09.10.2013, 14:10
Alibeyköy'deki olumsuzluklar!
Alibeyköy ihalesi beklendiği şekilde oldu. Biz karşılayamayacağız şartların, taahhütlerin altına girmek istemiyoruz. Çıkış paraları, ortak giderlerin ücretleri henüz belli değil. Tarifeler Dairesi’nin hazırlayacağı söyleniyor. İhaleden önce bu ücretler belirlenip şartnameye yazılabilirdi. Biz ciddi kurumsal şirketleriz. Atılacak adımların nereye gideceğini biliyor olmamız lazım.
Çekilme nedenimiz çok net
Biz önümüzü göremediğimiz için de çekilmek durumunda kaldık. Çekilme nedenimiz çok net. Biz buraları bir hizmet yeri olarak görüyoruz. Arz talep dengesi sağlanmadan az sayıda yapılan yazıhanelerin kiralarının, fahiş fiyatlara çıkarılmasını doğru bulmuyorum. Birinci ihale makuldü, doğruydu. Yazıhane sayısı yetersiz olduğu için bir arkadaşımız yer alamayacağından endişe ederek 50 bin TL’ye kadar fiyatı çıkarttı ama daha sonra zaten ödeyemeyeceği için çekilmek zorunda kaldı.
Süreci izlemeye devam edeceğiz
Bundan sonraki süreci izlemeye devam edeceğiz ama buradan şu mesajı veriyorum: Otobüsçü yolunacak kaz değildir. Herkes bunu öğrensin. Herkesi de bu konuda göreve çağırıyoruz. Bir otobüsçü İstanbul’dan çıkarken üç tane terminal, ki yarın dördüncüsü yapılacak 200 lira ücret ödemek zorunda kalırsa, öyle bir para kazanmıyor ki. Sürdürülebilir olmaktan çıktı bu iş.
İspark’la süreç iyi başladı ama
İSPARK’la projenin yapılmasında, alanın büyütülmesinde görüşmeler yaptık. Bizle çok iyi istişare ettiler. Teşekkür ediyorum. Otogar güzel oldu. Ama yazıhane sayısı artsaydı bu sorun yaşanmayacaktı. Ben kendilerinden rica ettim: “Ek bir bina daha yapın. Alan büyüdü. Yeterli olsun” Makul fiyatla girelim. Çıkış ücretleri belli olsun istedik. Talebimize rağmen yazıhane sayısı artmadı. Artmadığı için de ihale rakamları yükseklere çıktı. İhale de bir arkadaşımızın infiala kapılıp rakamı buraya çıkartmış olması hiçbirşeyin emsali olamaz. Olmamalı. Bizi yumurta gibi birbirimize tokuşturmak kimsenin hakkı değil. Bayrampaşa otogarı üç katlı. 145 m2, 5 bin TL. Harem otogarı bin 500 lira. Ödeyemiyor esnaf, para kazanmıyor. Ben niye bu parayı vereyim. Hadi 18 bin TL verelim. Çıkış parası alınmasın bu rakamı ödeyelim. Çıkış parası ve aidatı bilmediğimiz için bu ihaleden çekilmek zorunda kaldık. Bütün arkadaşlarımız bu tereddüttü taşıyor.
Fiyatlar geri gelmeli
Fiyatlarda geri gelmeli, çıkış parası ilan edilmeli. Burası bir ara duraktır, bir hizmet yeridir. Burada bilet satarak para kazandığımız yok. İstanbul halkına hizmet ediyoruz. Herkesin, sayın Başkanın da bunu dikkate almasını özellikle istiyorum. İstanbul halkına hizmet edenlere bu zülüm yapılmaz, yapılmamalı. Biz kamu hizmeti yapıyoruz, Askerini, öğrencisini, memurunu, işçiyi herkesi biz taşıyoruz. Bunu taşırken bize yardımcı olunması gerekirken bizi ihalelerde birbirimize tokuşturmaya kimsenin hakkı yok. Yeter sayıda yer yapılsa, talep toplanarak yapılsa bu sorun yaşanmazdı.
