10.02.2014, 11:32

Telifler ve Denetim

Sektörümüzün yaşadığı talihsiz iki büyük kaza sonrasında, geçtiğimiz hafta içinde Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen bir toplantıya katıldık. Çok ölümlü kazalar sonrasında Emniyet Genel Müdürlüğü’nde, bir kriz masası gibi, “tedbirler konusunda neler yapabiliriz”i konuştuk.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nde toplantı 

Katılımcılar, taşımacı firmalar, dernek başkanları, federasyon başkanları, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün trafikle ilgili bütün birimlerin yer aldığı bir çalıştay yaptık. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün çok ciddi bir kadro oluşturduğunu gördük. Olay, lastiğe, şuna buna bağlamak ama kazalar ilk bakıldığında sürücü hatasıdır. O yolları binlerce araç kullanmıştır ama iki otobüs kaza yapmıştır. 

Kazaların nedenleri 

Ama bunun sebepleri sadece sürücü hataları ile geçiştirilecek gibi değildir. Çünkü yollardaki hatalardan tutun, yol geometrileri, yol kaplamaları, yatay, dikey trafik işaretleri,  sektörün içinde bulunduğu soysa-ekonomik şartlar, lastiklerin değiştirilmesine yönelik ekonomik imkanların olmaması, buna benzer birçok sorun gündeme geldi. 

Emniyet kemeri kullanımı 

Tabii, yolcuların emniyet kemeri takmamış olması apayrı bir sorun. O, mutlaka çözülmesi gereken bir sorun. Bu iki kaza bize gösterdi ki, eğer emniyet kemerleri takılı olsaydı can kayıpları bu sayıların çok altında olacaktı. Onun için, emniyet kemerini önemseyen bir anlayışla yeni çözümler üretmeye çalışıyoruz. 2009 yılından beri tüm otobüslerimizde emniyet kemeri var. Ama kullanmayla ilgili düzenlemeler yok. Her ne kadar yasa zorunlu tutmuşsa da, kontrol ve denetim yapılmadığı için uzun yol yolcuları emniyet kemeri takmaktan imtina ediyorlar, takmak zor geliyor. Ama bir musibet bin nasihata bedeldir derler. Biz de buradan bir sonuç çıkaralım: emniyet kemeri takılması için anonsları yapalım, yaptıralım. 

Firmaların oto kontrolü 

Oto kontrolü, firmalar nezdinde artıralım, araçların lastiğinden teknik donanımlarına kadar her şeyinin denetimini iyi yaparak araçları yola çıkartalım. Eğitim verelim, şoförlerimizin sorumluluklarını arttıralım, firmaların kontrolleri arttırılsın. Her şeyi devletten beklemeyelim. Bu arada Bakanlığın bize denetimler konusunda yetki vermesi konusunu gündeme getirdik. Tek boyutlu bir olay değil. Ulaştırma, Sanayi ve İçişleri Bakanlığı ile bakanlıklar arası ve sektörle ortaklaşa koordineli çözülmesi gereken sorunlarımız var. Lastiğe sıra gelince kar tipi lastik, kış lastiği, kaplama lastik, kaplama olmayan lastiklerle ilgili görüşmelerimiz oldu. Türkiye’de kaplama konusunda 14 lisanslı şirket var. Diğerleri merdiven altında üretim yapıyor. Onların disipline edilmesi veya kapatılması lazım. 

Lastiklerin diş derinlikleri 

Lastik diş derinlikleri konusunda düzenleme yetersiz, bunun tekrar gözden geçirilmesi lazım. Avrupa’da 6 milimden daha küçük diş derinliğine sahip araçlar yaz kış yola çıkamıyor. Kış lastiği 17-20 milim arasında, dört mevsim lastikler ise 13 milim diş derinliğine sahip. Otobüslerde M+S standardının olması lazım. Çamur ve karla ilgili olduğuna dair işaretlerin olması lazım. Kaplamaların da asli üreticiler tarafından yapılması için Bakanlığın gerekli denetimleri yapması konusunda talepte bulunduk. Bunlar tek başımıza söylediğimiz konular değil, karşılıklı konuşarak geldiğimiz sonuçlar. Bunlar karar niteliğinde çalışmalar. Bunların uygulanmasına yönelik düzenlemeler yapılacak. 

Denetimler artacak 

Denetimleri çok daha sıkılaştıracaklarını ve sıklaştıracaklarını ifade ettiler. Online sistemleri çok daha yoğun şekilde kullanacaklarını söylediler. Firmaların denetim altında tutulması gerektiğini karşılıklı olarak ifade ettik. Trafik düzenlemesinde, 8+1’lerle ilgili durumu, engelliye yönelik düzenlemenin olmaması gerektiğini, bize destek olmaları gerektiğini ve bu konulardaki yatırımların yapılamayacağını ifade ettik. Alınan kararların sürekli ötelenmesinin ulaşım tarihine geçeceğini, bunları uygulamanın mümkün olmayacağını söyledik. Çözüm üreten taraf olarak önerilerimizi ileteceğimi ifade ettik. Hafta içinde de gönderdik.

Telif konusu 

Telif konusunda Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği  (MESAM) ile bir araya geldik. Otobüs başına yıllık 600-950 lira arasında bir telif ücreti istediler. Bu rakamların yüksek olduğunu ve bunun uygulanamayacağını ifade ettik. Sanatçı camiası ile karşı karşıya gelmek istemediğimizi söyledik. “Ücretleri makule taşıyacaksınız, federasyonlar olarak sizinle anlaşma yapacağız” dedik. Bandrol veya hologram sistemine geçilecek; makul sayılarda bize vereceksiniz, biz derneklerimiz vasıtasıyla sizin adınıza otobüslerimize taktıracağız. Eğer makul olmazsa, direnç gösteririz. Bunları otobüslere uygulatmayız diye görüşümüzü aktardık. Onlar da bir ajans seçtiklerini ve tüm işin bu ajans üzerinden yürütüleceğini söylediler. Biz reklam alma konusunda da her türlü imtiyazı aldık. Bunları mutlaka önümüzdeki dönemde uygulamaya sokacağız.

Herkese iyi haftalar diliyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159