İcracı bir SEKTÖR MECLİSİ istiyoruz

2017 yılını birçok zorlukla geride bırakan karayolu yolcu taşımacılarının, 2018 yılından beklentileri çok büyük. Bu beklentilerin büyük çoğunluğunu kamudan istekler oluşturuyor. 

Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Genel Sekreteri Mevlüt İlgin, 2017 yılında yapılan çalışmaları ve 2018 yılında yapmayı planladıkları çalışmaları TAŞIMA DÜNYASI’na anlattı.  

En önemli çalışma Yönetmelik 

2017 yılının öne çıkan en belirleyici noktasının Yeni Karayolu Taşıma Yönetmeliği çalışmalarının olduğuna dikkat çeken Mevlüt İlgin, “Yönetmelik çalışması sırasında da merkeze alınan husus, gerek Bakanlık gerekse sektör tarafından belge sayısının azaltılması veya birleştirilmesi. Yönetmelikle ilgili Bakanlık yetkililerinin katıldığı bir çalıştay gerçekleştirdik. Bu çalıştaya sektörü temsil eden federasyonlar, dernekler ilgiyle katıldı. İki gün boyunca Yönetmeliği konuştuk. Bakanlığın yapmak istedikleri ile sektörün beklentileri konusunda bir uzlaşı sağlandı. Çalıştayın dışında da Bakanlık ile birçok kez bir araya geldik. Bakanlığın ifade ettiğine göre, 200 dolayında toplantı düzenlendi” dedi. 

Yönetmeliğe müdahale 

Karayolu Taşıma Yönetmeliği’ne çok emek verildiğine dikkat çeken İlgin, “Daha sonra, nereden kaynaklandığını bilmediğimiz, sektörden olduğunu düşünmediğim bir müdahale oldu. Turizm taşımacılarının bu süreçte çok ciddi itirazları oldu. Bu itirazlara benim de hak verdiğim tarafları oldu. Belge birleştirilmesinde yurtiçi ve yurtdışı tarifeli, yurtdışı tarifesiz ve yurtiçi tarifesiz şeklinde olması daha doğru olacaktı bize göre. Nasıl olduysa, bu belgelerin birleştirilmesi askıya alındı. Bakanlık bürokratları bu kadar emek verdiler, bu konuda çok uzun süre çalıştı, mesai harcadı ve 53 belgeden 13 belgeye düşürülmesi konusunu övünme payı yaptılar. Daha farklı siyasi etkilerin olduğunu da düşünüyoruz. Şu an Başbakanlığa sunulan Yönetmeliğin son halini bilmiyoruz. Sürpriz düzenlemeler gelebilir de. Ama eğer belge düzeni kaldıysa, bütün emeklere yazık olacak. 2017’nin en önemli gelişmesi buydu” dedi. 

Havaalanından otogarlara 

2017 yılında en haksız düzenlemenin havaalanlarından otogarlara yönelik yapılan taşımalarla ilgili düzenlemenin olduğunu belirten İlgin, “Yıl içinde en çok havaalanları işletmecilerine karayolu taşımaları izni verilmesine itiraz ettik. Sivil Havacılık Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, bu uygulamaya yönelik davayı Danıştay’a açan da tek TOFED oldu.  Dava sürüyor. ‘Biz herkesin kendi işiyle ilgilenmesi gerektiğini, kara taşımacılık alanının temsilcisi olarak bu alandaki hizmet sürecini biz yaparız’ vurgusunu sık sık yaptık. Sivil Havacılık Yönetmeliği’nde, ‘çevre il’ deniliyor, ama bunun bir ölçüsü yok. Türkiye’nin bütün havaalanlarında, havalimanı işletmecisi kimse, o imtiyazı bir tek şirkete verebilecek. Bence bu düzenleme Sabiha Gökçen için yapılmadı sadece. Türkiye’deki bütün havalimanları ile alakalı. Ama öncelikle üçüncü havalimanı için bir prova niteliğinde bir düzenleme oldu. Hatta üçüncü havalimanını yapan şirkete sanki, ‘size bir kıyak daha yapıyorum’ denilerek bu düzenleme hayata geçirildi. Siz havalimanını işletin, bu gelirler size yetmiyorsa kara taşımacılığını da siz yapın deniliyor adeta. Tek bir şirkete bu taşıma yetkisinin verilmesi Türkiye Cumhuriyeti’nin dayandığı tüm yasalara da aykırı. Serbest piyasa kuralları, rekabet ortamı bu düzenleme ile ortadan kaldırılıyor. Bizim beklentimiz açtığımız dava ile yargının herkesin kendi işini yapması ile ilgili karar vermesi” dedi. 