Çıkış parası ilan edilmeli
Bunun arkasından başka adımlar da gelebilir. Açık ve net söylüyorum; eğer bu sektörün aklı varsa burada çıkacak fahiş çıkış parasına karşı gerekli eylemi de yapmamız lazım. Çıkış parası ihale şartnamesine yazılmayan bir ihaleyi yapamazlar, yaptırmamamız lazım. Çıkış parasını bileceğim ben. Ben maliyetimi bileceğim, belki de orada yer almayacağım. Çıkış parası ihale şartnamesinde mutlaka yer almalı. Artış oranlarını TEFE ve TÜFE’ye göre yapacaklarını ilan etmeliler. Tıpkı kira gibi.
Biz kiraya vereceğiz 18 bin TL, çıkış parasına vereceğiz ayda 200 bin TL. Herkes aklını başına toplasın. Kimseye haklarımızı yedirmeyiz, herkesin bunu bilmesi lazım. Artık Yeter. Yeter diyecek noktaya getirdiler bizi. Dünyanın en pahalı akaryakıtını, dünyanın en pahalı altyapısını kullanacağız. Bedava insanları sırtımızda taşıyacağız. Yok böyle bir dünya. Herkes aklını başına toplasın.
Gerekirse eylem de yaparız
Biz sorumluluk sahibi insanlarız, insan taşıyoruz. Biz bir yerde hizmet veremiyorsak, İstanbul halkına belediyenin bunu anlatması lazım. Oradaki yerleri de kapatırlarsa İstanbul halkına açıklama yaparak çekiliriz. Bizi hakkımızı uzlaşarak almaya çalışıyoruz. Ama uzlaşma olmazsa hak aramasını biliriz biz. Net olarak söylüyorum. Benim aylık maliyetimin nereye gideceğini bilmiyorum. Günlük 150 araç kaldırıyorum. 30 lira çıkış parası, günlük 4 bin 500 TL, aylık 150 bin TL. Neye yaradı, niye yapıldı bu terminal. Bizi soymak için mi? Otogarları yapmak belediyenin sorumluluğudur. İmtiyazı değildir. Bunu imtiyaza dönüştürüp sektör mensuplarını soyulmasına biz müsaade etmeyeceğiz. Yıl boyunca kazandığımız paranın tamamını bunlara versek yine yetmiyor. Bunu anlasınlar.
Bayramınızı kutluyorum. ■
Çekilme nedenimiz çok net
Biz önümüzü göremediğimiz için de çekilmek durumunda kaldık. Çekilme nedenimiz çok net. Biz buraları bir hizmet yeri olarak görüyoruz. Arz talep dengesi sağlanmadan az sayıda yapılan yazıhanelerin kiralarının, fahiş fiyatlara çıkarılmasını doğru bulmuyorum. Birinci ihale makuldü, doğruydu. Yazıhane sayısı yetersiz olduğu için bir arkadaşımız yer alamayacağından endişe ederek 50 bin TL’ye kadar fiyatı çıkarttı ama daha sonra zaten ödeyemeyeceği için çekilmek zorunda kaldı.
Süreci izlemeye devam edeceğiz
Bundan sonraki süreci izlemeye devam edeceğiz ama buradan şu mesajı veriyorum: Otobüsçü yolunacak kaz değildir. Herkes bunu öğrensin. Herkesi de bu konuda göreve çağırıyoruz. Bir otobüsçü İstanbul’dan çıkarken üç tane terminal, ki yarın dördüncüsü yapılacak 200 lira ücret ödemek zorunda kalırsa, öyle bir para kazanmıyor ki. Sürdürülebilir olmaktan çıktı bu iş.
