01.07.2013, 21:54

Ulaştırma türleri ve türel dağılımı - 2

Ülkemizin denizyollarındaki durumunu ele alırsak… Ülkemiz, coğrafi konumu, kıyı şeridinin uzunluğu, denizcilik sektörünün çeşitliliği ve deniz ticaret filosu ile denizciliğe her zaman değer vermiş bir ülkedir. Dünya denizciliğine daha büyük katkılar sağlamak, güvenlik ve emniyete yönelik gereken tedbirleri almak her zaman ana hedeflerimiz arasında yer almıştır. Bu amaçla özellikle son yıllarda ülkemizce büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir. Taşımacılık sisteminde ülkelerarası uyumun sağlanabilmesi için oluşturulan uluslararası normlar ve kurallar ülkelerin bireysel uygulamalarının önüne geçerek uygulama birlikteliğini sağlamışlardır.

Ülkemiz, Karadeniz’de 1785 km, Marmara Denizi’nde 1089 km, Ege Denizi’nde 2805 km, Akdeniz’de 1577 km ve Adalar’da 1067 km deniz kıyısına sahip olup (Sayıştay, 2006), toplamda 8300 km üzerinde kıyı uzunluğu ve Avrupa ve Asya arasındaki jeopolitik konumuyla büyük bir ticaret güzergahının kalbi durumundadır.  Kıyılarımız boyunca uluslararası ulaşıma yönelik olarak hizmet veren 176 kıyı tesisi (liman/iskele/boru hattı ve şamandıra sistemi şeklinde) mevcuttur. Türkiye’deki önemli liman tesisleri aşağıdaki şekil 1’de gösterilmektedir.

Türkiye gemi sanayinde ise son yıllarda oldukça büyük ilerlemeler kaydetmiştir. 2007 yılında Türkiye Tersaneler Master Planı tamamlanmıştır. Tersane sayısında, verilen gemi siparişleri sayısında ve buna bağlı istihdamda artışlar olmuştur. Ülkemiz, Karadeniz ve Akdeniz’e sınır olması nedeni ile özellikle bakım onarım yönünden komşu ülkelerin veya başka ülkelerin gemi bakım ve onarımı için cazip durumdadır. Gemi yan sanayinin de bu ihtiyaçları karşılayabilecek seviye gelmesi gerekmektedir. Bu nedenle gemi yan sanayinin gelişme zorunluluğu vardır. 

Çeşitli uluslararası platformlarda intermodal Avrupa-Asya arası intermodal koridorların tesisi konusunda Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve Bölgesel Organizasyonlar vasıtasıyla yıllardan beri yoğun çalışmalar yapılmıştır. Pan-Avrupa ve Trans-Avrupa Ulaştırma (TEN-T) koridorları, TRACECA, Trans-Asya Demiryolu (TAR), Avrasya Taşımacılık Bağlantıları (EATL), Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECO), Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (BSEC) bu çalışmalardan başlıcalarıdır. Türkiye kendi ulaşım ağlarının, TEN-T ağlarına bağlanması için 2020 vizyonuyla çekirdek ağı ortaya koyan TINA-Türkiye çalışmasını 2008 yılında tamamlamış, daha sonra bu ağı 2030 yılı vizyonuyla revize etmiştir. 

Havayolunun durumu…

Hızlı ulaştırmanın ekonomiye çarpan etkisi yaptığı, ekonomik gelişmişlik ile ulaştırma sistemleri arasında doğru ve yüksek bir korelasyon olduğu bilinmektedir. Hızlı havacılık sektörünün direkt, endirekt ve katalitik olarak ekonomiye katkısı yüzde 7,5 olarak hesaplanmaktadır.

Tarihte ilk uçak olarak yer alan, pilot dahil iki kişi taşıyabilen ve havada sadece 1 saat kalıp 36 mil mesafeye gidebilen uçaktan bugünkü uçak teknolojinin karşılaştırılması; gelişmenin ne kadar muazzam olduğunu göstermektedir. 1903 yılında yapıldığı tarihe geçen bu ilk uçaktan sadece 17 yıl önce Karl Friedrich Benz’in ve 10 yıl önce Charles Edgar Duryea’nın otomobillerinin bugüne kadar gösterdikleri gelişme ile uçakların gösterdiği gelişmenin karşılaştırması da havacılığın ne kadar heyecan verici gelişme kaydettiğinin göstergesidir.

