16.06.2014, 14:04

Akaryakıtta ucuzluk mümkün mü?

Özellikle de şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüsçüler, sık sık maliyet artışlarından şikayet eder. Bunun da en çok dillendirilen kalemi akaryakıt maliyetleridir. Ve derler ki “biz Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz”. Ara sıra ikinciliğe veya üçüncülüğü düşsek de akaryakıt fiyatında birinciliğimiz esastır. Peki, akaryakıt fiyatları ucuzlayabilir mi? ‘Evet’ ise nasıl?

Sorun genel…

Akaryakıtı sadece şehirlerarası otobüsçüler değil, turizm taşımacıları ve kentiçi dahil tüm karayolu taşımacıları kullanıyor; ayrıca tüm yük taşımacıları… bunun ötesinde tüm özel otomobiller. Karayolu dışındaki deniz, hava ve demiryolu araçları da kullanıyor. Bu genelleme bile az. Tüm taşımalarda kullanılan akaryakıt bile toplam tüketimin çok büyük kısmı değil. Sanayi, enerji, tarım gibi büyük kullanım alanları da var. 
Otobüsçünün farkı

Bazı kullanımlar bazı kolaylıklar yoluyla daha ucuz akaryakıt kullanabildiği için şikayetleri fazla değil. Bazı kullanımlar -ki buna belediyenin belirlediği fiyatlarla taşıma yapan kentiçi yolcu taşımacıları dahil- maliyet artışlarını ücretlere daha kolay yansıtabiliyor. Olan serbest piyasa koşullarına göre çalışıp taşıma ücretini kolayca arttıramayanlara oluyor. Burada da insanlara tek tek bilet satan ve akaryakıtta kolaylıkları bulunmayan tarifeli şehirlerarası otobüsçüler en zorda gibi… 

Akaryakıt maliyet kalemleri

Akaryakıtın özü olan petrol uluslararası piyasalarda, borsalardan alınıyor. Fiyatı serbest piyasada belirleniyor. Sonra onun nakliyesi gerekiyor ki ilave maliyet. Arkasından rafinerilerde işlemenin maliyeti ekleniyor. Sonra ana bayiler devreye giriyor. Alıp taşıtıp bizim akaryakıt aldığımız istasyonlara geliyor. Hepsinin maliyeti var, hepsi de ayrıca kâr koyacak. Devletin payı dışında durum bu. ‘Rafineri bizi kazıklıyor’ diyenler işlenmiş ürün de ithal edebiliyor, yani serbest piyasa büyük ölçüde geçerli. Önemli bir ucuzlatma kalemi yok. Sadece dağıtıcıların yüksek kâr ettiği, yeterince rekabet etmedikleri iddiaları bence haklı. Bir kuruş, nadiren de iki kuruş farkla hepsinde aynı fiyat. Devlet tavan getirince kısmi bir ucuzluk olabiliyor. 

Devletin aldıkları: KDV

Devlet akaryakıttan iki vergi yoluyla pay alıyor: KDV ve ÖTV. Akaryakıtta KDV yüzde 18. Bu, ülkemizde temel KDV oranı, yani sadece akaryakıtta değil, pek çok üründe aynı oran var. Düşerse hepsi etkilenecek. Bu oran Dünya’daki benzerlerinden yüksek değilmiş. KDV gelirleri toplam vergi gelirlerinin bir bölü üçü. Yüzde 18 KDV oranının önemli ölçüde düşürülmesi büyük kayıp yaratacak. Bu nasıl telafi edilecek? Bazıları, ‘düşünce kayıt dışılık azalır, gelir artar’ diyebilir. KDV gelirinin yüzde 60’tan fazlası ithalatta alınıyor ve kaçak yok. Yurtiçindeki kısmı ne kadar arttırabilirsiniz? Üç-dört misline çıkarmak mümkün mü? Değil! 

Devletin aldıkları: ÖTV

Önce, KDV düşürülmesinin kaybı ÖTV artışıyla karşılanabilir mi? Zor, hatta imkansız. Ülkemizde ÖTV, pek çok üründe hayli yüksek. Yurtdışında ÖTV’si olmayan ürünler bizde ÖTV’li. Dolayısıyla daha da arttırmak mümkün değil. Üstelik bu artış bu mallarda kaçağı arttırabilir. 
ÖTV’nin alındığı en önemli kalem zaten petrol. KDV oranı olan yüzde 18’i düşürdüğünüzde akaryakıt ÖTV’si artmak zorunda. Böyle olunca şimdikine göre daha az KDV ve çok çok ÖTV ödeyerek şimdikinden pahalı akaryakıt alırız. Bu işte kazanç yok! 
Bazıları da ‘ÖTV’nin KDV’si alınmasın’ gibi hesaplar önerir. Diyelim ki ÖTV 100 lira; 18 lira KDV’siyle birlikte etti 118 lira. ÖTV’ye KDV uygulamayıp kaybı telafi için ÖTV 118 lira yapılırsa ne değişecek. 

Sonuç

Pahalı olun akaryakıtın ucuzlaması için kolay formül yok. Tıpkı deniz ve havayolunda olduğu gibi sadece bazı akaryakıt kullanımlarına vergisiz ve az vergi mümkün mü? Evet! Ama herkes bu ucuzluktan faydalanmak isterse yukarıda anlattığımız genel duruma döneriz.
Bu nedenle akaryakıt maliyetlerinde yapılabilecek en büyük iyileştirme, önümüzdeki birkaç yıl ÖTV artışı yapılmaması, mevcut litre başı ÖTV’lerin korunmasıdır. Böylece yıl be yıl küçük iyileşmeler olur.  Üstelik de bunun kaybına katlanılabilir. Aslında gelirde kayıp olmaz, gelir artışı kaybedilir. Bir de akaryakıt satıcılarının biraz rekabet etmeleri işi kolaylaştırır büyük ölçüde. 

Bu yazıyı Şükrü Kızılot Hoca’nın yazılarından faydalanarak hazırladım. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159