04.11.2013, 12:11
Ömür bereketi
Takdir edilen, değer verilen, umut bağlanan insanlar için “Allah ömür bereketi versin“ deriz. Zamanını, enerjisini, öğretimini, deneyimini yararlı ve akıllı kullanmasını beklediğimiz kişinin başarısına ihtiyaç o kadar büyüktür ki; Yaradan’ın da yardımcı olmasını, bir tersliğe meydan vermemesini dileriz.
Yani israfı ortadan kaldırmayı hedefleyerek verimlilik dileriz.
Çok ve çok dua etmemiz gerekiyor!
Toplumsal yaşamda verimlilik, bireylerin eğitimi, öğretimi ve deneyimi ile gerçekleşiyor. Sürdürülmesi ahlaka dayanıyor. Ulusal verimlilik de böylece gerçekleşiyor. Geçen haftalarda Japonya’nın, Almanya’nın ulusal verimliliğinin üstünlüğünden bahsettik; bizim 3 veya 5 katımız.
Japonya, okuma-yazma bilmeyen sonuncu vatandaşını 1890 yıllarında gömmüş. BM okur-yazarlık listesine göre 127 ülke içinde Türkiye 52. (88,3 puan). Bulgaristan 12. (98,2), Yunanistan 18. (97,5) iken; Doğu komşularımız İran 75. (77), Ürdün 47. (89,9), Suriye 64. (82,9). Irak, demokrasi daha yeni götürüldüğü için, bu listede yok bile. Bizden az iyi olanlar Katar, Malezya, Ürdün iken; az kötü olanlar Surinam, Endonezya, Bahreyn...
Şimdi bu konuda yeni bir hedefe yönelelim;
Eğitime, öğretime, deneyime maddi değeri biçenler İnsan Kaynakları (İK) yöneticileri.
İK yöneticileri, iş ve eleman bulma aracılığını yapmak çabasıyla yüzlerce internet sitesi açtılar. Buldukları sonuçlardan memnun olmuyorlar çünkü aradıklarını bulamıyorlar.
Bulduklarını, şirketlerine yarar düzeye getirmek için harcadıkları zamanın ve mali kaynakların ulusal toplamı hakkında bilgi üretmiyorlar. Fayda/Maliyet performanslarını değerlendirebileceğimiz platformları yok.
İK eğitiminin sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı. Şirketlerdeki İK yöneticileri bu Bakanlığın müşterileri. Kamu, öğrenci başına yılda 39 (otuz dokuz) TL kaynak gönderebilmekte. Bu rakam, GSYH’nın yüzde 4’ü kadar. OECD ortalaması yüzde 5.
Yine kurtarmaz, demek ki bizde GSYH da çok düşük. 5 puan kaç TL edecek ki!
Yönetsel bütünlük açısından etkin bir adım olan Türkiye’de Eğitimin Finansmanı Bilgi İşlem Sistemi (TEFBİS) 2011 yılında kurulmuş ve henüz bir rapor oluşturmamış.
İK yönetiminin toplam yıllık eğitim harcamasını nereden bulabileceğiz? Onların da bir xxBİS kurmaları gerekir ki, ulusal harcamayı bilebilelim. Bu bilgileri Sabancı Üniversitesi’nden aldım, “Eğitim İzleme Raporu - 2011“.
Eğitimin ve öğretimin yönetilmesinde bütünsel yaklaşım yok ve israf yüksek; hem zaman hem de imkan israfı.
Eğitimin performansı zaten Katma Değer düşüklüğümüzde ortaya dökülüyor.
Sürecin başarısı Kaliteli Emekte.
Kaliteli emeği kullanan sanayinin, üretimin, hizmetlerin yöneticileri ne yapacaklardır ki emek tedarikinin kalitesi yükselsin, maliyeti iyileşsin, finansmanı sağlansın, kalitesi sürdürülür düzeye gelsin?
İK sorumlu ve yükümlü.
Yoksa…
İnsani Gelişmişlik Endeksinde en iyi Norveç 955 puan, Dünya 694 puan, Türkiye 722 puan. Türkiye’den biraz iyisi Ermenistan, biraz kötüsü Cezayir, dikkat!
