23.03.2015, 17:07

Gelişmişlik Kriteri

Adam, çok zengin olunca, her şeyiyle birlikte doğal olarak çevresi de değişmiş. Etrafındaki aristokratların devam ettiği saygın bir kulübe üyelik için başvurmuş. Görevli, yeni zenginin talebini büyük nezaketle dinlemiş ve “Beyefendi, sizi aramızda görmekten onur duyarız.
Fakat kurallarımız gereği kulübümüze ancak yüksekokul mezunlarını üye alabiliyoruz” diyerek geri çevirmiş. 

Azimle, çalışıp çabalayarak bir yüksekokul bitirip müracaatını yinelemiş. Bu defaki görevli “Geçen müracaatınızda size eksik bilgi verilmiş. Kulübümüze üyelik için bir değil üç yüksek okul bitirmek gerekiyor!” diyerek kibarca üyelik talebini reddetmiş. Adam yılmamış, zaman içinde iki tane daha okul bitirip, diplomalarını görevlinin önüne sermiş ve sormuş: ”Şimdi, beni kulübünüze üye olarak alacak mısınız?” Görevli kişi yine aynı nezaketle “Efendim,  arkadaşlar size üç okul derken, birinci okulu dedenizin, ikincisini babanızın, sonuncusunu da sizin bitirmeniz gerektiğini söylemeleri gerekirdi” diyerek son noktayı koymuş.

İnsanın, dolayısıyla toplumun maddi zenginliği ile kültürel yapının artış hızı eşit olamaz. Maddi anlamda hızlıca büyüyebilirsiniz, fakat kültürel yapının gelişmesi daha uzun bir zamana yayılmak durumundadır. Aracınızın, evinizin ya da kıyafetlerinizin lükslüğü bunları gerçek anlamda taşımak için maddiyat yeterli olmayabiliyor. Dede, eşeğe bile binemezken, S class arabayla gezilmesi kültürü arttırmıyor.  

Bugün ülkemiz ve benzeri ülkelerde insanlar, gelişmiş ülkelerin medeniyet seviyelerine yükselmeyi onlar benzeri yaşamaktan ibaret olduğunu sanıyor. Keşke öyle bir hayat tarzını benimsemekle medeni bir toplum haline gelmek mümkün olabilseydi…  

Esas olan, şeklen değil düşünce bazında medeni olabilmektir. Bu da adalet, çalışma kültürü, iş ahlakı ve dolayısıyla verimlilik ile mümkündür. Gelişmiş toplumlarda kanun ve kurallara istisnasız herkesin uyması ve uygulamada eşitliğin sağlanması esastır. Buna karşılık geri kalmış toplumlarda ise imtiyazlı, nüfuzlu, rütbeli, zenginler, kanunlar önünde eşit değil üstün olur, kural ve kanunlar adamına göre uygulanır. Haklı olandan çok, güçlünün kazanması, adaletin ortadan kaldırılması veya adamına göre uygulanması, toplumun dengesini bozan en önemli unsurdur. 

Bir toplumun gelişmesi, çalışma arzusu duyan, işini iyi ve hakkınca yapan, üretken insanlarla mümkün olur. Gelişmiş toplumların en önemli özelliklerden birisi, çalışma kültürü ve iş ahlakıdır. Bu toplumlarda yönetici ile iyi ilişki içinde olan değil, işini en doğru, en iyi yapanın takdir görmesi sayesinde, o toplumlarının ekonomileri gelişti ve dünyanın en büyükleri oldular.

Bu tarz davranan her toplum, medeniyet seviyesine ulaşabilir. Bir ülkenin doğal kaynakları, dini, ırkı, coğrafyası, iklimi değil, toplumun benimsediği düşünce ve ilkelerle medeniyet seviyesi belirlenir. Bir toplum, çalışmayı ve üretmeyi yüceltirse, bilimsel düşünceye değer verirse, hukukun üstünlüğünü sağlar ve vatandaşlarına adil bir rekabet ortamı yaratırsa, ancak o zaman medeniyet seviyesine ulaşabilir.

Medeni bir toplum olmak için, sadece onlara benzer yaşamla değil,  medeni düşünce ve uygulamaların hayata geçirilmesiyle mümkündür. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159