10.11.2014, 16:52

Kalkınma Planında Taşımacılık

Onuncu Kalkınma Plan çalışmalarının bir bölümü yayımlandı. Burada, özellikle taşımacıları ilgilendiren hususlar üzerinde durmak istiyorum.

Yolcu taşımacılığı

Açıklanan planlarda yolcu taşımacılığına ilişkin özel bölümler bulunmuyor. Bu nedenle, bu konudaki düşüncelerimi ilgili diğer bölümlere bakarak ifade etmeye çalışacağım. 

Demiryolu, karayolu, denizyolu ve havayolu ile ilgili büyük altyapı projeleri, planın lojistik ile ilgili bölümünde yer alıyor. Yük taşımacılığına ilişkin projelerin bir kısmının yolcu taşımacılığına da hizmet edeceği şüphesiz. Bu kapsamda yapılacak yollar ve köprüler kentiçi ve dışı karayolu yolcu taşımacılığını ilgilendiriyor.

Yolcu taşımacılığı ile ilgili diğer hususlar planın enerji verimliliğine ilişkin kısmında ulaşımda verimlilik amaçlı olarak yer alıyor. Bunların pek büyük ölçüde kentiçi taşımalarla ilgili olduğunu görüyoruz. 

Servis taşımacılığı

Adı geçen hususlar arasında okul ve işyerlerine ilişkin servis taşımalarında kısıtlamaya gidileceği yer alıyor. Bu konu, duyulur duyulmaz çok gürültü kopardı. Öncelikle belirtelim ki bu kısıtlama metro ve raylı sistem hatlarıyla sınırlı olarak ifade ediliyor. Bundan, bu sistemlerin olmadığı yerler ile bu sistem bulunmakla birlikte, bunların uzağında gerçekleşen taşımaların etkilenmeyeceği sonucunu çıkarabiliriz. Bir de semt servisinden söz ediliyor ki pek anlaşılmıyor. 

Belirtilen metinde devletin kendi personeline verdiği servis hizmetleri ile kişilerin kendi paralarıyla aldığı özel servis hizmetleri ayırt edilmiyor. Ancak kaldırılan servislerin yerine kişilere toplu ulaşım bilet veya kartlarının verileceği belirtildiğine göre bunun devlet tarafından verilen servis hizmetleriyle sınırlı olduğunu düşünebiliriz. Yoksa servisi kaldırılan tüm öğrenciler ile tüm çalışanların bu haktan faydalandırılması gerekir ki hayli zor. Sadece devlet çalışanları ile sınırlı servis hizmeti verilmemesi de tartışılabilir, ancak bu dahi metro ve raylı sistem hatlarıyla sınırlı olduğunda daha kabul edilebilir olmaktadır. İstanbul gibi büyük metropollerde şehrin bir ucunda çalışan bir kimsenin şehrin diğer ucundaki konutuna servis ile götürülmesi hayli zor. Tabii, ek trafik yükü de cabası. Buna rağmen bu işin sanıldığı kadar kolay olmadığı da bilinmeli. Vardiyalı çalışılan yerlerde bazı saatlerde toplu taşıma sistemlerinin hizmet vermediği dahi düşünülmeli. Bu iş mutlaka çok tartışılacak. Daha servis yasaklamanın duyulduğu ilk günde, bunun öğrenci taşımalarını kapsamadığı bir Bakan tarafından açıklandı bile. 

Ücretsiz servisler

Öncelikle bunu sadece otobüs firmalarının hizmeti olarak görmemek gerekir. Diğer taşıma sistemleri de bu hizmeti veriyor. Bunun ötesinde alışveriş merkezleri, oteller, sağlık tesisleri gibi pek çok yer de müşterilerine bu türden hizmet sunuyor. Kimse böyle bir hizmete zorlanmadığına göre bir sorun da olmamalı. Hani otobüsçülerin zaman zaman depreşen ‘servisler yasaklansın’ talebinin pek anlamı yok. İsteyen bu hizmeti vermez, olur biter. Buna rağmen ücretsiz servis hizmetlerinin trafiğe getirdiği yük de dikkate alınarak, metro ve raylı sistem hatlı güzergahlarında kısıtlama getirilmesi yerinde olur. Bu da bu türden taşıtlara güzergah izni verilmemekle kolayca uygulanabilir. İstanbul’da Bayrampaşa Terminaline gelen yolcuların Aksaray, Bakırköy, Havalimanı gibi raylı sistem giden yerlere taşınması gereksizdir. Ama ulaşım imkanının kısıtlı olduğu yerlere ve toplu taşıma sistemlerinin çalışmadığı saatlere özgü servis hizmetleri gönüllülük esasına göre verilmeye devam etmelidir. 

Lojistiğe dönüşüm

Toplam 25 eylem planının açıklanmış olan 9 tanesinden birisi taşımacılıktan lojistiğe dönüşüm programı. Lojistiğin önemi bakımından tabii ki yerinde. Adı geçen programın hedefleri olarak ülkemizin uluslararası lojistik sıralamasındaki konumunun iyileştirilmesi yanında sanayi ürünlerinin toplam maliyeti içinde lojistik yükünün azaltılması ve nihai ürünlerin tüketim pazarlarına ulaşım süresinin kısaltılması yer alıyor. 

Performans göstergeleri

Programın performans göstergelerine bakıldığında çok önemli noktalar var. Halen lojistik sıralamasında 30 olan ülke konumumuzu 2018’de 15’in altına getireceğiz. Limanlarda elleçlenen konteynır miktarı bu sırada yüzde 75 artacak. Limanlarda elleçlenen yüklerin demiryoluyla taşınma payını iki katına çıkaracağız. Halen yüzde 27 olan demiryolu yük taşımacılığı özel sektör payını yüzde 30’a çıkaracağız. Bir de dış ticaret hacminde hava kargonun payını biraz attıracağız. 

Lojistik özentisi

Şüphesiz ki lojistik önemli, ama her şey değil. Taşımasız lojistik olmaz ve taşıma lojistiğin asli unsurudur. Halbuki programın adına bakarsanız artık taşımacılık bitiyor, lojistikçilik başlıyor. Yok böyle bir şey! Zaten hedefler ve göstergeler arasında denizyolu ve demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi çok büyük yer tutuyor. Yani işin aslı olan taşıma önemini koruyor. Burada açıkça ifade edilmeyen blir karayolu dışındaki modların payını arttırma hedefi ve modlar arası entegrasyon hedefi var ki gayet de doğru. Bu doğrular lojistiğe dönüşüm de değil. Tabii ki gelişen her taşıma lojistiğe hizmet edecektir. Sonunda da ülke gelişmesine… 

Karayolu taşımacılığı

Lojistik altyapısında, gümrüklerde, teknoloji kullanımında yapılacak iyileştirmelerden hiç şüphesiz ki karayolu yük taşımacılığı da faydalanacaktır. Bunun ötesinde karayoluna yönelik iyileştirmeler hem karayolu yük taşımacılığına hem de karayolu yolcu taşımacılığına hizmet verecektir. Programda demiryolu, denizyolu ve havayoluna yönelik önemli altyapı projeleri bulunuyor. Tabii, karayolu da… Taşımacılığı geliştirecek bu projeler yanı sıra lojistik sisteminin kurulmasını sağlayıcı taşımacılık ötesi projeler de bulunuyor ki gayet de uygun. 
Tüm taşımacıların konu ile ilgili metinleri inceleyip bilgi sahibi olmalarında, geleceği doğru görebilmek açısından fayda var. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159