15.02.2016, 15:46

ÖTV’siz yakıtı unutun!

Geçtiğimiz hafta, İTO’da yapılan toplantıda, Bakan Yıldırım, uygun görmeyerek ÖTV’siz yakıt teşvikinin taşımacıların gündeminden düşürülmesini istedi. Çok yıllar önce benim gündeme getirdiğim bu konuyu tekrar ele almam gerekti. 
Serbest pazar ekonomisinde, devletin mal veya hizmet üretip piyasaya sunması azalır ve ortadan kalkar. Bu durum, devletin piyasalarla hiç ilgilenmediği anlamına gelmez. Ancak ekonomik faaliyetlerin düzenlenmesi, denetlenmesi ve yönlendirilmesi çabaları sürer. ÖTV konusu da bu yönlendirmeyle ilgilidir. 

Ekonominin yönlendirilmesi

Öncelikle belirtelim ki, yönlendirme yasaklamalarla, tahditlerle, kotalarla yapılmaz. Herkes istediği alanda faaliyette bulunabilir. Ancak devletin planlarla belirleyip yapılmasını istediği veya istemediği konulara yaklaşımı farklı olur. Yapılmasını istediklerini destekleyip teşvik ederken diğerlerini desteklemez, teşvik etmez. Bu arada, çok istediğini çok desteklerken az istediğini de az destekler. Hiç istemediklerini hiç desteklemez, ancak yasaklamaz da. 

Teşvik esasları

Destek kararlarında yatırımın konusu, kullandığı teknolojinin yeni ve ileri olup olmadığı, katma değer ve istihdam yaratma gücü ihracatı arttırıp ithalatı azaltarak dış ödemeler dengesine etkisi, bölgesel gelişmişlik farklarının azalmasına hizmet eden yerde kurulup kurulmadığı gibi pek çok konu dikkate alınır. Bunlar önceden belirlenip ilan edilir. Bu arada, her ekonomik faaliyetin ekonomiye mutlaka katkısı vardır. Bu durum, her ekonomik faaliyetin özel olarak destekleneceği anlamına da gelmez. Destek için ayrıca özel bir neden gerekir. 

Eşitliğe aykırılık

Devletin istediğini destekleyip istemediğini desteklememesi Anayasada ifade edilen eşitliğe aykırı değildir. Devlet, farklı yatırımlara hatta aynı yatırımın farklı özellikte olanına bile farklı davranabilir. Önemli olan tümüyle aynı olan yatırıma eşit davranılmasıdır. Bu kapsamda aynı yatırımın sonradan yapılacak olanına dahi farklı davranabilir. Olmaması gereken, kişiye göre ayrımcılık yapılmasıdır. 

Taşıma teşvikleri

Devlet, yük ve yolcu taşımalarına da aynı açıdan bakabilir. Öncelikle belirtelim ki, her taşımacılık ekonomiye katkıdır, ama bu durum teşviki gerektirmez. Teşvik için devletin iki bakış açısı var… Bunlardan birincisi; uluslararası taşımaların, özellikle de ihraç ürünlerinin taşınmasının daha iyi olup teşvik edilmesi gerektiğidir. Yurtdışı turizm taşımaları da bu gruptadır. İkincisi ise taşımanın yapıldığı modun iyi olup olmadığıdır. Devlet, halen havayolu ve denizyolu taşıma modlarını daha iyi görüp teşvike layık buluyor. Demiryolu ise devlet tekelinde olduğu için zaten zararlarının karşılanmasıyla teşvik kapsamında sayılır. Özelleştirme sonrası onun da teşvik kapsamına alınacağı şüphesizdir. 

