taşıma güvenliği. Böyle deyince akan sular durur, ama… 

Araçlarda iki türlü eskime veya bozulmadan söz edilebilir; biri zamana bağlı, diğeriyse yapılan işe, yani kat edilen kilometreye göre. Böyle bakıldığında daha çok kilometre yapan ticari araçların daha sık muayene olması normal gelebilir. Keşke hiç süre olmadan sadece kilometreye göre fenni muayene yaptırılabilse. 

Ticari araç istatistikleri

Toplam ve ticari araç sayıları belli. Bakıldığında tüm taşıtların yüzde 25’ten biraz fazlası ticari. Peki, bunların kazaya karışma durumu? Otomobil, otobüs, minibüs, kamyon, kamyonet gibi araç türlerinin sayıları veya yüzdeleriyle, bu araçların türlerine göre ölümlü veya yaralanmalı kazaya karışma sayı veya yüzdeleri arasında önemli bir uyum var. Otomobillerle kamyonetler sayılarına göre biraz daha az kazaya karışırken otobüs, minibüs ve kamyonlar sayılarına oranla biraz daha fazla kazaya karışmış… Peki, bu durum muayene süresini kısaltmaya yeter mi? 

Başka bir açıdan bakıldığında 5 milyon civarında ticari araç var. Bunlara birer ek muayene getirildiğinde yaklaşık bir milyar liralık ek yük doğacak. Acaba bu yüke değer bir iyileşme sağlanacak mı? Bu arada ek muayeneyle araçların biraz daha fazla işten kalacağını da hesaba katmak gerekir. 

Hedef doğru mu?

Kaza nedenlerine ilişkin istatistiklere bakıldığında araç kusurları payı zaten çok az; yüzde 1 civarında. Daha sık muayene, bunu ne kadar azaltabilir? Tabii ki bir can bile önemli. Diğer taraftan kazalarda sürücü kusuru payı çok yüksek. Değişik rakamlar olsa da toplamda yüzde 90’larda. Öyleyse can kaybını azaltmanın ilk yolu buna eğilmek değil mi? Düşüncemin iyi anlaşılması için şunu söyleyeyim: Yılda bir yapılan muayenenin ücretini iki katına çıkarıp aynı parayı taşımacıdan bir şekilde alsanız bile, bu parayı sürücü kusurlarının azaltılması için kullanın, çok daha faydalı bir iş yaparsınız. 

Taşıma türleri

Bilindiği üzere karayolu yolcu taşımalarını tarifeli ve tarifesiz olmak üzere ikiye ayırıyoruz. Tarifelide taşımanın belirli bir hatta, belirli ücret ve zaman tarifelerine göre yapılması gerekiyor. Bundan, özellikle de zaman tarifesinden ötürü bu taşımalara düzenli taşımalar da diyoruz. Tabii, bu durumda tarifesizler de düzensiz oluyor. Bunlar ötesinde bu iki taşımanın temel farkı tarifelide herkesin bireysel olarak faydalanması esas iken tarifesizde grup halinde, yani sadece grup içindekilerin faydalanması önemli. 

Bu arada tarifeli-tarifesiz ayrımı sadece şehirlerarası (illerarası) taşımalarda değil, belediye alanı içi ve dışındaki iliçi taşımalarda da geçerli. Belediye içinde hat ve ücret tarifeleri olup zaman tarifeleri pek olmayan dolmuş taşımaları var. Bir de özel bir durumu olan servis taşımaları söz konusu. Bunlarda hat ve zaman tarifesi var (günde bir), ama grup taşıma söz konusu. 

Tarifelere uyum

Taşımacıların tarifelerini hazırlayıp Bakanlığa bildirmeleri ve buna uymaları zorunlu. Bunlarla ilgili esaslar özellikle yurtiçi taşımalar için belirlenmiş. Yurtdışı (uluslararası) taşımalarda sözleşmelerin esas olacağı Yönetmelikte yazılı. Bakanlık zaman zaman bunlara ilişkin bazı kurallar getirip uygulatmaya çalışıyor. Bunlar kapsamında dolulukla ilgili bir kural getirilip uygulanmaya çalışıldı. Buna göre belirli doluluğu yakalayamayan sefer yapılamıyor. Ben, daha önce de her seferde yeterli doluluğun yakalanamayacağını, önceden bileti satılan seferin doluluk az olsa da yapılması gerektiğini belirtmiştim. Zaten Yönetmelik, ‘tarifede yazılı olmayan saatte sefer yapılamaz’ diyor. Tarifeli sefer yapılmak zorundadır demiyor, ama buna araç tahsisi zorunlu. ‘Araç tahsis et, ama sefer yapmasan da olur’ mu deniyor? Tarifede olup bileti satılan sefer yapılmak zorundadır. Dolulukları az olan seferlerde, sefer sayısının azaltılması yönünde bir zorlama ise mümkün. Zaten Yönetmelik, bu uyumdan söz etmiyor mu?

Yeni durum

Bakanlık yeni bir yazıyla uluslararası tarifeli taşımacılara ‘yapabileceğin/yapacağın zaman tarifesini bildir, yoksa uymadığında cezalandırılacaksın’ diyor -ki bana göre çok yerinde. Özünde tarifenin anlamı da bu. Ancak bu kural uygulanırken eski doluluk kuralı da sürecek mi? Eğer sürecekse doluluğu yakalayamadığın için yapmadığın seferden dolayı ceza olacak mı? 

Dediğim gibi, doluluğa göre sefer iptali olmaz. Değişik nedenlerle zaman zaman istenen doluluk yakalanmasa da sefer yapılmalıdır. Önemli olan yolcu sayısına göre fazla sefer yapılmaması. Bakanlık bunu engelleyebilir. Bu engelleme gerçek yolcu durumuna göre tarifeye müdahale şeklinde olmalı. Zaten mevcut doluluk anlayışı da bunu gerektiriyor. Bu arada günde bir olan seferlere pek müdahale edilmemeli. 

Bilindiği gibi ücret tarifesi, en az dört ay kullanılmak zorunda, ama zaman tarifesi için bu yok. Talep değiştiğinde tarife değiştirmek, yani talebe uygun gerçekçi tarife her an mümkün. 

Haklar korunsun

Bu şartlar altında Bakanlık, gerçekçi zaman tarifesi istemekte haklı, ama iş bu kadar değil. Pek çok taşımacının yurtdışından alınmış, sözleşmelere yazılmış ama yapılmayan seferleri var. Hatta hiç sefer yapılmayan hatları var. Gelecekte, bir gün işler açıldığında kullanma adına bunlar korunuyor. Bir de bazı ülkelerdeki planlama anlayışları nedeniyle bu hatların veya sefer saatlerinin rakiplere verilmemesi gibi bir amaç da bulunuyor. Tıpkı önceden kapılmış iyi sefer saatinin, yapılmasa da başkasına verilmemesini sağlamak gibi… Yeni hat ve sefer saati almanın zorlukları düşünüldüğünde taşımacıların bunları korumasına hak vermek gerekiyor. Bu nedenle kullanılmayan bu hat ve seferlerin iptali düşünülmemeli. Bakanlığın yeni istediği gerçekçi zaman tarifeleri takip edilip uymayanlar cezalandırılabilir, ama kullanılmayan hat ve seferler iptal edilmemeli; bunların rezerv olarak tutulması sağlanmalı. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159