12.01.2016, 11:30

Dağ yine fare doğurdu

Hak sahibi olarak belirlenen kişilere ücretsiz seyahat imkanı veren mevzuat çok önce yayımlandı. Buna göre, özetle, belediye alanlarında gerçekleşen toplu taşıma hizmetlerinde, belirtilen kişilere ücretsiz seyahat imkanı vermek zorunlu oldu. Bu durum çokça tartışıldı. Bu zorunluluğun kendilerine önemli bir ücretsiz taşıma yükü getirdiği belirtilip bunu giderici veya azaltıcı çabalar istendi. Buna ilişkin eleştiri ve talepleri iki başlıkta toplamak mümkün.

Haklar çok geniş, daraltılsın
65 yaşını geçen herkese kayıtsız şartsız ücretsiz seyahat hakkı verilmesi dahil, çok geniş bir ücretsiz seyahatten yararlanma listesi var. Üstelik hat/gün/saat ayrımı yapılmaksızın ve faydalanılan biniş veya seyahat sayısına bakılmaksızın bu hak kullanılabiliyor. Öyle ki çok fazla seyahat edilmesi gereken işler için ücretsiz seyahat hakkı bulunan kişilerin çalıştırılması gibi bir durum dahi doğdu. Bu türden seyahatlerde bu hakkın kullanımına sınırlandırma getirilmesi istendi. Sadece ihtiyaç sahiplerine, sadece belirli gün ve saatlerde günlük veya haftalık kullanım sayısı sınırlamasıyla bu hakkın kısıtlanması gibi taleplerde bulunuldu. 

Gelir kaybı telafi edilsin
Bu hakkın kullanımı gelir kaybı yaratıyor. Sınırsız kullanım bu kaybı büyütüyor. Sosyal devleti sağlama görevi taşımacıların değil, devletindir. Bu nedenle taşımacıların uğradığı gelir kaybı devletçe telafi edilmelidir. 

Çözüm geldi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının “Ücretsiz Seyahat Kapsamında Yapılacak Gelir Desteği Ödemesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 6 Ocak 2016 gün ve 29585 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı. Buna göre kapsamlı olan taşıtlara, durumuna göre 600 ila 1000 TL arasında aylık destek verilmesi kararlaştırıldı. Buna ilişkin detaylar bu Yönetmelikte yer alıyor. Özetle, sadece belediyelerin verdiği yetkiyle toplu taşıma hizmeti sunan işletmeciler bu destekten yararlanabiliyor.

Belediyelere destek yok
Yönetmeliğe göre, şehirlerarası taşımalarda destek söz konusu değil. Ayrıca şehiriçi kara ve deniz taşımacılığında taksi, taksi dolmuş, dolmuş, rekreatif, turistik ve servis amaçlı kullanılan araçlar da ücretsiz seyahat ve ödeme desteğinin kapsamı dışında. En önemlisi de kendi toplu taşıma araçlarıyla ücretsiz seyahat hakkını kullandıran belediyeler bu destekten yararlanamayacak. 

Destek adil değil
Yönetmelikte Ankara ve İstanbul ile diğer büyükşehirlerin, büyükşehir belediyesi olan yerler ile olmayan yerlerin ayrımı yapılmış, dolayısıyla ödeme destekleri de farklı. Ancak en önemlisi taşıtın kaç kişiye ücretsiz seyahat imkanı sunduğu hususu dikkate alınmamış. Bu kapsamda adı geçen taşıtın ayda kaç hafta veya gün, günde kaç saat taşıdığı gibi hususlar da dikkate alınmamış. Yani çok çalışıp çok fazla ücretsiz seyahat sunan ile özellikle küçük yerlerde işi ucundan tutan taşımacılar arasında bir fark olmaması hiç de adil değil. 

Kararın bir değerlendirmesi
Belediyenin kendi yaptığı taşımalara destek yok. Halk otobüsü vb. taşıtlara yeterliliği tartışılsa da bir destek var. Bu durum, gerçekten adil değil. Belediyeler ne kadar çok halk otobüsü çalıştırıp kendi taşıtlarını azaltırsa avantajlı olabilecekler. Bu durum, belediyelerin taşımacılıktan çekilip toplu taşımaları özel sektöre devretmeleri veya bazı belediye otobüsü hatlarını ücretsiz seyahat sunmayan minibüs gibi taşıtlara aktarmaları gibi sonuçlar da getirebilir.

