11.11.2013, 16:36

Verimlilik kaynaktan daha büyük gereklilik

1938 yılının 29 Ekim günü Türkiye Cumhuriyeti’nin 15. yılını kutlamıştık. Osmanlı İmparatorluğu ile beraber Alman, Avusturya-Macaristan ve Rus imparatorluklarının yıkıldığı ve imparatorluk döneminin kapandığı 1. Dünya Savaşı’nın arkasından kurduğumuz cumhuriyetin ilk yılları idi.

Bu bayramdan 11 gün sonra, 10 Kasım 1938’de, cumhuriyetimizin tüm süreçlerinin yöneticisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa uğurlamıştık.

Her 10 Kasım’da, ekonomik adaleti bozuk dünyanın sürüldüğü kimliksizliğe karşı koymaktaki en büyük simgemizi saygı ile anıyoruz.   

Geçen hafta verimliliğin tasarruf olduğunu dile getirmiştik.  Marmaray toplu taşımayı hızlandırdığı için bir verimlilik örneği. Boğaz Demiryolu Geçişi’ni de çabukça tamamlamalıyız. Londra-Pekin’e bağlanacak ve Trans-Sibirya Demiryolu’nun rakibi doğacak.

 * * *

Navigasyon donanımı imal edenler incelemişler; dünyada günlük trafik kaybı 8 saatken Türkiye’de 12 saat. 

“Dünyada bin kişiye 143 motorlu araç (motosiklet dahil) düşerken, Türkiye’de 233 adet motorlu araç (motosiklet dahil) düşüyor“ demeyin; 233 adet motorlu aracın sadece 9 tanesi minibüs ve otobüs, yani toplu taşıma aracı; hayret etmeyin. Böyle olunca da trafikteki kayıp  dünya ortalamasının yüzde 50 üzerinde oluveriyor. İşte bu nedenle toplu taşıma  verimlilik ve tasarruf ve de demiryolu etkin unsur.

Verimlilik şart, tasarruf şart.

Nüfüsumuzun yüzde 70’i ilköğretim mezunu, taşıma dünyası da en iyimser bakışla böyle. Yenilikçilik (innovasyon) liginde Letonya, Litvanya, Bulgaristan, Romanya ve Makedonya’dan sonra sonuncuyuz.

Her yıl trafik hasarlarına harcadığımız yüzde 2 GSYH’yı Ar-Ge’ye harcasak AB ortalamasına geliyoruz, oransal olarak. 

İzmir İktisat Kongresi’nde sunuldu; 2011- AB Yenilik Karnesi’nde en kötü puanımız İK Yatırımları.

Bu sonuçlar; İK’nın insan kaynaklarına hiç yatırım ve iyileştirme yapmadığının aynasıdır! Zaten İK çatı örgütünün adı PERYÖN. Bu da gösteriyor ki: Personel yöneticileri, ‘Kaynak Yönetimi’ne geçmediler hala!

 * * *

İyi haber vereyim: 

AB KOBİ’leri yılda yüzde 30,3 yenilik yaratıyorlar, Türkiye KOBİ’leri yüzde 28,2. Organizasyon ve Pazarlama yeniliği kaleminde AB yüzde 39, Türkiye yüzde 50! Tebrikler KOBİ’lere.

Ama ürün ve süreç yeniliklerinde AB yüzde34 iken Türkiye KOBİ’leri yüzde 30’da kalıyor, zor tabii. Çünkü bu yenilikler temel bilimlere ve matematiğe dayanıyor.

Verimlilik artıyor, tasarruf artıyor. Verimlilikten ve tasarruftan girişimciler ve iş adamları doğrudan yararlanıyor.  İK onların görevlisi,  aslında! ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159