29.06.2016, 17:30

Bayram gelirken…

Bayramlarda, ‘Bayram’ üzerine yazmak adet olmuştur. Ben de bu geleneğe uyuyorum, ancak ben bu yazımda, bayramla ilgili bazı konulara dikkat çekmek de istiyorum. 
Önce güvenlik

Bayram önemli bir talep artışı getirecek. Bu da daha fazla sefer yaparak,  bu yoğun talebi karşılama durumunu doğuracak.  Tabii, biraz para kazanma arzusu da olacak. Ama burada imkanları zorlamamanın önemini belirtmek isterim. Araçların bakımından, sürücülerin yeterliliğinden, yorgun olmamasından ve araçların seferlere yetişmek için hızlı gitmemesinden söz etmek gerekiyor. 

B2 ve D2’lerin, turizm sıkıntısı nedeniyle bu bayram da B1 ve D1’lere yardımcı olacaklarını ve yükü ortaklaşa çekebileceklerini düşünüyorum. Ancak yine de dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle de otobüslerin dışında çok sayıda özel aracın yollara çıkacağını ve trafik yoğunluğu yaratacağını da belirtmek isterim. Çok iyi araç kullanmayan sürücüleri de olabilir bunların. Bölünmüş yollar trafikte akıcılık getiriyor, trafik kazalarını azaltıyor ama artan seyahat miktarı da bunları da yetersiz hale getirebilir. Köprü ve otoyolların ücretsiz olması daha fazla seyahat yapılmasına neden olacaktır. Bazı kişiler sadece bu ücretsizlikten faydalanmak için lüzumsuz seyahatler yapabiliyorlar.  Bu da trafiği iyice içinden çıkılmaz hale getirebiliyor. Bu nedenle, bayramlarda indirim olsa bile köprü ve yolların ücretsiz olmasına karşı olduğumu daha önce belirtmiştim.

Körfez Köprüsü
Körfez Köprüsü tam bayram öncesinde hizmete giriyor. Artık oralardaki vapur beklemelerinin büyük ölçüde tarihe karışabileceğini düşünebiliriz. Tabii, ücreti hakkında henüz bir açıklama yok. Ama onun da bayram dolayısıyla ücretsiz veya en azından indirimli bir ücretle hizmet vermesi söz konusu olacak. Bu durum da bayram tatilinin birinci ve sonuncu günlerinde bu güzergahtaki seyahatleri artırabilir. Önceden vapur kuyruğunu dikkate alan insanlar ikinci, üçüncü gün gitmek veya bayram bitmeden önce gelmek durumundaydılar. Şimdi artık bu hesaplar olmayacak. Herkes ilk gün veya son gün seyahat edebilecek. Bu durum özellikle Gebze Çamlıca arasında otoyolda büyük tıkanmalar yaratabilir. Herkes şimdiden bunu dikkate almalı. 

Terminaller 
Bu yoğunluğun en fazla problem yaratacağı yerlerden birisi de şüphesiz ki, terminaller olacak. Bu durum terminallerdeki hizmet kalitesini düşürebilecek. Güvenlik riskleri yaratabilecek, özellikle de araçların otogardan giriş ve çıkışlarında problemler oluşabilecek demektir. Bunun da en fazla yaşanacağı yer şüphesiz ki İstanbul Bayrampaşa terminali olacak. Burada akışkanlığı artırabilecek tedbirler görevlilerce mutlaka alınıyordur. Bunların  tavizsiz uygulanması  gerekiyor. Ancak bu işin esas çözümü İstanbul’da çok sayıda terminalin olması. Yani bütün taşıtlar aynı terminali kullanmak yerine farklı terminalleri kullanabilse bu sorun yaşanmaz. Anadolu ve Avrupa yakalarında belirlenmiş yerlere terminallerin yapılması bu bakımdan önem arz ediyor. Tabii, yeni terminallerin yapılması değil, buraların kalkış ve varış amaçlı kullanılması çok önemli. İSPARK’ın işlettiği Alibeyköy Terminali’nin kalkış ve varış amaçlı kullanılması bile bu bayramda bazı sorunları çözebilir. Burayı kullananlar karlı çıkabilirler. Tabii ki buraların kullanım imkanlarının olup olmadığı da önemli, dikkatli değerlendirilmesi gerekir.

