04.01.2018, 10:26

Ulaştırma Altyapıları 2

Milli ve uluslararası alanda; ekonomik, ticari, sosyal, teknolojik ve stratejik gelişmeleri dikkate alarak kullanıcı talebini karşılayan güvenli, konforlu, çevreye duyarlı, diğer ulaşım sistemleri ile uyumlu, sosyoekonomik bakımdan ulaşılabilir, çağdaş ulaştırma ağını kurmak, yönetmek ve işlemlerini sağlamak bir milli görevdir. Özellikle son dönemde, çevresel sorunlar ile küresel iklim değişikliği olgusu karşısında çevreye uyumlu gelişmeleri yönlendirecek sürdürülebilir ulaştırma politikalarının önem kazanması ile çevreye daha az zararlı demiryolu ve denizyolu taşımalarının paylarının arttırılarak ulaştırma sistemlerinde karayolunun çok yüksek olan payını azaltılması ve böylece ulaştırma türleri arasında dengeli bir sistem oluşturulması büyük önem kazanmıştır.

Ulaştırma, bir ülkenin ekonomik gelişimini ve refah seviyesini etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Etkili ulaştırma sistemleri, pazarlara, işlere ve yatırımlara erişilebilirliği kolaylaştırarak ekonomik ve sosyal fırsatlar ve yararlar yaratmaktadır. Ulaşım, günümüz dünyasında küreselleşme ve ekonomik büyümeye paralel olarak hızlı bir değişim göstermektedir. Bilim ve teknolojinin hızlı gelişimi ve artan nüfus sayısı, kapasitesi yüksek, daha hızlı, daha güvenli ve daha konforlu ulaşım isteğini öne çıkarmaktadır.

Sürdürülebilirlik kavramı; kentsel dönüşümden, entegre ve dengeli bir modal karaktere sahip ulaştırma sisteminden ayrı düşünülemez. Burada sürdürülebilirlik kavramını; insan odaklı, tasarrufu önceleyen, üretimi karakterize eden ve tüketimi dengeleyen bir yaklaşım olarak okuyabiliriz ki; buda ‘günümüzü aşan, ileriyi planlayan ve bunun içinde geçmişin kavrayışı üzerine ayağını yere sağlam basan’ bir bakış açısını beraberinde getirir. Bütün bunlarda; bir süreklilik algısı gerektirir. Bu algıda; ‘geçmişi doğru okuyan’ ve bunun üzerine sürekliliği olan bir perspektifin inşasını bizlere işaret eder. Bütün örnek Batılı şehirler; bu bütünlüğün, sürekliliğin ve sürdürülebilirliğin örneklerini yansıtarak kendi doğrularını ortaya koymaktadırlar. 

Geneli itibariyle dünyada kuzey şehirleri; daha az nüfus yoğun yapıları, göç yolları üzerinde olmayışları (tarihin daha yavaş aktığı) gibi konumlanmaları itibariyle ve batı-kuzey’in Yeryüzünde yakaladığı ekonomik-teknik-kültürel üstünlük çerçevesinde ‘Sorunlarını minimize etmede’ daha avantajlı konumdadırlar. Bir başka; Anglo-Sakson (Kuzey-Batı İttifakı) Kültürü şehri örneği ise Dünya’nın en güney ucundaki Avustralya’nın Sidney, Canberra (Kanbera) ve Yeni Zelanda’nın Wellington (Velingtın) şehirlerinde görülebilmektedir. Bu şehirlerde; alışılmışın dışındaki iklimleri, yüksek hayat standartları, az nüfuslanmaları itibariyle yine bir Batı uygarlığı ortak dilinin örneklerini sunmaktadır. 
Bu tarz çalışmalar kapsamında ulaştırma altyapı yatırım ve planlamasının politika ve araştırma aşamaları ile ilgili çeşitli bulgular elde edilmektedir. Avrupa Ulaştırma Bakanları Konferansı (ECMT) yıllık bazda bakanlar toplantısı organize ettiğinden ve aynı zamanda da yıllardır ulaştırma araştırma etkinlikleri düzenlediğinden, dahası 1969, 1975 ve 2004 yıllarında ekonomik kalkınmada ulaştırma altyapı yatırımlarının rolü ile ilgili yuvarlak masa toplantıları organize edildiğinden dolayı bu değerlendirmeye iyi bir katkı sunabilecek şekilde konumlanmış durumdadır. 