Kişisel görüşlerim

Ben, denizyolu ve demiryolunu iyi kabul edip teşvikini destekleyenlerdenim. Havayolunun niye teşvik edildiğini ise anlamıyorum. Yurtdışı turist getirme ayrı bir konu… Bu, her modda teşvike layık, karayolunda bile. 
İkinci anlamadığım konu ise taşımacılık veya ekonomik faaliyet olmayan havacılık ve denizcilik faaliyetlerinin niye desteklendiğidir. Özel yatlar, özel uçaklar gibi… 

ÖTV’siz yakıt desteği

Devlet, iyi bulduğu taşıma modlarına ÖTV’siz yakıt vererek onları destekliyor. ÖTV’nin miktarının yüksek oluşu ve bunun alınmamasıyla ödenecek KDV’nin de azalması nedeniyle bu önemli bir destek. Bu destek sayesinde ilgili modlarda önemli bir maliyet azalması ve rekabet avantajı sağlandığı ortada. Tabii, alanlar bununla da yetinmek istemiyor. 

Karayoluna da destek

Denebilir ki, karayolu taşımacılığı da ekonomiye faydalı değil mi, desteklenmesi gerekmez mi? Şüphesiz ki faydalı, ama her faydalı şeyi desteklerseniz vergi alacak yer bulamazsınız. İkinci olarak karayolunu desteklediğinizde, sizin ayrıca destekleyip karayolundan pay almasını sağlamaya çalıştığınız diğer taşıma modlarının avantajı ortadan kalkar. Bu nedenle destek doğru bulunmayabilir. 

Toplu taşımacılık

Peki, karayolu yolcu taşımacılığı, toplu taşımacılık yönüyle desteği hak etmiyor mu? Bence ediyor. Yoksa şehiriçi ve dışı yollar tümüyle otomobillerle dolup, trafik içinden çıkılmaz hale gelebilir. Aslında yolcu taşımacılığında moda bakmadan tüm toplu taşımalar teşvik edilmelidir. Peki, hangi kapasiteli taşıma toplu taşıma sayılacak? Bırakınız küçük uçakları, küçük otobüslerin dahi toplu taşıma sayılmaması kabul edilecek mi? Bence kesinlikle hayır. Örneğin, 25 koltuktan büyük otobüslere vereceğiniz karayolu toplu taşıma desteğini önce minibüsler dahil diğer küçük otobüsler, sonra küçük hacimli ticari taşıma yapan, yani toplu taşıma yapmayan otomobiller, taksiler istemeyecek mi? Gerekçe de ticari faaliyet yapmaları… Tabii, böyle olunca yük taşıyanlar dahil, tüm ticari taşıtlar, hatta taşıma olmayanlar dahil tüm ticari faaliyetler destek isteyecektir. Öyleyse, yolu baştan kapat! ÖTV’siz yakıt mümkün değil. Bu bir eleştiri değil, ben de olsam, mevcut koşullarda aynı kararı veririm. 

Yeni durum

Sayın Binali Yıldırım’ın, “ÖTV’yi unutun” dediği toplantı sonrası yeni bir durum doğmuş bulunuyor. Herkes bunu anlayıp ezberlerini değiştirmeli. İşte, benden birkaç tavsiye: 
• KDV indirimi mümkün olabilir. Bunu turizm taşımaları için TÜSİAD da istiyor.
• Her şeyi UDH Bakanlığından beklemeyin. Talep ettiğiniz konunun muhatabı olan Bakanlık veya kuruluşa gidin.
• Devletin her şeyi desteklemesinin mümkün olmadığını bilin. Engellemediği işleri kendi çabanızla yapın. 
• Bir şey isterken iyi düşünün, talebinizi ve önerinizi net şekilde ifade edin. 
• Sektörel menfaatleriniz konusunda cesur olun. İnandığınız fikirleri korkmadan söyleyin. 
• Detayları bilmediğiniz, unuttuğunuz, hatta önemsemediğinizin düşünülmesinden korkmayın. Ana konulara odaklanın.
• Bir süre sonra, başka bir öneri bulamadığınızda, lafı dolaştırıp yine ÖTV’siz yakıt isteğine dönmeyin. 
• Bir daha ÖTV yazısı yazmakla benim zamanımı, bu gazetenin sayfalarını harcatmayın. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159