Ülkemizdeki ilk örnekler

Ülkemizde havacılık tarihinde Vecihi Hürkuş’un yaptığı Vecihi K IV uçağı ile Fikirtepe’de 28 Ocak 1925 tarihinde gerçekleştirdiği uçuş sonrası izinsiz uçuş yaptığı gerekçesi ile cezalandırıldığı; ülkemizde uçaklara uçuş sertifikası verecek bir otoritenin olmaması nedeniyle Vecihi Hürkuş’un yaptığı Vecihi K XIV uçağını demente edip tren ile Prag’a götürdüğü, proje ve belgeleri Çek diline çevirtip uçağın montajını da yaptıktan sonra test uçuşu sonrası 23 Nisan 1931 tarihinde uçuş sertifikası aldığı bu uçakla ülkemize geldiği hatırlanmaktadır.

Nuri Demirağ’ın 1944 yılında yaptığı iki motorlu NuD38 uçağının Dünya’da A sınıfı uçak olarak değerlendirildiği ve dönemin en iyi uçağı olarak gösterilen Docata’nın performansından yüzde 50 daha iyi performansa sahip olduğu bilinmektedir. 

Gelecekte ne olabilir?

2.000 havayolu, 23.000 civarında uçak, 3750 havalimanı ve 160 Hava Trafik Kontrol birimi, hava ulaşımının ana ögeleridir.

Dünyada havacılık 2004 yılından günümüze yüzde 4,1 mertebesinde büyürken ülkemizde iç hatların liberalleşmesi, siyasi istikrarın getirdiği etki sonucu turist sayısındaki artış nedeniyle aynı dönemdeki büyüme dünya ortalamasının üç katı mertebesinde olmuştur.

Daha düşük oranda ancak benzer trendin önümüzdeki yıllarda da devam edeceği tablo 2’de görüleceği gibi;

YIL          THY              Özel Hava    Toplam
                                        Yolları
       Uçak Koltuk Uçak Koltuk Uçak Koltuk
2005 83 14109 80 16152 163 30261
2006 103 18239 105 19110 208 37349
2007 102 17594 131 19965 233 37559
2008 127 22238 135 20058 262 42296
2009 134 23549 127 24762 261 48311
2010 137 23702 158 30515 295 54217
2011 173 33007 158 30375 331 63382

10’uncu kalkınma planı döneminde yüzde 5,5 olarak tahmin edilen ülkemiz GDP artış hızı dikkate alınarak havayolunda yolcuda trafik artışının yüzde 7,5, kargoda da yüzde 5,2 olacağı tahmini yapılabilir. Bu varsayımla;

YIL      Yolcu  Koltuk YIL   Kargo  Kapasite
     Uçağı           Uçağı (Ton)
2012 361         68.136  2012 29 1.229
2013 388         73.246  2013 30 1.293
2014 417         78.739  2014 32 1.360
2015 448         84.645  2015  33 1.431
2016 481         90.993  2016  35 1.505
2017 518         97.818  2017  37 1.583
2018 556         105.154  2018  39 1.666
2019 598         113.040  2019  41 1.752
2020 643         121.518  2020  43 1.843
2021 691         130.632  2021  45 1.939
2022 743         140.430  2022  47 2.040
2023 799         150.962  2023  50 2.146
2024 859         162.284  2024  53 2.258
2025 923         174.455  2025  55 2.375
2026 992         187.540  2026  58 2.498
2027 1.067 201.605  2027  61 2.628
2028 1.147 216.725  2028  64 2.765
2029 1.233 232.980  2029  68 2.909
2030 1.325 250.453  2030  71 3.060

En kötümser tahminle 2018 yılı sonuna kadar 195; 2023 yılı sonuna kadar 438 ve 2030 yılı sonuna kadar da 964 Türk tescilli yolcu uçağı Türk şirketlerinin filolarına dahil olacaktır. Benzer olarak 2018 yılı sonuna kadar 12; 2023 yılı sonuna kadar 23; 2030 yılı sonuna kadar da 44 kargo Türkiye envanterine katılacaktır.

Hepinize, sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir hafta dilerim. ■


Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159