30.06.2014, 17:10

Yazın da önce taşıma güvenliği

Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte üzücü trafik kazası haberlerinde artış yaşanmaya başlandı. Ne yazık ki sürmesi beklenen bu olumsuz konu üzerinde durmak istiyorum.
Bizim gazetemiz, daha çok taşıma profesyonellerine hitap ediyor. Ticari olmayan araç kullanımları bizim konumuz olmuyor, ama trafik ortak konumuz. Bir de taşımacılık yapan insanlar da mesleki faaliyetleri dışında birer özel araç kullanıcısı. Onların da trafik konusunda, bu yönüyle de dikkatli olmaları gerekiyor, ama ticari taşımalar tabii ki öncelikli ve önemli. 

Yola sağlam çık!

Gazetemizin geçen sayısında Brisa’nın “yola sağlam çık” TIR’ı konu edildi. Bu TIR’ın İstanbul Otogarı’nda otobüs şoförlerine ücretsiz hizmet sunması çok iyi. Trafik kazaları, hepimizin ortak sorunu olduğu gibi ticari araçlara ilişkin taşıma güvenliği de öncelikle taşımacılar olmak üzere otobüs üreticileri ve taşımaya katkı veren diğer tüm paydaşların ortak sorumluluğu. 

Yaza bakış

Tarifesiz turizm taşımacılarının sezondan memnun olduğunu öğrendik. Yoğun dış turizm nedeniyle bu olumlu durumun Ramazan ayında da sürmesi beklenebilir. Tarifeli şehirlerarası taşımacıların memnuniyetiyse daha az gibi gözüküyor. Üstelik Ramazan ayında bunda canlanma olmaz, tersine azalma bile olabilir. Bu nedenle onlar için Ramazan Bayramına doğru esas sezonun açılacağını düşünebiliriz. Tabii, ondan sonra da iki ayı bulmayacak çok yoğun bir dönem beklenecektir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin iki turu da ayrıca ek bir talep yaratabilir. İşte, bu yoğun dönemde artan talebi karşılamak için yarışacak yolcu taşımacılarının çok dikkatli olması, taşıma güvenliğinden taviz vermemesi gerekiyor. 

Uykulu-uykusuz şoför

Trafik ortamının çok faktörlülüğünü bilmeyen yok. Bazıları diğer faktörlerin payını abartmaya çalışsa da esas olan sürücü. Sürücülerin (nicelik anlamında değil, ama nitelik anlamında) yeterli olması ve kurallara uyması çok önemli. Tabii, yoğun seyahat talebinin olduğu günlerde yorgun ve uykusuz araç kullanmamaları gerekiyor. Burada sürücülerin ‘uykusuz’ olmamasını istiyoruz. Peki, ‘uykulu’ mu olsunlar? Uykulu derken, ‘uykusunu almış’ demekse iyi de, ‘uykusu gelmiş’ demekse kötü. Keza ‘uykusuz araç kullanmasınlar’ dediğimizde ‘uykusunu almış, uyku ihtiyacı olmayan’ demek istiyoruz. 

Alkollü şoför

Alkolün, özellikle de belirli bir limit üzerindeki alkolün sürüş yeteneklerini olumsuz etkilemesi nedeniyle yasaklanması gayet yerinde. Trafik açısından alkolün durumu sadece bu. Diğer bakışlar trafiğin konusu değil. Başka nedenlerle alkole tümüyle karşı olmanız trafiği ilgilendirmez. Bu nedenle, belirli bir limit uygulanıyor. Ticari araçlar için sıfır alkol veya diğer sürücülerden daha düşük limit şeklinde uygulamalar var. Şüphesiz ki trafikte sıfır alkol daha iyi ama…

Diğer faktörler

Geçen gün bir gazetede ilginç bir haber yer aldı. Bazı yanlışlar trafikte düşük alkolden daha fazla olumsuzluk yaratıyormuş. Örneğin cep telefonu kullanımı. Bırakınız konuşmayı, yolda mesaj yazanlar bile var. Telefonun elde tutulup konuşulması daha kötü olabilir, ama yasak olmayan, suç da teşkil etmeyen kulaklık-mikrofon düzeniyle konuşmak da zararsız değil. O da dikkat dağıtıp limitli alkolden daha fazla kazalara neden oluyor. Bu nedenle, trafikle ilgili tüm hususlara kişisel yargılarımıza takılmadan yaklaşmalıyız. 
Geçtiğimiz günlerde, Doğu Karadeniz bölgesinde, polisin, 13 yaşındaki bir sürücüyü araç kullanırken yakalayıp işlem yaptığı haberini gördüm. Sadece yaşının küçüklüğü değil, buna da bağlı ehliyetsiz araç kullanımı söz konusu. Polisin yaptığı cezalandırmaya, babası çok tepki göstermiş. İddiasına göre, çocuğu üç yıldır çok iyi araba kullanıyormuş. Yani 10 yaşından beri… Ona göre yaşın ve ehliyetin hiç önemi yok. Öyleyse yaş ve ehliyet şartını kaldırıp iyi araba kullanma şartını mı koyalım? Bunun ölçüsü ne olacak ve nasıl belirlenecek? İyi araba kullanmanın asgari ölçüsü ehliyet değil mi? Bir de yaşa bakmadan ehliyet verilebilir mi? 
Kızgın baba ceza sonrasında da çok öfkeliydi; kendisine çok büyük bir haksızlık yapılmış gibi tepkiliydi. Hatasından ders almak, özür dilemek şöyle dursun; az sonra arabayı tekrar çocuğuna kullandıracağını söyleyerek adeta intikam almaya kalkmış. 
Böyle bir kültürde insanları trafik açısından iyileştirmek hayli zor. Bazıları trafik eğitimi istiyor. Bu babanın trafik bilgisi konusunda eksiği yok. Eksiği trafik kültüründe. Onun da kazandırılmasının yolu trafik eğitimi değil. İsteyen kızabilir ama ceza uygulanması yanlışların önlenmesi bakımından trafik eğitiminden daha etkili. Belki de gerçek trafik eğitimi. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159