17.03.2013, 10:03

Trafik Kanunu değişsin ama nasıl?

Trafik Kanunu’na ilişkin bazı değişiklik haberleri geçtiğimiz günlerde gazetelere yansıdı. Bunlar arasında alkollü araç kullanma cezaları, araç hızları gibi konular yer aldı. Haberlerde Emniyet Genel Müdürlüğünün tekliflerinin İçişleri Bakanı’na sunulduğu belirtiliyordu.
Ülkemizde yıllardır yeni bir Trafik Kanunu hazırlığından söz edilir, ama mevcut üzerindeki küçük değişiklikler dışında pek de adım atılamadı. Yapılan çalışmanın iyileştirme mi, yeni kanun hazırlığı mı olduğunu da bilemiyoruz.

İçişleri Bakanlığı yetmez!

Trafik Kanunu’nun yürütmesinden Bakanlar Kurulu görevli; Yönetmelikte ise İçişleri, Bayındırlık ve İskan (yeni adına göre değiştirildi mi, bilmiyorum) ile Ulaştırma Bakanlığı yürütmeyle görevli. Öyleyse böyle bir Kanun, hatta buna ilişkin Yönetmelik değişikliği en azından bu üç bakanlığın hatta ilgili diğer bakanlıkların katılımı/görüşlerinin alınmasıyla yapılmalı.

Hangi kanun?

Burada çok ciddi bir konu var: Trafik Kanunu ile Taşıma Kanunu’nun çizgisi. Hangi hususlar Trafik Kanunu’nda, hangileri Taşıma Kanunu’nda yer alacak. Halen bu konuda yanlışlar var. Bu çizgiyi çizmek de hayli zor. Ticari taşımalarla (doğrudan veya dolaylı ticari) ilgili özel hususların Taşıma Kanunu’nda, diğerlerinin (ticari olan ve/veya olmayan taşımaların tüm ortak konuları dahil) tümünün Taşıma Kanunu’nda yer alması gerekir. Burada otomobil dışı (daha doğrusu M1 sınıfı dışı) motorlu taşıt araçlarının özel kullanımının ve özel tescilinin mümkün olup olmadığına karar verilmesi de önemli. Taşıma Kanunu’nda özel otomobil ve bazı kamyonetler dışındaki diğer tüm taşıtlarla yapılan -resmiler de hariç- tüm taşımalar kapsamda. Eğer öyleyse özel otomobillerle ilgili tüm konular ile diğer taşıtlara ait özel otomobillerle ortak konular (tüm taşıtların trafikte seyir düzeni) Trafik Kanunu’nda yer almalı. Ticari otomobiller ile otomobil dışı tüm taşıtlar, diğer bir deyişle ticari tescilli tüm taşıtlarla ilgili, tescil ve seyir dışındaki özel konular ise Taşıma Kanunu’nda yer almalıdır. 

İki kanun birden…

Burada hangi kanuna gireceğine bakılmaksızın mevzuatta yer alması gereken tüm konuların listelenmesi ve sonra bunların ilgili kanuna dağıtılması doğru olabilir. Tabii, söylenenlerin geçerli olabilmesi için Trafik Kanunu ile Taşıma Kanunu’nun her ikisinin birden yenilenmesi gereği kabul edilmelidir. Pek konuşulmasa da Taşıma Kanunu’nun yanlışları ve eksikleri mevcut olup, bu durum Yönetmeliğe ilişkin sorunlar da getirmiştir. 

Uzun sürmeyebilir

Karayolu Taşıma Kanunu’nun yasalaşma sürecini hatırlayanlar, bunun çabukluğunu bilecektir. Hiçbir karşı çıkış olmaksızın rekor sayılabilecek kısa sürede yasalaşmıştır. Konu teknik boyutlarıyla kaldığı, içine tartışmalı siyasi üsluplar sokulmadığı sürece yeni bir Trafik ve Taşıma Kanunu’nun kısa sürede geçmesi pekala mümkün olabilir.

İlgili kurumlar

Belediyelerin trafikle ilgili hususlarının ve tamamen belediye kuruluşu olan belediye trafik zabıtasının Trafik Kanunu’nda yer aldığı düşünüldüğünde büyükşehir olan yerlerde bulunmakla birlikte tam bir belediye kuruluşu olmayan UKOME’lerin artık 30 il için tümüyle il-ilçe trafik komisyonlarının yerini alacağı da düşünülerek Trafik kanunu’na alınması gerekir.

