06.08.2016, 12:09

İstanbul'da Ulaştırma Sisteminde Mevcut Durum, Küresel Gelişmeler ve Çoklu Türel Kullanım -4-

Türkiye’de ulaştırma sektörünün ciddi bir gelişim sürecinde olduğu hepimizin malumudur. Ulaştırma sektörü, Türkiye’nin gelişen ekonomisinin, genç nüfusunun ve AB başta olmak üzere uluslararası ve bölgesel entegrasyon artışının ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Bununla beraber; ülkemizde özellikle İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde oluşan ve on yıllardır sürgit devam eden kentiçi ulaşım problemleri de -kısmi iyileşmelere rağmen- halen devam eden bir problemdir. Dolayısıyla; ulaştırmada hedeflenen büyüme ve iyileştirmelerin, ekonomik ve teknolojik olduğu kadar sosyal yönü de bulunmaktadır, bulunmalıdır.

Kapasite arttırılmalı
Ulaşım problemlerinin çözümünde genel yaklaşım olan yol kapasitesinin artırılmasında, yeni yolların inşa edilmesinden ziyade mevcut ulaşım sistemlerinin daha verimli ve etkin bir şekilde kullanılması yönteminin tercih edilmesi kentin geleceği için daha önem arz etmektedir. Verimliliği artırma çalışmaları ulaşım mühendisliğinde kısa vadeli uygulamalar içerisine girmektedir. Trafikten sorumlu birimlerin kendi sorumluluk alanlarında yaptıkları kısa vadeli çalışmaları geometrik düzenlemeler, sinyalizasyon uygulamaları, bilinçlendirme çalışmaları ve trafik denetim uygulamaları olmak üzere dört başlıkta toplayabiliriz. Trafik denetimi çalışmaları, yol güvenliğinin artırılmasında önemli bir yer tutmaktadır.

Gelişen ulaştırma teknolojileri
Ayrıca ulaştırma teknolojileri o kadar hızlı gelişmektedir ki, daha fazla yolcu ve yükün gittikçe azalan zaman dilimleri içerisinde ve azalan maliyetlerle, güvenli bir şekilde taşınabilmesi için her geçen gün yeni teknolojiler geliştirilmektedir. Buna karşılık artan talebi karşılamak için alınacak kararların kesinlikle bilgiye dayalı olması gerçeği, ulaştırma alanında her geçen gün önem kazanmaktadır.

İstanbul’da ulaştırma değerlerinden, toplu ulaşımın mevcut durumdan daha yüksek oranda kullanılabileceği ve kullanılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bunun için de; ulaştırma türlerinin çeşitlendirilmesi ve türel dağılımın dengelenmesi, türler arası entegrasyonun sağlanması (toplu ulaşımın farklı türleri arası entegrasyon, ulaşımın farklı türleri arası entegrasyon, toplu ulaşım ile bireysel ulaşım arası entegrasyon vb.) gereklidir. İstanbul’da Şehir Hatları yüzde 10’luk kapasiteyle çalışmakta olup, kapasitenin yüzde 40-50’lerde dahi kullanımının sağlanması, Boğaz köprülerindeki tıkanıklığı önemli ölçülerde düşürecektir.

Türler arası entegrasyon
İstanbul’da ulaştırma değerlerinden, toplu ulaşımın mevcut durumdan daha yüksek oranda kullanılabileceği ve kullanılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bunun için de; ulaştırma türlerinin çeşitlendirilmesi ve türel dağılımın dengelenmesi, türler arası entegrasyonun sağlanması (toplu ulaşımın farklı türleri arası entegrasyon, ulaşımın farklı türleri arası entegrasyon, toplu ulaşım ile bireysel ulaşım arası entegrasyon vb.) gereklidir. İstanbul’da trafik tıkanıklığının katlanılabilir düzeylere çekilmesinde raylı sistem ve özellikle de metro yatırımları hayati bir öneme sahiptir. Bunun yanı sıra; İstanbul gibi adeta denizin ortasında ve denizi çevreleyen bir şehrin türel dağılımında, denizyolu beklenen seviyenin çok altında olup yüzde 1-2 dolaylarındadır. Halbuki İstanbul’da bu oran yüzde 20-25’lerde işletilebilir. Daha önceleri; Boğaz’da, kıyıya paralel hat uygulaması çerçevesinde, aynı yakadaki yerleşim yerleri arasında denizyolu ile ulaşım uygulamaları denenmiş ancak istenen verim alınamamıştır. Burada; yakın mesafeler arasından mevcut şehir hatları vapurları yeterinde fazla büyük olmakta ve talebin doğru yönlendirilmesini engellemektedir.
Hepinize sağlıklı huzurlu mutlu başarılı bir hafta dilerim. ■

