15.02.2016, 15:48

Biz olmak

Bir şirketi açıklık felsefesiyle yönetmek; ancak çalışanlara, tedarikçilere, dağıtıcılara, müşterilere içten bir erişim hakkı vermekle, paydaşların gerekli bilgilere ulaşmasını sağlamakla, onları şirket yönetimiyle eşit bir mertebeye yükseltmekle olur. 
Açıklık, şirketleri daha çok sosyalleşmeye, bilgi paylaşmaya, iletişim kurup işbirliği yapmaya yöneltir. Bu yeni anlayış, müşterileri de işin içine katılmasıyla büyür. Müşteriler, değer yaratma sürecinin her aşamasında doğru rol oynamaya başlar.

Her tüketicinin aklına, kendi ihtiyaçlarından kaynaklanan onlarca fikir gelir, ama çoğu zaman şirketlerin bunlardan haberi bile olmaz. Markaların kendilerini kapamasıyla, akıllardaki binlerce yaratıcı fikirden haberleri bile olmaz. Yaratıcı fikirlerde böylece doğrudan çöpe gider. 

Geleneksel olarak şirketler, pazar araştırmalarına tonlarca para dökerek yıllardır bu tür fikirleri almaya çalışır. Ne araştırmalarla ne de öneri-şikâyet kutularıyla bu iş çözülebilir. Bu yönteme başvuran şirketler, aslında kimsenin sesini duymak istemeyen şirketlerdir.

Müşterilerin şirketle doğrudan etkileşime girecekleri kanalları açmak, yıllar süren Ar-Ge çalışmalarının çok daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlayabilir. Müşterinin aktif olarak yaratıcı sürece dâhil olduğu uygulamalar her şirkete çok büyük kazançlar getirebilir.

Tüketiciler ile böyle bir işbirliği yaparak onların yeteneklerini, buluşlarını sergilemek, gönüllü olarak fikir geliştirmelerine ortak olmasını sağlamak samimî bir şekilde müşteriyi ve diğer paydaşları şirketin içine alacak adımlar atmak çok daha yararlıdır. 
Müşterilerle birlikte değer yaratmaya odaklanmalı; bu anlamda müşterilere sadece fikirlerini sormak değil, onları birebir tasarım ve üretim sürecinin içine katmalı, tüketicinin hayatının içine girip, birlikte keşfetmek ve yaratmak için fırsatları hayata geçirmek gereklidir. 

Sadece müşterilerle değil, rakiplerle de iş birliği yapmanın yolları araştırılmalıdır. Rakiplerle iş birliği yapmak yıllardır uygulanan bir yöntemdir; örnek olarak aynı üretim hattı üzerinde üretim yapan farklı otomotiv markaları rakiplerle yapılan iş birliği sonucu maliyetlerin paylaşılması ve birlikte öğrenme mümkün olur. 

Bunları çok riskli, bu kadar açıklığın rakiplerin işine yarayacağı endişesi de duyulabilir.  Ancak eski anlayışların ve korkuların terk etmeden başarma şansının olmayacağı gerçeğini de göz ardı etmemek gerekir.

Bugün cep telefonları ve kişisel bilgisayarlar aracılığıyla milyarlarca insan birbirleriyle iletişim içindedir. Günümüz iletişim ortamını kullanarak bu insanları kendimize bağlama ve yararlanabilmek gerekir. 

Büyük bir değişimin tam ortasında olunduğu için üretim biçiminin değişim sürecini tam olarak fark edilemiyor olabilir. Ancak hatırdan çıkarılmaması gereken en önemli husus artık eski yöntemlerle değer yaratmak ve hedeflere ulaşmak her geçen gün zorlaştığıdır. 

İçinde yaşanılan çağ, işbirliğinin değer yarattığı bir çağ olarak değerlendirilmelidir. 

Kabul edilmelidir ki ‘biz’, ‘ben’den daha akıllıdır. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159