Otobüsçüleri anlamak zor
İstanbul’da birden fazla terminal yapılması konusunda otobüsçüler nedense istekli durmuyorlar. Mevcut Bayrampaşa terminalinden memnun olup buranın kapanmaması ve hizmetine devam etmesi taleplerinin olmasını doğal karşılayabiliriz. Ancak bunun diğer terminaller yapılmasın şekline getirilmesini anlamak gerçekten mümkün değil. Eğer Bayrampaşa’daki terminalin gelirini düşünüyorlarsa, onun gelir kaybına uğramasını istemiyorlarsa bu hesap yanlıştır. Zira yeni terminallerin yapımının iki yıl kadar süre alacağını düşünürsek bu da Bayrampaşa terminalinin 2019’da bitecek işletme süresinin dolmasına yakın bir tarih olacaktır. Dolayısıyla böyle bir hesap yapılması yanlış olur. Bu nedenle otobüsçüler iki yakada yeni terminaller yapılmasını istemeli. Bu terminallerin de kalkış varış amaçlı kullanılabilmesi yönünde çaba göstermelidirler. 

Bu arada 23 Haziran’da Ataşehir Cep Otogarı’nın inşasına yönelik ihalenin de yapıldığını öğrendim. Yer tesliminin ardından 400 günde inşa edilmesi hedeflenen bu otogarı da Alibeyköy Terminali’nde olduğu gibi İSPARK’ın işleteceği bilgisini aldım. Bu demektir ki, 2018 bayramlarında bu terminal hizmete girecek ve bayram sorunlarının azaltılmasına katkı sağlayacak diyebiliriz. 

Trafik denetimi 
Birden fazla terminalin kalkış varış amaçlı kullanılmasına karşı çıkanlar diğer terminallerdeki bazı hususların eksik olduğunu iddia edebilirler. Bunların başında bu terminallerde trafik polisi denetiminin olmayacağını söyleyebilirler. Bu, görünüşte önemli olan bir aldatmacadır. 

Türkiye’deki otobüslerin yüzde 75-80’i B2 ve D2 belgeleri kapsamında turizm taşımacılığı alanında çalışıyorlar. Bunların hiçbir terminalden kalkma, terminal kontrolüne uğrama gibi bir zorunluluğu yok. Bu otobüsler, B1 ve D1 belgeli yüzde 20 düzeyindeki otobüslerden daha güvensiz mi? Hayır. Öyleyse otogarlardaki denetimleri çok fazla da abartmamak gerekir.

Denetim anlayışında da artık değişikliğe gitmek gerekir. Otogar çıkış veya varışında yapılacak denetimler yerine tüm otobüslerin yollarda denetlenmesi çok daha önemli olacaktır kanaatindeyim. Zaten B2 ve D2’ler böyle yapıldığına göre diğerlerine aynı denetim uygulansın demek gerekir. Bu denetimlerin yollarda yapılması hem emniyette personel tasarrufu sağlayacaktır hem de otobüsçülerin bazı maliyetlerini düşürebilecektir. Bunu otobüsçüler talep etmesi gerekirken otobüsçülerin buna engel olmaya çalışmalarını anlamakta zorlanıyorum. Ama ben özellikle de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadar yürüttüğü çağdaş işletmecilik anlayışı paralelinde bu terminalleri yapacağına ve yeni bir anlayışla işleteceğine inanıyorum. 
Bitirirken herkese iyi bir bayram ve kazasız yolculuklar diliyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159