Sorumluluklar

Nasıl ki araç kullanma sürelerine aykırılık halinde hem sürücüye hem de araç işletenine para cezası uygulanıyorsa hız ve alkol limitlerine aykırılık halinde de varsa işletenin bundan sorumluluğu kabul edilmeli ve işleten de cezalandırılmalı. 
Araç sahiplerinin araçlarının kullanımından sorumluluğu kabul edilerek park, hız ihlali gibi suçlu sürücünün tespit edilemediği hallerde araç sahibi cezalandırılabilmelidir (plakaya ceza yazılabilmelidir). 
Zorunlu sigortası bulunmayan, fenni muayenesi yapılmamış araçlarda hem araç sahibinin hem de bu durumdaki aracı kullananın sorumlu olduğu kabul edilerek her ikisi de cezalandırılmalıdır. 
Geçiş üstünlüğüne ilişkin muafiyetler dışında tüm kapsam dışılıklar kapsamda belirtilmeli; tescil, ehliyet gibi konulardaki uygulama farklılıkları dışında Kanun’da ayrıca muafiyetler bulunmamalıdır.
Trafik güvenliği Trafik Kanunu’nun, taşıma güvenliği de Taşıma Kanunu’nun konusu olmalıdır. Trafik Kanunu, trafik güvenliği amaçlı taşıma düzenlemeleri; Taşıma Kanunu da taşıma güvenliği amaçlı trafik düzenlemeleri yapmamalıdır. 

Etkin cezalandırma

Genelde kural ihlallerinde suçluya ceza verilirken, bu suçun riski dikkate alınmalı, para cezasının arttırılması dışında da etkin cezalandırma yöntemleri bulunmalıdır. Sigortasız, fenni muayenesiz araçların ilk tespitte trafikten men edilmesi gibi… Bunun yerine ilk cezalandırma sonrasında suç konusu ihlal giderilip bu durum bildirilmediği takdirde belirli bir süre (15 gün gibi) sonra kesinleşecek bir ikinci ceza ve bunun sonrasında otomatik olarak yakalanıp trafikten men edilmesi gibi bir yol da izlenebilir. Keza ödenmemiş herhangi iki para cezası bulunan aracın trafikten, sürücünün de ehliyeti geçici olarak alınıp araç kullanmaktan men edilmesi de düşünülebilir. Yine cezalara af getirme alışkanlığından kurtulunması da önemlidir. 

Amaç güvenlik

Kendisi doğrudan suç olmayan alkollü ve yüksek hızlı araç sürme, trafik ortamında olmadığı sürece suç olmayıp bunu suçlu yapan taşıma güvenliğine olumsuz etki yapmadaki yüksek riskidir. Daha yüksek alkol ve daha yüksek hız daha da fazla risk olarak daha etkin cezalandırılabilir. Ama burada amaç alkolü cezalandırma olmamalı, alkollü araç kullanımının alkol seviyesine göre cezaları hız gibi diğer -belki de alkolden riskli- diğer ihlallerin cezalarıyla uyumlu olmalıdır. Alkollü araç kullanımının, taşıdığı riskin gerçekleşmesi ile eşdeğer tutulması hukuka uymaz. 

Sürücü sağlığı

Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde sürücülerde periyodik sağlık şartı aranmasına ilişkin bir düzenleme yer aldı, ama uygulanamadı. Bunun yeri taşıma mevzuatı değil, trafik mevzuatı olmalıdır. Zira tüm sürücüler için gereklidir. İlgili başka mevzuatta yok diye bir konunun diğer mevzuat ile kapsanması yanlıştır. 

Teknoloji

Her şeyi değiştiren gelişmiş teknoloji trafik düzenini de değiştiriyor. Örneğin, araçların bir il’e kaydolup o ilin plaka numarasını almasının artık hiçbir anlamı yok. Artık her araç, her ilden, her noktadan takip edilebiliyor, işlem yapılabiliyor. Temel hak ve özgürlüklere aykırı olmayan teknoloji kullanımları ile denetim yapılması faydalar sağlayacaktır. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159