26.02.2018, 13:20

11. Kalkınma Planı ve 1 Mart Toplantısı

Geçen hafta 11. 5 Yıllık Kalkınma Planları’nın görüşüldüğü 2 bini aşkın katılımcının yer aldığı toplantı ile Sayın Cumhurbaşkanımızın huzuruna çıktık. Sayın Cumhurbaşkanımız, kalkınma planının açıklanması için çok ciddi bir irade koydu.

Kalkınma planı 
Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin önünü açacak projeler ve teşvikler konusunda benim de çok önemsediğim çok önemli mesajlar verdi. Hazırlanan kalkınma planları Türkiye’yi 2053’e, 2073’e taşıyacak olan çalışmalar. 
Katılımcı, özellikle sivil inisiyatifin katılımcı bir anlayışla sergilenmesi konusunda net mesajlar verdi.  Kalkınma planları çalışmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. Salondaki insanlar büyük bir ilgiyle Sayın Cumhurbaşkanımızı dinledi. Geleceğe yönelik umutlandım ben de. Türkiye artık tarımda ve hayvancılıkta teşvikler getiriyor. Sayın Cumhurbaşkanı yerli ve milli kavramlarını kalkınma planlarında da görebileceğimizin işaretlerini verdi.  

Savunma sanayi 
Afrin’de süren savaştan bahsetti. Burada maalesef yabancı ülkelerin silah konusunda uyguladıkları ambargoya dikkat çekti. Burası çok önemli, “Kötü komşu insanı ev sahibi yapar. Biz kendi silahımızı yapmak durumunda kaldık. 
Şu an Afrin’de kendi silahlarımızla savaşmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
Savunma sanayinde önemli hamleler yaptıklarını, daha da yapıp, hiç kimseye muhtaç olmadan Türk ordusunun tüm ihtiyaçlarını karşılayacaklarını söyledi. 

Bürokratik engeller 
Sayın Cumhurbaşkanı, teknolojide, katma değeri yüksek ürünler üretmek zorunda olduğumuzu, bu konuda yapılacak çalışmalara kalkınma planlarında yeterince yer verildiğini ve bunların uygulayıcısı olduklarının işaretlerini de verdi. Verilen mesajlar çok net, geleceği kucaklayan mesajlardı. İnşallah, bunlar uygulamada daimi olur. Bu planlama süreçlerine katılmış birisi olarak şunu söyleyebilirim: Bürokratik engellerin kalkmadığı, bakanlıklar arası koordinasyonun gerçekleşmediği sürece ki, onu da kısmen Başkanlık sistemi çözecek gibi görünüyor.  Yani icraat tamamen Başkanlığa geçeceği için bürokratik engellerin de kalkacağını ve yeni yol haritasının çok daha çabuk uygulamaya geçeceğine inanıyorum. 

Kazalar kader olmasın 
1 Mart Perşembe günü İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ile bir araya geleceğimizi geçen haftaki yazımda aktarmıştım… Trafikte yaşanan sorunların çözümü için Trafik Otoritesi Başkanlığı’nın kurulması lazım. Aksi takdirde giderek çoğalan trafik kazalarını engelleme şansımızın giderek azaldığını söylemiştim. Onun için mutlaka bir otoritenin kurulması lazım. 1 Mart’taki toplantıda, otobüslerin son zamanlarda karıştığı kazaları gündeme getireceğiz. TOBB Sektör Meclisi olarak bu toplantının tarafı olduk. Sayın Bakanımıza sorunların çözümüne yönelik gösterdiği ilgi için teşekkür ediyorum. Trafik kazaları kader olmaktan çıkmalı. Avrupa ve gelişmiş ülkeler düzeyinde kaza sayılarını azaltmamız lazım. Bu anlamda akıllı sistemler içeren teknolojinin denetimlerde etkin bir şekilde kullanılması gerekiyor. Firmalarımızın mesleki yeterliliklerinin otokontrolle kazaları engelleme konusunda sürücüleri denetlemeleri gerekiyor. Toplantıya katılacak meslektaşlarımdan rica ediyorum, toplantıya taleplerini hazırlayarak gelsinler. Hep birlikte isteyelim. Bakanlığın da bizden taleplerini hayata geçirmek için de üzerimize düşeni yapalım.  

Geçen hafta katıldığım İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği toplantıda, küreselleşen dünyada şehirlerin altyapısındaki gelişmelerden bahsedildi. Uluslararası katılımcıların yer aldığı bu toplantıda, Belediye Başkanını, vekili temsil etti. Biz de küreselleşen dünyada şehirlerdeki en önemli konunun ulaştırma olduğunu söyledik, mutlaka dikkate alınması lazım. Ulaşımı ihmal ederseniz, bunun bedelini ödersiniz. Bugün biz, gelecekte de yeni nesiller bunun bedelini öder. Bu anlamda, Türkiye’nin yanlış yapma lüksü yok. Kaynaklarını iyi kullanması lazım. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159