26.08.2013, 11:47

Bayramda seyahat zordu...

Gurbet acısını ve sıkıntısını yaşamış bir kişi olarak bununla ilgili konularda hassasımdır. İçinde gurbet sözcüğü geçen şarkı ve türküler hala içimi sızlatır. En çok etkileyen de “gurbet o kadar acı ki” şarkısıdır. Tabii, diğerleri de önemli. Nedir gurbet? Bana göre birlikte olma arzusunu kuvvetli biçimde duyduğunuz insanlardan ayrı olma durumudur. Tabii, bir ayrılığın gurbet olması için ilk fırsatta sevdiklerinize kavuşma çabası içine girmelisiniz. Gelen bayram tatili fırsatını sevdiklerinizle buluşmak yerine başka amaçlarla kullanıyorsanız, pek gurbet duygusundan söz edemezsiniz.

İlkokuldan beri köydeki ailesinden ayrılmış ve uzun yıllar her fırsatta, ulaşımı zor köyüne gitmeye kalkışmış bir kişi olarak çok da ulaşım zorlukları yaşadım. Bunlar hala da var. 

Talep artışının zorlukları

Özellikle bayram tatillerinin çok yoğun seyahat talebi yarattığı herkesçe bilinir. Önümüzdeki 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde de böyle olacaktır. İster gurbet acısıyla gidilsin, ister keyif için gidilsin seyahatler artacaktır. Bu da iki şey getirir: Birincisi ticari ve ticari olmayan araçların daha fazla sefere çıkışına bağlı olarak trafik yoğunluğu artacak, seyahatler zorlaşacak ve gecikecek, kazalar da artacak. İkinci olarak ticari araçlara ilişkin özel sorunlar yaşanacak. 

Çözüm var mı?

Bayram tatili başlamadan önce seyahate çıkmak ve/veya bayram tatili sonrası seyahatten dönmek önerilebilecek ilk çözümdür. Ancak iş hayatı buna imkan vermez. Bir de seyahate geç gidip erken dönmek var ki, o da zaten sınırlı olan tatilin imkanlarından faydalanmayı azalttığı için pek uygulanamaz. Geçmişte bayram günlerinde yük taşıtlarını trafiğe sokmamak gibi çözümler denendi ama bunun da sakıncaları görülüp vazgeçildi. Kısacası kolay bir çözüm yok. 

Ticari seyahat zorlukları

Ticari taşıtlar da bayramlarda özel taşıtlarla ortak sorunlar yaşarlar. Bunun ötesinde, bunlardan faydalananlar açısından iki özel zorluk vardır. Birincisi, yer bulma… İkincisi, yüksek fiyat.

Bunlardan kurtulmak için akla ilk gelen kapasitenin arttırılmasıdır. Ancak bu zordur. Elden geldiğince de yapılıyor ama yoğun talep artışı karşısında tabii ki yetmiyor. 

Erken hareket etmek

Gerek yer bulamama, gerekse yüksek fiyatlara şikayetlere çözüm olarak vatandaşlara erken hareket etmeleri söylenir ve bunu söyleyince çok önemli bir akıl verdiklerini sanırlar. Hiç de öyle değil.

Erken hareket etme mevcut imkanlardan ve kolaylıklardan kimin faydalanacağını belirler. Yani erken hareket sayesinde geçen bayram yer bulamayan Ali ile Veli yer bulur, ama bu kez de Hasan ile Hüseyin açıkta kalır. Erken harekete bağlı bir kapasite yaratmak pek mümkün olmadığına göre bu sadece bireysel sorunu çözer, ötesini değil. 

Serbest piyasaya dikkat

Adı üzerinde, serbest piyasa. Asgari şartları sağlamak kaydıyla giriş veya çıkışın serbest olduğu piyasa. Arz talep dengesinin devlet veya idare tarafından değil piyasa tarafından sağlandığı anlayış. Arz azaldığında fiyatlar yükselecek, bunun sonunda yeni arzlar olacak. Yeni dengeler ve yeni fiyatlar oluşacak ve piyasadan çıkanlar olacak vs. 

Bayram döneminde talep çok aşırı arttığına göre bunun karşılanması mümkün olmayacak ve fiyatlar geçici olarak çok yükselecek. Bunda şaşılacak ne var, anlamıyorum. Serbest piyasanın işleyişi bu. Serbest piyasanın olumlu yanlarından faydalanılmak isteniyorsa bu kabullenilecek veya başka bir anlayış benimsenecek. 

Tavan fiyat konusu

Özellikle yoğun talep sonucu bayramlarda uçak fiyatları çok yükseliyor. Bunun çözümü olarak tavan fiyat düşünülüyor. Olabilir tabii, ama tavan fiyat uçakla seyahatin sorunlarını çözer mi? Hayır. Yüksek bedeli ödeyerek seyahat etmeyi göze alanların dahi yer bulamama durumu doğabilir. Hani halk plajları doldurduğu için vatandaşın denize girememesi gibi… Bu da serbest piyasanın ruhuna aykırı. 

Otobüsçülere ne oluyor?

Otobüsçüler kendi fiyatları çok düştüğünde yolcuların maliyet altı, çok ucuz fiyatla seyahatten faydalanmasından rahatsız olup taban fiyat isterler. Nerede yolcu sevgisi? Şimdi de halkın kendi isteğiyle yüksek fiyat ödeyip uçmasından otobüsçüler şikayet etmişler. Niye ki! Parası olup da kendi isteğiyle vererek -kimse bıçak dayamıyor- uçakla seyahat edenleri kimden niye koruyorsunuz ki? Uçak bilet fiyatları istediği gibi yükselsin ki, otobüsçüler de bunun fiyat baskısını hissetmeyip yüksek fiyat uygulayabilsinler. Bu bayram öyle olmadı mı? Kendi işlerini bırakıp niye uçağın yüksek fiyatıyla ilgilenirler anlamadım. Hem otobüsçüler uçağın yüksek değil düşük fiyatlarından yakınıp ona taban fiyat istemiyorlar mıydı? Şimdi istedikleri oldu; fiyatlar yükseldi, yine şikayet!

Alibeyköy Terminali

Terminal ücretlerinin taban olarak sınırlandırılmasını hep savundum. Çünkü orada serbest piyasa yok. Ama yazıhane ihalesi olacaksa fiyatlar tabii ki artacak. Zaten ihale bu değil mi? Efendim, neymiş, büyük hacimli yazıhane sayısı büyük firma sayısına denk değilmiş, fiyatlar yükseliyormuş! Peki, küçük yazıhane sayısı küçük firmalara ve acentelere yetiyor mu? Onların fiyatı artarsa ne olacak? Böyle giderse büyük firmalar büyük yazıhaneleri uygun fiyatla alır, küçükler kıran kırana. Arz ve talep eşit olduğunda ihale olur mu? İnsanlar niye fiyat artırsın ki?

Bir önerim var. Büyük firmaların yazıhaneleri için ihale yapılmasın. Onlar ihalede küçük yazıhaneler için oluşan bedelin iki katına razı olsunlar. Ama olmaz! Onlar, ucuz faydalanma yolunu dayatırlar.
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159