Bu tarz çalışmalarda ilk olarak bir kısım ulaştırma altyapısı verilerine bakılır, çeşitli politikalar netleştirilir ve ortaya çıkan analiz kaynaklı sorular açıklığa kavuşturulur. Ardından ulusal ve uluslararası ölçekte planlanan altyapılarda süreç ve pratikler gözden geçirilir. Sonrasında ise elde edilen deneyimin ortaya çıkarılması için planlanan ve gerçekleşen çalışmalardaki ulaştırma değerlendirmeleri ele alınır. Son olarak politika ve araştırma bazlı çıktılar belirlenir.
Avrupa Ulaştırma Bakanları Konferansında (ECMT), 1970’lerin sonlarından itibaren bu konudaki veriler toplanmış, derlenmiş ve yayınlanmıştır. En yakın dönemdeki derleme ECMT 2004 yılında Slovenya’nın Ljubljana oturumunda sunuldu. Nispeten uzun zaman serilerine karşın, bu verilerin uluslararası karşılaştırmaları oldukça zor hale getiren tanım ve kapsam problemlerini içerdiğinin vurgulanması gerekmektedir. Verilerin tutarlılığının sağlanması ve kontrolü için sürekli bir çaba gerekmektedir. Altyapı politikaları organizasyonundaki yakın dönem değişimleri yeni problemlere neden olmakta olup örneğin özel sektör sermayelerinin daha fazla dâhil olması ayrık zaman serilerinde yansıtılmış olup yerel idare bütün masrafları karşılamamaktadır. Ayrıca yeni yatırım, geliştirme ve bakım tasniflerinin bütün yetki düzeyleri ve bütün yatırım unsurları için tutarlılığı da kesin değildir.
Şekil 1’de 1975’ten itibaren batı Avrupa’da kabaca bahsedilen iki grup ülkedeki ve 1990’lardan itibaren orta ve doğu Avrupa’daki ulaştırma altyapı yatırımlarındaki eğilimler gösterilmektedir. 1970’lerdeki bir düşüşün ardından yatırım düzeyleri 1980’lerde tekrardan yükselmeye başlamış olup 19992’de ise zirve yapmıştır. 1992’den bu yana ise batı Avrupa’daki yatırımlarda bir düşüş görülür iken orta ve doğu Avrupa’daki yatırımlarda ise bir artış görülmektedir. 


Şekil 1. Ortalama Toplam Ulaştırma Altyapı Yatırım İndeksleri
 
Şekil 2. Ortalama Ulaştırma Altyapı Yatırımlarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki (GSYİH) Payı

Şekil 2’de yatırım verileri gayri safi yurtiçi hâsılanın (GSYİH) payı olarak verildiğinde, batı Avrupa ülkelerinde ulaştırma yatırımlarının GSYİH ortalama olarak yüzde 1 kadar pay aldığı görülmektedir. Söz konusu değerlerde de 1970’lerden itibaren batı Avrupa’da bir düşüş, yakın dönemde ise orta ve doğu Avrupa’da da bir artış kaydedilmektedir. 

Bu yüzde 1’lik GSYİH payına denk gelen yatırım düzeyi Fransa ve Almanya gibi iyi bir ulaştırma altyapısına sahip ülkelerde ortaya çıkmakta olup sonuç olarak politik bir değerlendirme halini almakta ve hatta ulaştırma bakanları bu fikri önerilere uyarlamıştır: önerilerde yer aldığı halde yüzde 1’lik bir oran yetersizdir ve orta ve doğu Avrupa ülkelerinde (CEE) bu oran yüzde 1-2 aralığında kullanılmaktadır. 

…devam edecek
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159