Değerli okuyucularım!

Bildiğiniz üzere 15 Temmuz 2016 Cuma günü akşam saatlerinde, FETÖ Terör Örgütünün Silahlı Kuvvetlerimize sirayet eden yandaşları tarafından,  Ülkemizi kaos ortamına sürükleyecek, birlik ve beraberliğimizi hedef alan bir darbe girişimi vuku bulmuştur. Ülkemizin bölgesinde her geçen gün daha önemli bir konuma gelmesini istemeyen,  ekonomik ve siyasi istikrarını engellemeye çalışan bir üst akıl tarafından yönlendirilen FETÖ Terör Örgütü mensubu darbeciler, demokratik usullerle iktidara gelmiş Hükümetimize ve halkımızın oyları ile seçilmiş Cumhurbaşkanımıza karşı giriştikleri darbe girişiminde, tarihimizde şahit olunmamış bir şekilde, kendi halkının üzerine tanklarla yürümüşler, helikopterler ve otomatik silahlarla ateş açmışlar, Gazi Meclisimizi uçaklar ve helikopterlerle bombalamışlardır. 

Her ne kadar zikrettiğim tarihle ‘darbe’ kelimesinin yan yana gelmesi aklımızın ucundan geçmeyecek bir durum olsa da, bu durumu bertaraf eden ve ‘başarısız’ kılan aziz milletimizin feraseti ile göstermiş olduğu, dünyada eşi benzeri görülmeyen dayanışma ve direniş olmuştur. Silahlı kuvvetlerimizin içine kümelenen bu terör örgütü mensuplarının çok taraflı fitnesi, halkımızın ve devletine - milletine bağlı olan emniyet mensuplarının kahramanlığı, sağduyusu ve irfanıyla bertaraf edilmiştir. Darbeyi alaşağı eden ve teşebbüs düzeyinde bırakan, Başkomutanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ ın “haydi sokağa” talimatı ile meydanlara inen; inancı ve imanı ile duası ve kıyamı ile kanı ve canı ile demokrasiyi savunan, gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine tek vücut olarak hareket eden ve tarihe not düşerek destansı bir mücadele veren halkımız olmuştur.  Sonuç olarak, her geçen gün daha da güçlenen Türkiye’yi istemeyen küresel güçlerin, ayağa kalkan Anadolu'yu diz çöktürme çabaları başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Ülkemizin her köşesinde ortaya konulan bu mücadelenin öncüleri ise şüphesiz, demokrasi ve iradelerine sahip çıkma uğruna kurşunlara göğsünü siper eden, tankların önüne yatan şehadet şerbetini içen şehitlerimiz ve gazilerimiz olmuştur. Bizler, adalet, merhamet ve mücadele duygumuzu koruduğumuz ve gürleştirdiğimiz müddetçe inanıyorum ki bütün bir millet ve onun devleti olarak, çok daha güzel yarınlar bizleri beklemektedir. Aziz şehitlerimize rahmet, yakınlarına sabır, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum. Başta silahlı kuvvetlerimiz olmak üzere kurumlarımızın içine yuvalanmış terör çetelerini lanetliyor ve tez zamanda en ağır şekilde cezalandırılacaklarına, böylelikle adaletin tesis edileceğine olan inancımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159