2018 Mart’ta İzmir Bölgedeyiz

2017’de TOFED’in yaptığı çalışmalardan en önemlilerinden birinin Diyarbakır Bölge Toplantısı olduğunu dile getiren İlgin, “Toplantımıza Karayolu Düzenleme Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Gürses katıldı ve önemli açıklamalar yaptı. Bu toplantıda hedeflenen konulardan biri göçmenlerin taşınmasıydı.  Doğu ve Güneydoğu bölgesi 3 milyon dolayında göçmeni barındırıyor, ama bu göçmenlerin hareketliliğinden faydalanılamaması çok ciddi bir sorun.  Göçmenlere verilen kimliklerle ilave izinler getirilmiş, ama bu sorunlar devam etmiş. Bu göçmenlerin taşınmasında, firmalar cezalarla karşı karşıya kalmış. Bu insanların taşınmasına yönelik düzenlemelerin yapılması, enine boyuna tartışıldı. Haksız ve yıkıcı rekabet ile korsan taşımacılık konusunda da görüşler dile getirildi. Bunun önlenmesi için çareler konuşuldu. Sektör mensupları, maliyetlerin aşağıya çekilmesi noktasında, bölgede başlayan işbirliğinin diğer illerde de hayata geçirilmesinin önemini vurguladılar. İkinci bölge toplantısını 2018 Mart ayında İzmir’de gerçekleştireceğiz” dedi.  

Hedeflerimizin yüzde 70’i tuttu 

Mevlüt İlgin, bu yıl planladıkları çalışmaların yüzde 70’ini gerçekleştirdiklerini söyledi: “TOFED açısından baktığımızda ise hedeflerinin yüzde 70’ini gerçekleştirmiş durumdayız. Ulaştırma Bakanlığı, Başbakanlık, Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı, İçişleri Bakanlığı, EPDK, TİKA, Belediyeler Birliği ile çok ciddi çalışmalar yürütülmüş ve sektörün sorunlarının iletilmesinde çok önemli görevler üstlendi. Bu çalışmaları yürütürken de diğer sivil toplum örgütleri ile birlikte hareket edilmeye de özen gösterildi.” 

Sivil Havacılık’ta geri adım 

TOFED Genel Sekreteri İlgin, 2018’den beklentilerini de şu şekilde sıraladı: “2018 yılından beklentimiz ise Sivil Havacılık Yönetmeliği’ndeki yanlış ve haksız düzenlemenin geri çekilmesi olacak. Yanlış hesabın Bağdat’tan değil, yargıdan dönmesini bekliyoruz. Bizim öğrendiğimiz kadarıyla Sivil Havacılık Yönetmeliği hazırlanırken Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü’nden de görüş alınmış ama yine de verilen görüşler dikkate alınmamış.

Yolcu Taşımacılığı Danışma Kurulu 

Bir diğer beklentimiz ise Karayolu Yolcu Taşımacıları İstişare Kurulu’nun bir an önce kurulması. Üstelik Karayolu Düzenleme Genel Müdürü Sayın Saim İlçioğlu’nun da resmi yazıyla buna, ‘uygundur’ demesi. TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi de bu kurulan kurulması için kararlar aldı. Sivil Havacılık Yönetmeliği de bu kurulun gerekliliğini bir kez daha gösterdi. Bu alana yönelik yapılacak düzenlemelerin bu kurulda görüşülmesi ve danışılması daha sonra oluşabilecek mağduriyetleri de önleyebilecek. Bu kurulda tüm taşıma modlarının temsil edilmesi de avantaj sağlar, Ulaştırma Bakanı’nın işini kolaylaştırır. Sivil toplum örgütlerinden gelecek tepkileri de hafifletir. Taşıma modları birbirinin rakibi değil, birbirini tamamlaması gereken unsurlardır. 2018’de bu kurulun kurulmasını özellikle takip edeceğiz.

