24.02.2014, 11:40

Büyük bir şehir yokken büyükşehir belediyesi olur mu?

İl, ilçe, bucak yapılanmasıyla kasaba, şehir ayrımları sıkça karıştırılır. Yazımın anlaşılması için önce bunu bir kez daha özetlemek isterim. 

İl-ilçe, şehir-kasaba ayrımları

İl, ilçe, bucak, mahalle/köy şeklindeki idari yapılanma resmi niteliktedir ve başta İl İdaresi Kanunu olmak üzere ilgili mevzuata dayanır. Belirtmek gerekir ki il, ilçe ve bucak olmak için bir nüfus şartı yoktur. 

Köy, kasaba, şehir şeklindeki ayrımlar ise resmi değildir. Şehir, çeşitli yönleriyle gelişmiş, zirai niteliği azalmış büyük yerleşim iken köy zirai niteliği fazla, az gelişmiş, küçük yerleri anlatır. Kasaba ise bunun arasıdır. Nerenin kasaba veya şehir olduğuna dair resmi bir kayıt yoktur. 

Belediye

Belli büyüklüğü aşan yerlerde ilgili hizmetler için belediye kurulur. Belediye olan yere de genelde belde denir. Burada asgari nüfus şartı vardır, ancak il ve ilçe merkezlerinde nüfusa bakılmaksızın belediye kurulur. Böyle olunca sadece il ve ilçe olmayan, ancak belediyesi olan yerlere belde denilir olmuştur. Bir il veya ilçedeki belediye o ilin veya ilçenin tamamının değil, sadece merkezinin belediyesidir. 

Büyük yerleşimler

Nüfusu çok büyük olan şehirlerde -ki bunların tamamı il merkezidir- belediye hizmetlerinin merkezi tek belediye tarafından yürütülmesinde yaşanan zorluklar yeni bir belediye yapılanmasını gerekli kıldı. Nüfusu belirli bir büyüklüğü aşan şehirlere büyükşehir, buralardaki farklı yapılardaki belediyelere de büyükşehir belediyesi dendi. Ölçü olarak da 750 bin şehir nüfusu belirlendi. Buralardaki belediye hizmetleri de büyükşehir belediyesi ile bunun altındaki ilçe belediyeleri arasında Kanunla paylaştırıldı. Büyükşehir olmayan illerdeki tüm belediyelerde ve büyükşehir olan illerde bunun dışında kalan yerlerdeki belediyelerde normal belediye düzeni sürdü. Burada önemli husus, büyükşehir belediyesinin sadece yeterli nüfusu olan şehir merkezlerinde kurulması ve ilin bunun dışındaki kısımlarının kapsanmamasıdır.

İl çapında belediye

2004 yılında Büyükşehir Belediye Kanunu yenilenirken (daha önce anakent ve büyükkent isimleri kullanılmıştı) İstanbul ve Kocaeli illerinin tamamı büyükşehir belediyesi sınırları içine alındı. Bunun anlamı İstanbul’da Şile ve Silivri gibi, Kocaeli’de Kandıra, Çayırova, Gebze, Karamürsel gibi merkezden uzak ve ayrı, daha doğrusu merkezdeki büyük şehirden sayılmayacak yerlerin de büyükşehir içine alınmasıdır. Zaten bu genişletme yapılmadan önce büyük şehir Kocaeli değil, İzmit’ti. Aslında aynı şehirde olmayan, büyük bir şehri oluşturmayan yerlerin kapsandığı belediyenin “büyükşehir belediyesi” olarak değil, “bütünil belediyesi” olarak adlandırılması daha uygun olurdu. Belki bütünil içindeki çekirdek yine büyükşehir sayılabilirdi. 

750 binlik il

Büyükşehir belediyesi ile tek bir büyük şehrin kapsanması yerine bütün ilin esas alınması yeni bir ölçü de getirdi. Artık 750 binlik şehir anlayışı yerine büyük bir şehir bulunup bulunmadığına bakılmaksızın 750 binlik il anlayışı esas alınır oldu. Bu arada, içinde gerçekten büyük bir şehir bulunan veya bulunmayan iki farklı büyükşehir belediye tipi ortaya çıktı. 

