24.02.2014, 11:38

Ulusal Yatırım, Ulusal Maliyet…

Ülkelere not veriyorlar, ülkelerin risk puanlarını duyuruyorlar, ülkelerin kırılganlıklarını hesaplıyorlar… Bu sonuçları o ülkelerin vatandaşları, ulusları yaratıyor.

Geçen hafta TÜSİAD, MÜSİAD, TİM, TOBB birleşmesinin ulusal gücünü gördük, Bulgaristan'dan geçiş belgelerini almıştık, 120 bin tane. Eğitimli güç, deneyimli güç, görgülü güç, ulusal güç ile bu başarıyı elde ettik.

TÜSİAD, 2012 yılının PISA Sınavı sonuçlarını değerlendirdi. Hatırlarsınız, PISA sınavı ortaöğretim öğrencilerinin katıldığı uluslararası bir sınav. Bu sınavda ülkemiz kötü sonuçlar almaya devam ederken, bazı ülkelerin ise sonuçları hızla iyileştirmekte olduklarını izliyoruz.

Bilgiyi kullanmak konusunda öğrencilerimiz güvensiz. Öğrendiklerini uygulamak konusunda tamamen beceriksiz. Bu durum, 10 yıl ilerisi için çok önemli bir uyarı: bu çocuklarımız iş hayatına girdiklerinde hangi beceri ile katma değer yaratacaklar?

Dolayısıyla konu, ekonominin yüzde 60'ını temsil ettiği için TÜSİAD'ın görevi, yükümlülüğü… TÜSİAD, görevini, kamuoyuna sunmakla sınırlayamaz, sınırlamamalı.  

Taşıma dünyasının ve değerli lojistik şirketimizin beklentisi de aynı. Lojistik sektörünün birinci ihtiyacı eğitimli ve becerikli insan gücü. İstihdama uyumlu olacak yani.

Finansman bolluğu kesilince, verimlilik tekrar ön plana çıkınca, daha da önemlisi bolluğun geri gelmeyeceği de anlaşılınca en önemli yapısal konumuz olan eğitimi konuşmaya başladık. Eğitimin istihdama uyumlu olmasını da dile getiriyoruz.

"Sivrisinekten kurtulmanın doğru yolu bataklığı kurutmaktır" derler. Çalışma yaşındaki nüfusumuzun yüzde 70'i orta öğretim mezunu bile değil. Bu nüfus içindeki yüksek öğrenim mezunlarımız Güney Kore'nin yüzde 20'si kadar. Tüm STK'ların Milli Eğitim Bakanlığı ve
Kalkınma Bakanlığı ile koordineli olarak icraat göstermesi gerekiyor.

Kuzey Afrika, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya coğrafyasında geçerli olan iyi durumumuz Dünyada aynı seviyede değil. Finlandiya'da eğitim ulusal, erişim tabana yayılmış, okullar birbirine denk, sınıfsal fark kaldırılmış.

Eğitime erişimi biz de tabana yaymalıyız. Yıllığı 30 bin TL olan ilkokullardaki eğitimi, 40 bin TL olan liselerdeki ve 50 bin TL olan üniversitelerdeki öğretimi ülke geneline yaymamız, çağdaş uygarlık düzeyine erişmemizi mümkün kılacak.

Eğitimli insanın değeri de bu maliyetle oluşuyor zaten. Peki, kim ödeyecek?

Ulusal yatırım ve ulusal maliyet dönüşerek ulusal performans ve ulusal not olacak. 

Şimdi ödediklerimiz bu maliyetler zaten…

… Ulusal sonuç, iyileşecek! ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159