Taşıma moduna göre durum
Yönetmelik, toplu taşıma hizmeti sunan kara ve denizyollarını dikkate almış. Diğer modlar gündemde değil. Belki hava taşımacılığı göz ardı edilebilir. Zaten raylı havai hatların havayolu sayılması da mümkün değil. Ancak demiryolu önemli bir taşıma yöntemi. Özellikle büyükşehirlerde metro vb. raylı sistemler günden güne yaygınlaşıyor. Bunlar unutulmuş demek doğru olmayabilir. Belediyelerce işletildiği sürece unutulmasalar da bir destek söz konusu olmayacaktı, bu anlayışla. Bunlar belediye otobüslerinin durumunda görülecekti. Raylı sistemlerde destekleme yapılmaması, bu hatların gelirlerinin desteklenmemesi açısından hoş değil. Acaba bunlar belediyece işletilmek yerine özel sektöre devredilerek mi bu haktan yararlanmaları söz konusu olabilecek. Raylı sistemlerde bir özelleştirme rüzgarı akla gelebilir… 

Zam olasılığı
Otobüs veya raylı sistemlerinde destek alamayan belediyeler bu yükü devretmenin yanında zam seçeneğine başvurmak zorunda kalacaklar. Bu bir anlamda zorunluluk olacak. Bunun trafiğin yükünü hafifletme amaçlı toplu taşıma anlayışıyla çelişmesi, artan bilet ücretleri nedeniyle özel otomobil kullanımında artış yaşanması söz konusu olabilecek. Görüldüğü gibi çok değişkenli karmaşık bir etkileşim sistemi olup dikkat edilmesi gerekiyor. Bu arada, yapılacak zamdan gelir desteği olan halk otobüsçülerinin de yararlanıp zararlarını ayrıca telafi etmeleri durumu olacak. 

Belediye devlet ilişkisi
Toplu taşıma dahil şehiriçi hizmetlerin asli sorumlusu belediyeler; buna kentiçi raylı sistem yapımı dahil. Ancak bazı belediyelerin bunu yapmamaları veya yapamamaları, bazen de göstermelik olarak temelini atıp sürdürmemeleri bilinen durumlardır. Bu gerçekler karşısında bazı kentiçi raylı sistemlerin devlet tarafından tamamlanması veya tümüyle yapımı söz konusu olabiliyor. Bu durumda bu hatları işletecek belediyenin ücretsiz seyahatten doğacak zararlarını işin gerçek sahibi devletten istemeleri pek de hakkaniyetli olmaz. Görüldüğü gibi bir karmaşa da burada var. Bu da konu üzerinde söz söylemeyi zorlaştıran bir durum. 

Şehirlerarası otobüsler
Ücretsiz seyahatlerle ilgili mevzuatta şehirlerarası taşımalarla ilgili bir zorunluluk yer almıyor. Böyle olunca da bunlara bu anlamda bir destek de gerekli değil. Ancak UDH Bakanlığı, kendi görev alanında olmadığı halde bazı kişilere indirim zorunluluğunu kendi mevzuatıyla getirdi. Bunun karşılığında da bir destek vermesi mümkün değil. En iyisi, herkesin kendi işine bakması, iyi olan konularda dahi başkalarının alanına girmemesi. 

Buradan şehirlerarası otobüslerin ücretsiz seyahate ilişkin bir desteği hak etmemesinin yanlış anlaşılmaması gerekir. Ben, tüm yazılarımda toplu taşıma hizmeti veren her türlü taşıtın desteği hak ettiğini düşünenlerdenim. Tabii ki daha iyi olan denizyolu ve demiryolu gibi modlardaki toplu taşımalar daha fazla destek alacak, ama karayolu toplu taşıma aracı olan otobüslerin de destek hakkıdır. Hele hele günden güne işlerini yapmada zorlandıkları dikkate alınırsa yaşamaları için bu destek şarttır. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159