İcracı MECLİS istiyoruz 

Bir başka konu da TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi. Sektör meclisi öncesinde, meslek örgütü sayılmamız adına birçok kez başvurularda bulunduk. Birçok mesleğin bugün geçerliliği kalmadığı halde, odaları varken sektörümüz böyle bir mesleki yapılanmadan mahrumdu. Yolcu taşımacıları olarak bizim de bir meslek örgütüne kavuşmamız gerekiyordu. Örgütlenme talebimizi çok yüksek dile getirdik, talebimiz de çok konuşulmaya başlanınca TOBB bizi, lojistik bölümünden ayırarak Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisini önerdi. Biz, icracı bir meclis olmasını istedik, kabul edildi. Şimdi sektör meclisinin çatı örgütü olmadığına yönelik eleştiri getirenlere ‘meclis üyeleri atama ile değil, seçimle gelsin’diyoruz. Seçimle oluşan meclisler icracı meclislerdir. İcracı meclis birtakım yetkilere sahip meclistir. Biz ağlama duvarı gibi toplanıyoruz, dağılıyoruz. Biz seçimle gelmiş icracı bir meclis yapısı istiyoruz.  Bu seçim yarışında en öne çıkacak örgüt de TOFED’dir. Çünkü TOFED, Türkiye çapında örgütlenmesini tamamlamış tek örgüttür. Diğer örgütlere de saygı duyuyoruz, TOFED’in çabası ile kurulan sektör meclisinin işler hale getirilmesini istiyoruz. TOFED’in talebi ile kurulan meclisin başkanı TOFED’den değil. Biz ağlama duvarı yerine bazı yetkilere sahip icracı bir meclis istiyoruz. Bir yıl vadeli verilen bu söz, 10 yıldır hayata geçirilmedi. Sektör meclisi icracı bir yapıya kavuşturulmazsa, TOFED, 2018 yılında meclisten çekilmeyi göze alacak. O gün bize söz veren TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu sözünü  tutmalı. Biz TOBB dışında bir yapı oluşturmak istemiyoruz. Bu isteğimiz UYOF Başkanı Sayın İmran Okumuş’un da talebini karşılıyor. Hükümet nezdinde de bu talebimizi hayata geçirmek için birlikte hareket edelim.

İstanbul Otogarı yerinde kalmalı 

“Terminaller konusunda da 2018 yılında sektörün görüşlerinin alınacağı bir yapının kurulmasını talep etmeye devam edeceğiz. İstanbul’da yapılması planlanan otogarlar, terminaller konusunu sektör hep gazetelerden öğreniyor. Ben Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile son bir ayda yaptığım görüşmelerden biliyorum, İstanbul içinde planlanan otogarlarla ilgili bir karar alınmış değil. İstanbul Otogarı’nın süresi bir rivayete göre 5 Mayıs 2019’da bitiyor, ama bizim elimizdeki tutanağa göre 30 Eylül 2019’da bitiyor. Sektörün en önemli talebi İstanbul Otogarı’nın yerinde kalması. Kim işletirse işletsin, bu otogar yerinde kalmalı. Eğer süre bitiminde bu otogarı belediye işletecekse esnafın hakları dikkate alınmalı. AVTER’in talebi, fazla yatırımdan dolayı buranın işletilmesine yönelik sürenin uzatılması yönünde. Otogarın yerinde kalmasına yönelik karar neredeyse kesinleşmiş gibi görünüyor.   

Son söz olarak 2018 yılında kamunun ve belediyenin, sektörün sesini daha çok duyduğu ve taleplerini hayata geçirmede daha çok destek verdiği bir yıl olmasını diliyorum. Tüm sektörümüzün yeni yılını kutluyorum.” ■