İspark’la süreç iyi başladı ama
İSPARK’la projenin yapılmasında, alanın büyütülmesinde görüşmeler yaptık. Bizle çok iyi istişare ettiler. Teşekkür ediyorum. Otogar güzel oldu. Ama yazıhane sayısı artsaydı bu sorun yaşanmayacaktı. Ben kendilerinden rica ettim: “Ek bir bina daha yapın. Alan büyüdü. Yeterli olsun” Makul fiyatla girelim. Çıkış ücretleri belli olsun istedik. Talebimize rağmen yazıhane sayısı artmadı. Artmadığı için de ihale rakamları yükseklere çıktı. İhale de bir arkadaşımızın infiala kapılıp rakamı buraya çıkartmış olması hiçbirşeyin emsali olamaz. Olmamalı. Bizi yumurta gibi birbirimize tokuşturmak kimsenin hakkı değil. Bayrampaşa otogarı üç katlı. 145 m2, 5 bin TL. Harem otogarı bin 500 lira. Ödeyemiyor esnaf, para kazanmıyor. Ben niye bu parayı vereyim. Hadi 18 bin TL verelim. Çıkış parası alınmasın bu rakamı ödeyelim. Çıkış parası ve aidatı bilmediğimiz için bu ihaleden çekilmek zorunda kaldık. Bütün arkadaşlarımız bu tereddüttü taşıyor.
Fiyatlar geri gelmeli
Fiyatlarda geri gelmeli, çıkış parası ilan edilmeli. Burası bir ara duraktır, bir hizmet yeridir. Burada bilet satarak para kazandığımız yok. İstanbul halkına hizmet ediyoruz. Herkesin, sayın Başkanın da bunu dikkate almasını özellikle istiyorum. İstanbul halkına hizmet edenlere bu zülüm yapılmaz, yapılmamalı. Biz kamu hizmeti yapıyoruz, Askerini, öğrencisini, memurunu, işçiyi herkesi biz taşıyoruz. Bunu taşırken bize yardımcı olunması gerekirken bizi ihalelerde birbirimize tokuşturmaya kimsenin hakkı yok. Yeter sayıda yer yapılsa, talep toplanarak yapılsa bu sorun yaşanmazdı.
Çıkış parası ilan edilmeli
Bunun arkasından başka adımlar da gelebilir. Açık ve net söylüyorum; eğer bu sektörün aklı varsa burada çıkacak fahiş çıkış parasına karşı gerekli eylemi de yapmamız lazım. Çıkış parası ihale şartnamesine yazılmayan bir ihaleyi yapamazlar, yaptırmamamız lazım. Çıkış parasını bileceğim ben. Ben maliyetimi bileceğim, belki de orada yer almayacağım. Çıkış parası ihale şartnamesinde mutlaka yer almalı. Artış oranlarını TEFE ve TÜFE’ye göre yapacaklarını ilan etmeliler. Tıpkı kira gibi.
Biz kiraya vereceğiz 18 bin TL, çıkış parasına vereceğiz ayda 200 bin TL. Herkes aklını başına toplasın. Kimseye haklarımızı yedirmeyiz, herkesin bunu bilmesi lazım. Artık Yeter. Yeter diyecek noktaya getirdiler bizi. Dünyanın en pahalı akaryakıtını, dünyanın en pahalı altyapısını kullanacağız. Bedava insanları sırtımızda taşıyacağız. Yok böyle bir dünya. Herkes aklını başına toplasın.
Gerekirse eylem de yaparız
Biz sorumluluk sahibi insanlarız, insan taşıyoruz. Biz bir yerde hizmet veremiyorsak, İstanbul halkına belediyenin bunu anlatması lazım. Oradaki yerleri de kapatırlarsa İstanbul halkına açıklama yaparak çekiliriz. Bizi hakkımızı uzlaşarak almaya çalışıyoruz. Ama uzlaşma olmazsa hak aramasını biliriz biz. Net olarak söylüyorum. Benim aylık maliyetimin nereye gideceğini bilmiyorum. Günlük 150 araç kaldırıyorum. 30 lira çıkış parası, günlük 4 bin 500 TL, aylık 150 bin TL. Neye yaradı, niye yapıldı bu terminal. Bizi soymak için mi? Otogarları yapmak belediyenin sorumluluğudur. İmtiyazı değildir. Bunu imtiyaza dönüştürüp sektör mensuplarını soyulmasına biz müsaade etmeyeceğiz. Yıl boyunca kazandığımız paranın tamamını bunlara versek yine yetmiyor. Bunu anlasınlar.
Bayramınızı kutluyorum. ■
15
açık
