12.08.2013, 11:10

Ulaştırma Sistemi ve Ulaştırma Mühendisliği Lisans Programı - 1

Bugün siz değerli okuyucularımla; ulaştırma sistemi ve ülkemizde bir ilk olan ‘Ulaştırma Mühendisliği Lisans Programı’nın kurulumuyla ilgili paylaşımlarda bulunacağım. 

Hepimizin bildiği üzere ulaştırma sisteminin işlerliği ve kapasitesi, bir ülkenin ekonomik ve teknolojik gelişmişliğinin göstergesi, dolayısıyla sebebi ve sonucudur. Ulaştırma sistemi; karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu ve iç suyolu gibi ulaştırma türlerinden meydana gelmekte olup, bu türlerin kullanım şekli, yoğunluğu, oranı o ülkenin sosyal dokusundan topografyasına, coğrafyasından kültürüne, teknik imkanlarından ticari dağılımına kadar çok geniş bir çerçeveye göre şekillenmektedir. 

Ulaşım; günümüz dünyasında küreselleşme ve ekonomik büyümeye paralel olarak hızlı bir gelişim göstermektedir. Dünyada meydana gelen teknolojik gelişmeler, nüfus artışı ve yeni yerleşim alanlarının açılmasıyla birlikte ulaşımda da farklı yapılanmaların gerekliliği ortaya çıkmıştır. Ulaşımın teknolojik gelişmelerle her geçen gün büyümesi ve önem kazanması yük ve yolcu taşımacılığında hızlı, güvenli ve konforlu taşımacılığın öne çıkmasına etken olmuştur. Ulaşım sektöründe yük ve yolcu taşımacılığı genel olarak demiryolu, karayolu denizyolu ve havayolu ile yapılmaktadır. 

Sistem kurmak…

Bilindiği üzere; sosyal-ekonomik-teknik-politik süreçlerin ana unsurlarından birisi ulaşımdır. Ulaşım; burada hem etkileyen hem etkilenen anlamda; bütün bu ana başlıkların hepsiyle kopmaz bir ilişkinin içerisinde ve merkezi bir konumdadır. 

2023 Strateji Eylem Planlarına göre Hükümet tarafından konulan ‘Dünyanın en büyük 10 ekonomisi’ arasına girme hedefi; işlerliği güçlü, akıllı yatırım perspektifleriyle güçlendirilmiş, toplumsal adaleti destekleme odaklı, tüketim alışkanlıklarını ve kültürünü doğru yönde kanalize eden ve güvenliği, eğitimi, sağlığı, temel sosyoekonomik araçları en üst düzeyde erişilebilir kılan, tüm sektörlerdeki taşıma maliyetlerini düşüren bir ‘ulaşım sistemi’ kurma ile gerçekleştirilebilecektir.

Dengeli türel dağılım

Hepimizin bildiği üzere; birçok alanda ve özellikle ulaştırma sektöründe, organizasyonel yapılanma ve entegrasyon eksikliği kaynaklı problemlerimiz bulunmaktadır. Daha öncede çok defa ifade ettiğimiz üzere, türel dağılımda karayolu ulaştırma türünün dengesiz ağırlığı ve diğer ulaştırma türlerinde, türel pay anlamında -olumlu kayda değer gelişimler olmasına rağmen- henüz istenen seviyeye gelinememiş olması, karayoluna kapasitesinin üzerinde yük getirmektedir. 

Birçok defa vurguladığımız üzere; dengeli türel dağılımın sağlanamaması ile türler arası entegrasyon eksikliği arasında da doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Dolayısıyla; karayolu yolcu ve yük taşımacılığında yapısal problemlerin çözülmesi de dengeli türel dağılımın sağlanmasından bağımsız değildir.

Türler arası entegrasyon

Ülkemiz son on yıllık süreçte; Kalkınma Planları’ nda da ortaya konan şekliyle, dengeli türel dağılım, türler arası entegrasyon, akıllı ulaşım sistemleri, alternatif enerji gibi konuları esas alan ulaştırma yatırımları yapılmaktadır. Bu çerçevede, ekonomik büyümeye paralel olarak ülkemizde önemli oranda artan yatırım harcamalarının ciddi bir kısmı ulaştırma sektörüne yapılmaktadır. Bugün itibariyle kamu yatırımlarının yaklaşık yarısı ulaştırma sektörüne yapılırken, bunu eğitim, tarım ve enerji sektörleri takip etmektedir.

Ayrıca ulaştırma teknolojileri o kadar hızlı gelişmektedir ki, daha fazla yolcu ve yükün gittikçe azalan zaman dilimleri içerisinde ve azalan maliyetlerle, güvenli bir şekilde taşınabilmesi için her geçen gün yeni teknolojiler geliştirilmektedir. Buna karşılık artan talebi karşılamak için alınacak kararların kesinlikle bilgiye dayalı olması gerçeği, ulaştırma alanında her geçen gün önem kazanmaktadır.

