09.04.2018, 14:03

Gerçek olmak...

Gerçeklik; insanın düşüncelerini, duygularını, kuşkularını, korkularını, endişelerini dile getirmesi, kendisini açıkça ortaya koyması, olduğu gibi davranmasıdır.

Sahici bir insan, kendisinden daha güçlü, daha zengin, daha ünlü, daha görgülü insanlar karşısında da kendisi gibi olur. Kendi sosyal çevresini, imkânlarını, eğitimini, becerilerini, farklı gösterme gayreti içinde olmaz. Buna gerek görmez. Çünkü ne kadar çaba gösterse de bunları gizleyemeyeceğini, olduğundan farklı davransa bile herkesin bu yapmacık davranışı anlayacağını bilir.

Buna karşılık günümüzde insanlar, olduğundan daha farklı gösterme ve davranışlarını bu yönde değiştirme; özellikle de internet ortamında kendisini, olduğundan daha mutlu, daha başarılı, daha paralı, daha görgülü, daha neşeli, daha sosyal gösterme telaşı içindeler. Maalesef rol yaparak insanları etkileyebileceklerini sanıyorlar. 

Samimi davranışları ile gerçeklik sergileyen sahici insanları, bütün zafiyetlerine rağmen, etkili ve çekici kılan onların içten davranışlarıdır. Sahicilik, insanın her düşündüğünü, söylemesi ya da bulunduğu ortamı hiç dikkate almadan aklına estiği gibi davranması demek değildir. Bir insanı sahici kılan, bir maske arkasına gizlenme gereği duymamasıdır.

Herkes için şeffaf ve olduğu gibi davranmak, aslında en akıllıca tutumdur. Karşınızdakilerin en az sizin kadar zeki olduğunu düşünen herkesin aslında hiç rol yapmadan davranış sergilemesi en akılcı davranış biçimidir. Gerçek olmak için insanın biraz çaba göstermesi, bazı zorlukları peşinen kabul etmesi yeterdir. İnsanın kendisi gibi olması, bazılarının tepkisini çekse debu uzun dönemde insanı güvenilir kılar. Güvenilir kıldığı için de itibarlı yapar.

Sadece insanlar için değil, kurumlar için de doğal ve şeffaf olmak, önemlidir. Yaşadığımız dönemde, hiçbir liderin, hiçbir kurumun kendisini gizleme, olduğundan farklı davranma, insanları kandırma imkânıkalmamıştır. Geçmiş yıllardaki dünya ne kadar imaj üzerine kurulu idiyse de bugün o kadar şeffaflık, samimiyet ve sahicilik üzerine kurulu. Günümüzde “Ne olursan ol, kendin ol” felsefesi geçerli.

Firmalar için, gerçekten yaratıcı, müşteri odaklı, çevre dostu, teknoloji lideri, sosyal sorumluluk sahibi olup olmadığı, sadece reklamlarının tesirinde kalarak değil markanın günlük hayattaki davranışlarına bakılarak karar verilir. Aynı şekilde siyasette liderlerin konuşmalarından çok yaptıklarına bakarak onların içten olup olmadıkları anlaşılıyor. Siyaset, ticaret ve özel ilişkilerimizde durum hep böyledir.

Bugün insanlar, sorunları gizlemeden, şeffaf bir şekilde çözmek için çaba gösteren yaklaşımları görmek ister. İçten davranan kişi ve kurumlara karşı daha yakınlık duyup onların hatalarına karşı daha hoşgörülü olurlar.

İçinde yaşadığımız şeffaflık çağında, sahici olmaktan başka bir çare yok. Hepimizin bunun bilincinde ve buna göre davranması gerekiyor. 

Akıllıca olan davranış gerçekliği paylaşmaktır. Herkes biliyor ki yalancının mumu yatsıya kadar yanar. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159