03.09.2013, 11:51

Takiye yapıyorsunuz, riyakârsınız!

 Takiye yapıyorsunuz, riyakârsınız!
Düğünde, cenazede, bayramda bir arada olan otobüsçüler, bu özel ve önemli günlerin dışında hep karşı karşıya geliyor. Yapılanlar, tabii ki ne etik değerlere, ne kardeşliğe ne de meslektaşlığa sığıyor. 

Hepiniz biliyorsunuz, İspark, Alibeykey Terminali için geçenlerde ihale açtı. Bir günde 100 sefer ve fazlasını yapan firmalara büyük yer, diğerlerine de küçük yerler verilecekti. Mal kaçırır gibi büyüklük itibariyle 5 firma var denildiği için, ihaleye 6 firma girince, gördüler

Vehbi’nin terrakesini. Sanki düşmanmış gibi birbirlerine karşı fiyat arttırarak iyiden iyiye gözlerini kararttılar. Bunun tek anlamı var: Arkadaşıma, meslektaşıma kalmasın. E, o da aynı düşünceyle kaldırınca elini; kimsenin ödeyemeyeceği kadar yüksek çıktı kira bedelleri.

Allah’an ki İSPARK’çılar iyi niyetlilermiş. İptal edilen ihalenin ardından iyi ki, “yandı paralarınız. Şimdi yeniden yapılacak ihaleye sizleri almıyorum” dememiş. Siz kendinizi düşünmezseniz, meslektaşınızı düşünmezseniz, dışınızdakiler niye düşünsün?

Akaryakıtın pahalılığını, vergilerin yüksekliğini, otogar giriş çıkışlarını, otoyol ücretlerinin fazlalığını ileri sürenler, bir terminale bu kadar fiyat verirler mi? İspark’ın belirlediği fiyatın on katını ödemeyi taahhüt edenler, yarın nasıl olacak da yüzleri kızarmadan ‘biz yaptık siz etmeyin’ diye yalvaracak? 

Bu, sadece kirayla bitmiyor ki, çıkış ücreti var, servis parası var, ikramlar var… Kim söyleyebilir bana, nasıl ödenir günlük yaklaşık 2 bin lira? Mazot dahil, vergiler de içinde, hiçbir gider olmazsa ortalama bir günlük cirodan biraz az. O ihaleye girip kiraları o kadar yükseltenler o kadar para kazanıyorlar mı bir günde? Ayıp, ayıp, çok ayıp!

Hovardalık yapacaklara da bir sözüm var. Bu iş dikkat, ihtimam, özveri gerektirir. Birbirinizle bilmem ne yarıştıracaksanız, gidin başka yere!

Otobüsçülük özen ister, dikkat ister, güler yüzlü olmayı gerektirir, çalışanların emeğinin karşılığını vermeyi gerektirir. Otobüsçülük diğer başka iş alanlarına benzemez, çünkü burada hizmet alınıp satılır. Dolayısıyla da önyargılı olmak değil kararlı olmak, art niyetli olmak değil geleceği görmek gerekir. Alnının teriyle, ama az ama çok kazandığını gönül rahatlığıyla yine bu işe aktarmayı öğrendik biz büyüklerimizden. Sahi, siz belgelerinizi bakkaldan mı aldınız yoksa?

Bir yandan kazanamıyoruz diye ağlayan, ama öte taraftan har vurup harman savuranlar işlerini bıraksınlar çocuklarına. Otobüsçülerin çocukları da Türkiye’ye damgasını vuran “Y Kuşağı”ndan direksiyona onlar geçtiğinde bu sorunlar olmayacak. Benim inandığıma siz de inanıyor musunuz? ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159