15.07.2013, 13:56

Taşımacının gündemine dair notlar...

Taşımacının gündemi içinde öne çıkanlar, mevzuat düzenleme ve uygulamaları… Geçtiğimiz haftalarda, bazı torba kanunlar içinde yer alan taşımacılarla ilgili bazı düzenlemeleri duyurduk. Bunlar Trafik Kanunu, Taşıma Kanunu ve Engelliler Kanunu idi. Bu yazıyı hazırlarken Trafik Kanunu ile ilgili değişiklik ve düzenlemelerin de yer aldığı Torba Kanunun kabul edildiğini öğrendim. Duyurduğumuz bu değişiklikler yürürlüğe girdiğinde ayrıca ele alırız. Taşıma Kanunu değişikliği de önemli, ama acil olan Engelliler Kanunu düzenlemeleri… 

Kentiçinde engelli erişimi

Aslında engellilerle ilgili ulaştırma düzenlemeleri, daha doğrusu belediye alanındaki taşımaların buna uyumu 2005’te kabul edilip -uyum için- 7 yıl süre verildi. 7 yıla güvenerek “kim öle, kim kala” anlayışıyla pek üzerinde durulmadı. Tabii, 7 yıl dolup o gün geliverdi. Uyum başarılamamıştı. Yeni bir değişiklikle 1 yıl daha verildi ve o süre de doldu. Gelinen nokta, bana göre, yine hiç! Bırakınız buna uyumu, pek çok taşımacı tabi olduğu zorunluluğun farkında bile değil. Bırakınız taşımacıları, belediyeler bile bu zorunluluğun ve bu kapsamda kendi sorumluluklarının farkında değiller. Bu da aslında çok büyük ve kısa sürede çözülemeyecek sorunun çözümünü bir kez daha zorlaştırıyor. 

Şehirlerarası taşımalar

Yeni bir torba içinde, ulaşımda engelli erişimi yer alıyor. Burada şehirlerarası taşımalar da engelli erişim zorunluluğu kapsamına alınacak. Buna 5 yıl gibi bir geçiş süresi veriliyor. Bu süreye güvenildiğinden mi bilmem, konunun şehirlerarası taşımacılar ve sivil toplum örgütlerince ciddiyetle ve yeterince ele alındığını da düşünmüyorum. 

Ulaştırma eğitimleri

Mevsim, öğrencilerin yeni okullarına geçiş mevsimi. Gerek liseye, gerekse üniversiteye geçiş sınavları yapılıp sonuçları açıklandı. Şimdi öğrencilerin mevcut programlara yerleşme zamanı. Bunun taşımacılar açısından sevindirici yanları da var. Pek çok yüksekokulda lojistik ve/veya ulaştırma programları açılmaya devam ediyor. Eğitimli insanlar taşımacılıkta da artacak. Tabii, bu eğitimlerin ihtiyaçlara uygun olması da önemli. Bu yönüyle taşımacılar, gerek programlara gerekse uygulamalı eğitimlere ilgi göstermeli, işbirliği yapmalı.

Tabii, yetiştirilen lojistikçilerin üst düzey veya orta düzey olması da önemli. Üst düzey kişiler acaba birkaç taşıma dersi alan işletmeciler mi, yoksa gerçekten farklı bir programları mı var? Lojistik dışında Ulaştırma Mühendisliği programları artıyor. Bu da sevindirici, ama içi önemli. Acaba yetiştirilecek kişiler ulaştırma altyapısına özgü inşaat mühendisleri mi, yoksa altyapıdan öte ulaştırma alanında görev yapacak saha mühendisleri mi olacak? Bunun üzerinde mutlaka durulmalı.

Bayram geliyor, bayram!

8 Ağustos’ta başlayan Ramazan Bayramı, Perşembe gününe denk geliyor. Arifesiyle birlikte 4,5 günlük bir tatil olacak. Bayram öncesi 2,5 günün tatil edileceğini sanmıyorum, doğruluğu da şüpheli. Buna rağmen önemli bir hareketlilik olacak. Yaz ihtiyaçlarına, bayram da eklenince kapasite yetmeyecek. Şimdiden ek kapasite yaratılmasına çalışılmalı. Tabii, firmalar buna göre çalışacak. Bunun yanı sıra hemen her bayram yapılan belgeler arası faydalanma imkanı da gerekli. Benim önerim, 02-12 Ağustos arasında bu imkanın verilmesi; tabii, 01-13 Ağustos da olabilir. 

Kurban Bayramı Ekim ayında ve zaten 9 gün tatil getiriyor. Bu büyük tatil de şimdiden düşünülmeli. 11-21 Ekim, hatta 10-22 Ekim arasında aynı kolaylık düşünülüp tek genelgede yayımlanabilir. 

Bu izni verirken D1, B1 sahiplerine kendi D2, B2 belgelerindeki araçlarını sözleşmesiz kullanabilme imkanı unutulmamalı.

Kısa… Kısa…

• Ülkemizde ekonomik olumsuzluklar görülmeye başlandı. Ekonomik faaliyetleri olumsuz etkileyecek koşullara doğru gidiliyor. Üretim ve ticarette azalma olabilir. Artan döviz ve diğer koşullar taşıt ve petrol fiyatlarını, tüketicilerin gelir ve harcamalarını olumsuz etkileyebilir. Herkes planlarını gözden geçirmeli. Bu arada ülke yöneticilerinin unuttukları otobüsle toplu taşımayı hatırlamaları uygun olur. 

• Ülkemizde kayıt dışılık fazladır. Kayıt altına alınma pek sevilmez. Buna rağmen iyiye gidiş var. Ödeme kaydedici pos cihazları, buna ilişkin piyasada kayıt dışılığı azaltacak. Akbil türü ön ödemeli sistemler taşımacılıkta yaygınlaşıyor. Bu da kayıt dışılığı azaltacak. Belki tüm taşımalarda zorunlu olacak. 

• Kamil Koç, ülkemizin önemli bir markası ve yolcu taşımacılığının en köklü kuruluşlarından biri. Şimdi, yeni ellerde. Onların da bu köklü kurumu daha iyiye taşıyacaklarını düşünüyorum. Başta Ceyda Ataç olmak üzere, onu bu hale getiren Kamil Koç ailesine bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluk diliyorum.  ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159