Genişleyen büyükşehirler

Aslında 750 bin nüfuslu şehir kısımları bulunması nedeniyle gerçek anlamda büyükşehir belediyesi olan eski 16 büyükşehir belediyesinden İstanbul ve Kocaeli dışındaki 14 tanesi daha şimdi il çapında genişletiliyor. Bilinmeli ki bu 16 belediyenin merkezinde bir büyük şehir var. Ancak buraların büyükşehir belediyesi, şehir dışındaki il topraklarını da kapsayacak şekilde büyütülüyor. Artık büyükil belediyesi denmesi gerekse bile büyükşehir belediyesini de içinde barındırıyor. 

Yeni büyükşehirler

14 il sadece nüfusu 750 bini geçtiği için büyükşehir belediyesi yapılıyor. Peki, bunların merkezi neresi olacak ve merkezinde bir büyükşehir var mı? Kanuna göre il merkezindeki belediye büyükşehir belediyesine dönüşecek. Peki, ama bu merkez ne kadar büyük bir şehir? Kurulacak bazı büyükşehir belediyelerinde merkez olacak yer, büyük bir şehir değil. Üstelik bu belediyelerin merkezlerinden daha büyük şehirler de var. Mardin’den büyük Kızıltepe, Tekirdağ’dan büyük Çorlu, Muğla’dan büyük Bodrum, Hatay’ın merkezinden (Antakya) büyük İskenderun gibi… 

Yapılanma hatası

Büyük olan şehirlerde ayrı bir belediye yapılanması doğru olduğu gibi büyük olan illerde de bütün ili kapsayan uygun bir belediye kurulması doğru olabilir, ama ne adla? Toplam 30’a varacak büyükşehir belediyeleri aslında büyük şehir belediyeleri değil, bütün il belediyeleridir. Bunların bazılarının içinde büyükşehir sayılacak bir çekirdek varken bazılarında bu dahi yoktur. Tümünde ilin bazı işlerinin ortaklaşa yapılacağı bir büyükil belediyesi faydalı/gerekli de olabilir. Ancak bunun büyükşehir belediyesinden daha az fonksiyon içermesi gerekir. Bunun içindeki tüm yerleşimlere -büyükşehir olan veya olmayan- uygun fonksiyonlar verilmelidir. Bütünil belediyesinin içindeki merkez dışı bir ilçenin (örneğin Muğla’da Bodrum, Balıkesir’de Bandırma, Tekirdağ’da Çorlu hatta Kocaeli’de Kandıra gibi) ilçelerin belediyelerinin fonksiyonlarının İstanbul’da, büyükşehir içindeki Kadıköy veya Küçükçekmece gibi ilçelerin belediyelerinden fazla olması gerekir. Kadıköy veya Küçükçekmece’nin ulaşım, mezarlık, itfaiye vs. gibi işleri pekâlâ büyükşehir tarafından yapılabilirken ötekilerde bunlar merkez dışındaki ilçe belediyelerine verilmelidir. 

Mevzuat değişsin!

Bizim açımızdan en önemli talep; bütünil belediyesinin içindeki yerleşim merkezleri arası taşımaların belediye yetkisinde değil, UDH Bakanlığı yetki alanında olmasıdır. Gerçek anlamdaki büyükşehirlerin alanları ile diğer belediyelerin alanlarındaki ulaşımın belediye yetkisinde olması şüphesiz ki devam edebilir. Bu yöndeki bir mevzuat değişikliğinin, en azından yeni yapılanmanın başlangıç dönemlerinde gerçekleştirilmesi gerekir.

Bütünil ile büyükşehir farkı kabul edildiğinde belki nüfusu 750 bini bulmayan illerde dahi bütünil yapılanmasına gidilebilir. Hatta bazı hallerde illeri de aşan bölge idareleri de düşünülebilir. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159