15.08.2016, 11:52

3. Boğaz Köprüsü açılırken...

Yavuz Sultan Selim adı verilen 3. Boğaz Köprüsü, 26 Ağustos’ta hizmete girecek. Bu köprünün özel bir durumu var. Bu nedenle üzerinde durmak gerekiyor.

Öncesi-sonrası
Daha önce Boğaz’da birinci ve ikinci köprüler yapılmıştı. Bu köprüler devlet tarafından yapıldı ve işletiliyor. Dolayısıyla yapımında kimseye verilmiş bir söz, taahhüt yoktu. Ancak geçenlerde açılan Osman Gazi Körfez Geçiş Köprüsü ve yeni açılacak olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü bunlardan farklı. Bunlar özel sektörün yap-işlet-devret modeli ile yapıp işlettiği ve işleteceği köprüler. Bunlar devlet ile yapıp-işletenin imzaladığı bir sözleşmeye göre yapılıp işletilecek. Bu sözleşmeler kamuoyuna tam olarak açıklanmadığı için kesin bilgiler söylemek mümkün olamıyor. Ancak bu sözleşmelerde araç başına ne kadar ücret alınacağı, ne miktarda aracın geçişinin garanti edildiği ve yapan tarafından kaç yıl süre ile işletilerek gelirinin alınacağı hususlarının yer aldığı şüphesiz. 

Osman Gazi Köprüsü
Bu köprü için sözleşmede geçiş ücretinin 35 dolar olduğu, günlük 40 bin otomobilin geçişinin garanti edildiği, basında yer aldı. Yine bu köprünün yapanlar tarafından 2035 yılına kadar işletileceği ifade edildi.  40 bin araç geçişinden 35’er dolar alındığında günlük 1 milyon 400 bin dolar alınması söz konusu. Bu da yıllık 500 milyon dolara denk geliyor. 20 yıllık sürede 10 milyar dolarlık bir gelir söz konusu. Ancak bunun, köprüyle birlikte yollarını da düşünmek gerekiyor.  Şimdilik onlar gündem dışı. Peki, Osman Gazi Köprüsü’nde bu rakamlar sağlanabiliyor mu? Önce 35 dolar olan otomobil geçiş ücreti 30 dolara düşürüldü. Böylece işletmecinin bir gelir kaybı söz konusu olacak. Diğer taraftan günlük 40 bin olması gereken geçişlerin basında 6-7 binlerde; resmi açıklamalarda ise 20 binlerde olduğu görülüyor. Kış sezonunda bunun daha da azalacağı kesin gibi. Dolayısıyla her gün bu şirketin bir gelir eksiği olacak. Bunu da devletin kapatması söz konusu olacak. Devlet para ödemeden bu geliri sağlamak isterse ya daha çok araç geçirtmek zorunda ya da fiyatı yükseltmek zorunda.  Ne yazık ki bu ikisi birden mümkün olmadığı gibi, birisini sağlamak bile neredeyse imkansız. Ücreti artırdığınızda daha az seyahat olacak ve seyahatler İDO ile yapılacak. Bu nedenle bu gelir açığının uzun sürmesi söz konusu. Belirttiğimiz gibi bunlar basında yer alan bilgilere dayanıyor.  

Yavuz Sultan Selim Köprüsü
Bununla ilgili sözleşme bilinmiyor. Henüz basında tam bilgiler yer almış değil. Ancak otomobiller için 3 dolar ücret alınacağı, günde 135 bin otomobilin geçişinin garanti edildiği belirtiliyor. Bu sayıda otomobil geçtiğinde yıllık 145-150 milyon dolarlık köprü geliri olacak.  Otoyollarla birlikte 360 milyon doları bulacağı hesaplanıyor. Devletin taahhüt ettiği gelir ise 500 milyon doların üzerinde. Hesaplar işi biraz zorlaştırıyor. Dolayısıyla burada da devletin geliri kapatması söz konusu. Geliri kapatmamak için iki husus var… Yine geçiş ücretini ve/veya geçen araç sayısını artırmak. Acaba mümkün mü?

Ücret mukayesesi
Birinci ve İkinci Boğaz köprülerinde otomobil geçişlerinin şu anda 4.75TL olduğu biliniyor. Yeni köprü geçişinden 3 dolar alındığında, neredeyse bunun iki katı ücret alınmış olacak. Otobüsler için mevcut köprülerdeki ücretin 6 TL olduğunu biliyoruz. Onlardan 15 dolar ücret alınacak olursa mevcut ücretin 6-7 katına çıkılmış olacak. Tabii ki, her geçen otobüs beş otomobilin gelirini sağladığı için devletin işine gelir. Ancak bu sayıyı artırmak mümkün mü? 

