27.11.2017, 13:05

Otomobil Sahipliği ve Sistemsel Yenilenme - 7

Motorlu taşıtların türel dağılımına bakıldığında; yolcu ve yük taşımacılığında filolaşma oranının çok düşük olduğu anlaşılmaktadır. 
Türkiye’deki araç sahipliliğine göre firma gruplandırmasında 10 ve üzeri özmal araç sahibi olan firma sayısı yolcu taşımacılığında 534, yük taşımacılığında ise 8.109, 100-300 arasında taşıta sahip firma sayısı yolcu taşımacılığında 2, yük taşımacılığında ise 256’dır. Yolcu taşımacılığında 300’ün üzerinde taşıt sahipliliği olan firma bulunmamaktadır. Yükte ise bu değer 32’dir. Türkiye’de 300 ve üzerinde özmal araca sahip yolcu taşımacılığı yapan firma bulunmamaktadır.

Kapasite büyüklükleri
Taşıma kapasiteleri açısından bakıldığında, ülkemizdeki toplam yetki belgesine sahip firmaların kapasiteleri; yolcu taşımacılığında 1 milyon 34 bin 955 yolcu, yükte ise 42 milyon 653 bin 932,25 tondur. 
Ayrıca; DTP ve TÜİK verilerinden alınan illerimizin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasıyla, illere göre yetki belgesine sahip firmaların yolcu ve yük kapasite değerleri arasında bir ilişki incelendiğinde ekonomik gelişmenin fazla olduğu illerde hareketlilik oranı ve buna bağlı olarak seyahat etme talebi diğer illere göre daha fazla olmaktadır. Bu da yolcu taşımacılığında bu illerde yetki belgesine olan talebin artmasına neden olmaktadır. Gelişmiş şehirlerde birim nüfus başına düşen yolcu ve yük kapasiteleri diğer şehirlerden daha yüksektir. Gelişmişlik katsayısı düşük olan illerde özellikle birim nüfus başına düşen yük kapasitesi (arzı) gelişmiş şehirleri aşabilmektedir. Bu durum istihdama çözüm olması için bilinçsizce araç sahibi olup bu yoldan bir kazanç elde etme isteğini ortaya koymaktadır. Bu; hem yatırım bağlamında kişiye, yöreye ve ülkeye ekonomik kayıp olarak geri dönmekte, hem teknik anlamda sağlıklı türel dağılım imkanının önüne geçmekte ve hem de tüketim kültüründe bağlamında toplumsal olarak daha bilinçli bir bakış açısına sahip olmamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda kütlesel olarak bir değer ihtiva eden ancak doğru yaklaşımlarla kullanılması yönünde eksikleri bulunan bir potansiyelden söz edilebilir. Bu atıl potansiyelin ülke ekonomisine katkıda bulunacak bir dönüşüme tabi tutulması çok önemlidir. Gelişmiş illerde bu durumun tersi görülmektedir.

2023 vizyonu
Ülkemizde Karayolu Ulaştırması 2023 Vizyonu, 9. Kalkınma Planı Karayolu Ulaşımı Özel İhtisas Komisyonu raporuyla, “Ulusal ve uluslararası hukuk ve kurallarla uyumlu, trafik güvenliğini ön planda tutan, doğal çevreye duyarlı, ülke ekonomisine ve sosyal yaşamına katkı sağlayan, gelişmiş teknolojilerinin üst düzeyde kullanıldığı, hizmet düzeyi yüksek, serbest piyasa koşullarında rekabete dayanıklı, ülkemizin coğrafi konumunu ve doğal kaynaklarını kullanabilen, diğer ulaşım türleri ile sağlıklı, adil ve dengeli bir biçimde bütünleşmiş bir karayolu ulaştırma sisteminin oluşturulması” olarak belirlenmiş bulunmaktadır.

Müzakereye açılmalı
Karayoluyla yük ve yolcu taşıma sektöründe faaliyet gösteren bütün aktörlerin kısaca değinilen bütün bu amaçların gerçekleştirilmesi yönünde daha etkin bir rol üstlenerek sektörün gelişimine katkıda bulunmaları, halen devam etmekte olan çalışmalara ivme kazandıracak ve Avrupa Birliği ile yürütülen müzakerelerde askıya alınmış bulunan 8 fasıldan biri olan “Ulaşım Politikaları”nın da müzakereye açılması açısından fayda sağlayacaktır. 

Mevzuat gerekli
Türkiye Karayolu Yolcu Taşımacılar Birliği, bir yandan sözü edilen bu aktörlerin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak; mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak; meslek mensuplarının birbirleriyle, yurt içindeki ve yurt dışındaki benzer kişi ve kuruluşlarla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak ve mesleki disiplini korumak amaçlarına hizmet ederken bir yandan da 9. Kalkınma Planı Karayolu Ulaşımı Özel İhtisas Komisyonu raporuyla belirlenmiş bulunan Karayolu Ulaştırması 2023 vizyonunda dile getirilen güvenilir bir veri tabanına dayalı, çevreye duyarlı, orta ve uzun vadeli çözümleri de içeren bir stratejik plan çerçevesinde diğer ulaşım türleri ile bütünleşmiş, kamu-özel sektör işbirliğini içeren bir karayolu ulaştırma sisteminin oluşturulması; karayolu ulaştırma sisteminin işlemesini sağlamak amacıyla hukuka uygun mevzuatın düzenlenmesi, iyileştirilmesi ve denetleme işlevlerine hız ve ivme kazandırılması; sürdürülebilir serbest rekabet ortamını oluşturan bir sistem tesisi; karayolu ulaştırmasında çalışanların bilinçlendirilmesi için eğitimlerin etkinleştirilmesi; sektörde mali ve mesleki yeterliliği tescillenmiş firmaların faaliyet göstermelerinin sağlanması; karayolu trafik güvenliğinin arttırılması; mevcut karayolu altyapısının fiziki ve geometrik standartlarının yükseltilmesi ve etkin bakım hizmetlerinin gerçekleştirilmesi hususlarında da katkı sağlayacaktır. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159