04.11.2014, 12:32

Seyahat keyfi...

Seyahat keyfi...Teknoloji geliştikçe sosyal rahatlık artıyor. Bilgisayarlarla birlikte birçok şey elinizin altına geliverdi. Artık markete gitmenize gerek yok, basıyorsunuz tuşa, açıyorsunuz bilgisayarınızı hatta akıllı telefonunuzu yiyeceğiniz de dahil bütün ihtiyaçlarınızı ısmarlayabiliyorsunuz. Kredi kartıyla ödeme yapabiliyor, gerekirse taksitlendirebiliyor, taksitleri de zamanı geldiğinde haber vermesini isteyebiliyorsunuz. Bu, alışveriş için olduğu kadar kültür etkinlikleri için de geçerli. Kuşkusuz konser kadar heyecan verici olmaz, olamaz ama film izleyebiliyor, sergi gezebiliyorsunuz. Hatta daha da ileri gidip sizden önce aynı filmi izlemiş veya aynı sergiyi gezmiş kişilerin görüşlerini de öğrenebiliyorsunuz. Sizin yorumunuz da tüm dünyaya yayılıyor aynı şekilde.

Eğitim öğretimin de bilgisayarlar aracılığıyla yapıldığı böylesi gelişmiş bir dönemde bir tek seyahat etmenin, tarihi ve doğal güzellikleri yerinde görmek için yola çıkmanın yerini tutmuyor bilgisayarlar. Yolculuk keyfi zaten başka bir şeyle ikame edilemez. İşte o yüzden de seyahat etme arzusu, seyahat etmenin verdiği mutluluk hiç, ama hiç bitmeyecek.

Bakın, fotoğraf sanatçısı Tuğba Yüksel, “otobüs” temalı çalışması için ne diyor: “Otobüs, Anadolu insanı için uzakları, varılması gereken yerleri, gurbeti anlatır. Otobüs yolculukları her zaman çok önemlidir, (eskiden) özenli yolluklar hazırlanırdı, anneler çocuklarını yollardaki olası tehlikeler için karşılarına alır ciddiyetle tembihlerdi…” Artık konforlu, güvenli, seri yolculuklar yapılıyor ve istatistikler de gösteriyor ki şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerle yolculuklar çok daha güvenli ve rahat. Eskiden kağıt üstünde kalan “yolcu velinimetimizdir” sözü artık hayata geçti, hem de üst düzeyde. Yüksel, buğulanmış camların arkasındaki yolcuları fotoğraflamış. Kiminin gözlerinde umut, kiminin gözlerinde yorgunluk, kimi çok daha heyecanlı, tedirgin olanlar da var içlerinde… Telaş da var sakinlik de… Birbirini tanıyan veya tanımayan insanların birlikteliği var asıl. 

“Hemşehrim, yolculuk nereye?” sorusuyla başlayan ve yol boyu devam eden sohbet yeni dostlukların, yeni iş ilişkilerinin, yeni iletişim imkanlarının da kapısını aralıyor. İnsan her şeyden vazgeçebilir, ama seyahat etme mutluluğundan, seyahatin verdiği hazdan asla vazgeçemez.■
Yorumlar (0)
banner117
banner159