Zorlama yöntemler 
Zaten pahalı olan köprülerin, araçlar için istenilerek seçilmesi mümkün değil. Ancak çok yoğun trafik olduğunda bazı araçlar burayı kullanmak durumunda olabilirler. Bu nedenle buradaki araç sayısının zorlama yöntemlerle artırılması gerekecek. Bu da bazı araçların zorunlu olarak yeni köprüye yönlendirilmesi şeklinde olacak. Bunun kapsamına kimler girer? Acaba otobüslerde buraya yönlendirilecek mi?
Otobüslerin buraya yönlendirilmesi hem daha fazla ücret ödemelerine hem de daha fazla yol kat ederek, zaman ve para kayıplarına yol açar. Bu da toplu taşımacılık anlayışına aykırıdır. Toplu taşıma anlayışında yetmeyen yolların, köprülerin toplu taşıma araçlarına öncelikle kullandırılması özel taşıtların ise daha istenmeyen yol ve köprülere sevk edilmesi gerekir. Hal böyleyken otobüslerin yeni köprüye yönlendirilmesi ve yüksek ücret ödemek zorunda bırakılması açık bir haksızlık olur.
Gelecek dönem 

Gelecek dönemde İstanbul’da karayolu otomobil geçiş tüneli hizmete girecek. Bunun ücretlerinin daha da yüksek olduğu biliniyor. Ancak bu isteğe bağlı bir geçiş. İstemeyen kişiler köprüleri kullanmaya devam edebilecekler. Ancak bu tünelin hizmete girmesi sonrasında yeni köprüye talep iyice azalabilir. Sadece sabah ve akşam belirli saatlerde önemli sayılabilecek araç buraya gidebilir, bunun dışında sayılar düşük kalacaktır. Bu da yeni köprüdeki problemin büyümesine yol açabilir. 

Bu da taşıtlara ilave zorluklar getirmesine neden olabilir.  Yol ve köprü yapmak şüphesiz iyidir. Bu hesaplamaların önceden yapılması gerekir. Bilinmelidir ki bazı şeyleri zorladığınızda alternatif sistemler devreye girer ve hesaplarınız tutmayabilir.

Ücretsiz geçişler
Devlet, bayramlarda ve özel zamanlarda yol ve köprü geçişlerini ücretsiz yapıyor. Ancak kendilerine ait yol ve köprülerde problem yaratmayan bu durum, özel işletmelerde problem yaratabilir. Belki yeni köprü açıldığında, ilk bayramda ücretsiz olabilir. Ancak bundan sonraki bayramlarda bunu yapmak işletmeciye gelir kaybettirecektir. Acaba geçen bayram ücretsiz yapılan Osman Gazi Köprüsü bu bayramda ücretsiz yapılabilecek mi?  Ücretsiz yapmak bunların gelir kaybına neden olduğunda devletin bu geliri telafi etmesi gerekiyor. Dolayısıyla işletmecinin doğrudan bir kaybı yok. Kaybettiği parayı devletten alacak. 

Peki, devlet bunu nereden ödeyecek? Tabii ki, hepimizin bütçesinden. Yani bazılarımız köprülerden ücretsiz geçerken bazılarımız da bunun sonucunda oluşan zarara istemeseler de katılmak zorunda olacaklar. Yani haksız bir durum söz konusu olacak. Bugüne kadar gelir kaybı şeklinde olan bu durumu pek hissetmiyorduk. Bundan sonra daha net şekilde hissedeceğiz. Dolayısıyla yeni durumu iyi düşünmemiz ve ücretsiz köprü ve yol geçişlerini bitirmemiz gerekiyor. Ücretsiz seyahatlerin trafik yoğunluğu ve sıkışıklık yarattığını da görmezden gelemeyiz. Bir kez daha bunu da düşünmemiz gerekiyor. Ticari taşıtlar, yeni köprünün kendilerine getireceği yol ve buna bağlı yakıt ve zaman kayıplarını, köprü geçiş ücreti farklılıklarını düşünerek kendi pozisyonlarını ayarlayabilirler. Otobüsçüler, buna özellikle dikkat etmek zorundalar, çünkü eski köprüleri kullanmak için yeterince haklı nedenleri var. Yük taşıyan ağır vasıtaların işi ise biraz daha zor. Onların pek şansı yok gibi bu ağır şartlara katlanmak bakımından. Ancak otobüsçülerin de kendilerini kurtarmaları bu yöndeki çabalarına bağlı.
Herkese iyi haftalar diliyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159