07.11.2016, 11:48

Kurallara karşı değiliz

İstanbul UKOME’sinin turizm taşımacılığında hizmet veren araçların yaşlarının yükseltilmesine dair aldığı olumlu karar dolayısıyla Sayın Muzaffer Hacımustafaoğlu’na teşekkür ediyorum. turizm taşımacılığı araçlarının kullanılma yaşının 10’a çıkarılması kısmen de olsa mutluluk veriyor. Tabii, böylesi yaş sınırlaması dünyanın hiçbir yerinde yok. Avrupa’da, otobüsler kamu hizmeti veren sınıfında sayılıyor ve “hizmet verebilir” veya “veremez” diye nitelendiriliyor, aracın yaşı hiç gündeme bile getirilmiyor. 

Düzenleme gerekmiyor
Amortisman süresi uzayan, akaryakıtı fazlaca tüketen aracı, rantabl olmadığı için kullanıcı zaten hizmetten çeker. Bunun için bir düzenleme yapılması gerekmez. Dolayısıyla 10 yaş da yanlıştır. Ayrıca turizm taşımacılığı hizmeti veren otobüsler belediye otobüsü gibi değil ki, yıpranma katsayısı onlara göre daha düşük. Bu kararın yeniden ele alınmasını ve gözden geçirilmesini diliyorum. 
Bu tür kamu hizmeti veren araçların sınıflandırılması gerektiğini daha önce de belirtmiştim. Belli bir sınıflandırmayla çalışma izinleri “ucuz” veya “pahalı” olarak belirlenir, sorun da kendiliğinden çözüme kavuşur. 

Sektör mensubu ne yapsın?
Diğer taraftan, kıt kanaat geçinen sektörün durumu da ortada. 10 yaşında olan aracını kime, nereye satabilir sektör mensupları? Amortisman süresi tamamlanmamış ama 10 yaşındaki araç sektör mensubunun elinde kalacak, zaten zor durumdaki sektör mensubu ne yapacak? Birilerinin bu ve buna benzer sorularımıza cevap vermesi gerekir. Oraya verme, burada çalıştırma, onun yaşı geçti... Peki, hizmet nasıl sürdürülecek? Sürdürülebilir bir ulaştırma politikası için kurumlar ve yönetmelikler arasındaki çelişkiler kaldırılmalı.

UDH Bakanlığı yek yetkili olmalı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, bizim sektörümüzün tek yetkilisi olmalı. Yerel yönetimler bir tarafa çekiyor, Şehircilik Bakanlığı diğer tarafa çekiyor. Belediyeler derseniz daha farklı. Olan ise sektöre ve sektör mensuplarına oluyor. Biz, başından beri bir entegrasyon ve koordinasyon ile kurumlar arası iletişim kurulması ve sektörler çıkarılan kanun, yönetmelik ve genelgelerin sektörler yararına düzenlenmesi gerektiğini söylüyoruz. Belediyeler şehrin imkanlarıyla çalışmalar yapıyor, kamu iktisadi teşebbüsü oluşturarak rekabeti engelliyor. Bunlar doğru şeyler değil. Mesela ödemelerle ilgili sıkıntılar var, çözüm bekleyen. 65 yaş üzeri ücretsiz taşınan yolcular, öğretmen ve öğrenci indirimleri var. Bunların hepsi için taşımacının cebine el atılıyor. Sektör bu şartlarda yaşatılamaz. Bu konu muhakkak gündeme getirilmeli.

Hazırlıklarımızı tamamladık
Sayın Başbakan’ın da katılacağı TOBB Sektör Meclisleri Şurasında, her sektör en acil çözüm bekleyen beş sorununu dile getirecek. Biz de sektörlerimizin en acil çözümlenmesini istediğimiz, çözümüyle daha başka birçok sorunun da giderilmesine yol açacak sorunlarımızı dile getireceğiz. Hazırlıklarımızı yaptık. 
Bakanlık bir belge istiyor, belediye başka bir belgeyi zorunlu tutuyor, UKOME daha başka bir belge istiyor. Bir koordinasyonsuzluktur gidiyor. Her kurumun kendi standardı var ve herkes kendi standardının hayata geçmesini istiyor. Biz eğitime karşı değiliz, kurallar da olmalı ve herkes bu kurallara uymalı. Ama bütün bu kurallar birbirleriyle çelişmemeli. 

Zorunlu koordinasyon kurulu…
Sonuç olarak ulaştırmayı iyi bilen bir Başbakanımız var. Bütün bakanlıkları içeren bir koordinasyon oluşturarak sorunların çözümünü sağlayacaktır. Tabii, bu koordinasyonda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı nihai otorite olmalı.
İyi haftalar diliyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159