Verimli ve uyumlu ulaşım

Hızlı, ekonomik, güvenli, çevreye az zarar veren ve çağın koşullarına uygun bir ulaştırma sisteminin kurulması, ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısının gelişmesine etki eden başlıca faktörlerdendir. Doğal kaynakların verimli bir şekilde kullanılması, mal ve hizmetlerin hızlı dağıtılması, iç ve dış ticaretin geliştirilmesi ancak yolcu ve yük taşımacılığının dikkatli bir şekilde planlanması ve düzenli bir ulaştırma ağının oluşturulması ile mümkün olacaktır. 

Ülkemiz yük ve yolcu taşımacılığında payı her geçen yıl artarak 2004 yılı itibariyle yüzde 95’in üzerine çıkan karayolu yolcu taşımacılığının da bu çerçevede verimli ve Avrupa Birliği müktesebatına uyumlu bir şekilde planlanması, hem ülke kalkınması hem de taraf olunan uluslararası antlaşmaların gerekleri açısından bir zorunluluk olarak belirmektedir.

AB politikaları

1957 Roma Antlaşması ile ortak politika oluşturulacak üç ana konudan biri olarak belirlenen ulaştırmayla ilgili temel Avrupa Birliği politikaları, ulaştırma pazarlarının entegrasyonu ve tekellerin kaldırılmasının desteklenmesi, adil olmayan uygulamalardan kaçınılması; sınır geçişlerini kolaylaştıracak, etkin lojistik ve çalışma imkanları yaratarak, kişilerin, malların, işleticilerin ve müşterilerin ulaşımına, dolayısıyla ekonomik ve sosyal refaha katkıda bulunarak Avrupa genelinde ulaşımda etkinliğin arttırılması; tüm ulaştırma sistemlerinin entegrasyon içinde kullanılması, yük taşımasında demiryolu, iç suyolu, kısa deniz taşımacılığı ve kombine taşımaya, ayrıca yolcu taşımasında toplu taşımaya öncelik verilmesi; kullanıcılara, çalışanlara ve tüm topluma sosyal ve çevre açısından kabul edilebilir, güvenli bir ulaştırma ortamının sağlanması, ulaştırma güvenliğinin iyileştirilmesi ve bu amaca yönelik hedefler konulması; Avrupa’da mevcut yasal düzenlemelerdeki farklılıkların azaltılması ve ulaştırma sisteminin (altyapı, araç ve ekipmanlar, hizmetler ve işlemler) inşası ve işletiminin iyileştirilmesi olarak özetlenebilir. Bu temel politikaların hayata geçirilmesi için yapılması gerekli görülen hususlar da mevzuatın uyumlaştırılması, liberalleştirme, çok modlu ulaştırmanın geliştirilmesi, altyapının geliştirilmesi, yolcu taşımacılığında toplu taşımanın yaygınlaştırılması, akıllı ulaştırma sistemlerinin geliştirilmesi, araştırma ve geliştirmede işbirliği, dışsal maliyetlerin içselleştirilmesi uygulaması, sınır geçişlerindeki işlemlerin iyileştirilerek transit geçişlerin kolaylaştırılması ve uluslararası taşımalarda suç ve dolandırıcılığın azaltılması olarak belirlenmiştir. 

Beyaz Kitap

Avrupa Birliği Komisyonu tarafından ulaştırma hizmetleri ile ilgili sorun ve ihtiyaçlara çözüm getirebilecek bir ulaştırma politikasının oluşturulması maksadıyla yayınlanan “2010 için Avrupa Ulaştırma Politikası, Karar Verme Zamanı” isimli Beyaz Kitap ise sürdürülebilir kalkınmanın gereği olan sürdürülebilir ulaştırma için çizilen ve otuz yıla uzanan bir geleceğe ilişkin stratejinin ilk aşamasıdır. Beyaz Kitap’ta yol ve çevre kirliliği, trafik yoğunluğu gibi sorunların azaltılması bakımından ulaştırma sektöründeki büyüme ile genel ekonomik büyüme arsındaki yapının düzenlenmesi ve ekonomideki rekabet gücünün korunması çerçevesinde bir yaklaşım belirlenmiştir. Avrupa Birliği’nin gelecek dönem ulaştırma politikalarının çerçevesini belirleyen bu çalışmanın temel esasları, taşıma türleri arasında dengeli dağılımın gerçekleştirilmesi, taşımacılıkta darboğazların ortadan kaldırılması, kullanıcıların taşıma politikalarının merkezine getirilmesi ve küresel taşıma yönetimi olmak üzere 4 ana başlıkta toplanmaktadır. 

Hepinize sağlıklı huzurlu mutlu ve başarılı bir hafta dilerim. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159