Memnun olmak düşünülemez.
İnsan Kaynakları Şurası doğabilir, kolaylıkla…
Verimlilik tasarruf demektir.
Verimliğinizin her konuda arttığı haftalar dilerim. ■
Yani israfı ortadan kaldırmayı hedefleyerek verimlilik dileriz.
Çok ve çok dua etmemiz gerekiyor!
Toplumsal yaşamda verimlilik, bireylerin eğitimi, öğretimi ve deneyimi ile gerçekleşiyor. Sürdürülmesi ahlaka dayanıyor. Ulusal verimlilik de böylece gerçekleşiyor. Geçen haftalarda Japonya’nın, Almanya’nın ulusal verimliliğinin üstünlüğünden bahsettik; bizim 3 veya 5 katımız.
Japonya, okuma-yazma bilmeyen sonuncu vatandaşını 1890 yıllarında gömmüş. BM okur-yazarlık listesine göre 127 ülke içinde Türkiye 52. (88,3 puan). Bulgaristan 12. (98,2), Yunanistan 18. (97,5) iken; Doğu komşularımız İran 75. (77), Ürdün 47. (89,9), Suriye 64. (82,9). Irak, demokrasi daha yeni götürüldüğü için, bu listede yok bile. Bizden az iyi olanlar Katar, Malezya, Ürdün iken; az kötü olanlar Surinam, Endonezya, Bahreyn...
Şimdi bu konuda yeni bir hedefe yönelelim;
Eğitime, öğretime, deneyime maddi değeri biçenler İnsan Kaynakları (İK) yöneticileri.
İK yöneticileri, iş ve eleman bulma aracılığını yapmak çabasıyla yüzlerce internet sitesi açtılar. Buldukları sonuçlardan memnun olmuyorlar çünkü aradıklarını bulamıyorlar.
Bulduklarını, şirketlerine yarar düzeye getirmek için harcadıkları zamanın ve mali kaynakların ulusal toplamı hakkında bilgi üretmiyorlar. Fayda/Maliyet performanslarını değerlendirebileceğimiz platformları yok.
İK eğitiminin sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı. Şirketlerdeki İK yöneticileri bu Bakanlığın müşterileri. Kamu, öğrenci başına yılda 39 (otuz dokuz) TL kaynak gönderebilmekte. Bu rakam, GSYH’nın yüzde 4’ü kadar. OECD ortalaması yüzde 5.
Yine kurtarmaz, demek ki bizde GSYH da çok düşük. 5 puan kaç TL edecek ki!
Yönetsel bütünlük açısından etkin bir adım olan Türkiye’de Eğitimin Finansmanı Bilgi İşlem Sistemi (TEFBİS) 2011 yılında kurulmuş ve henüz bir rapor oluşturmamış.
İK yönetiminin toplam yıllık eğitim harcamasını nereden bulabileceğiz? Onların da bir xxBİS kurmaları gerekir ki, ulusal harcamayı bilebilelim. Bu bilgileri Sabancı Üniversitesi’nden aldım, “Eğitim İzleme Raporu - 2011“.
Eğitimin ve öğretimin yönetilmesinde bütünsel yaklaşım yok ve israf yüksek; hem zaman hem de imkan israfı.
Eğitimin performansı zaten Katma Değer düşüklüğümüzde ortaya dökülüyor.
Sürecin başarısı Kaliteli Emekte.
Kaliteli emeği kullanan sanayinin, üretimin, hizmetlerin yöneticileri ne yapacaklardır ki emek tedarikinin kalitesi yükselsin, maliyeti iyileşsin, finansmanı sağlansın, kalitesi sürdürülür düzeye gelsin?
İK sorumlu ve yükümlü.
Yoksa…
İnsani Gelişmişlik Endeksinde en iyi Norveç 955 puan, Dünya 694 puan, Türkiye 722 puan. Türkiye’den biraz iyisi Ermenistan, biraz kötüsü Cezayir, dikkat!
Memnun olmak düşünülemez.
İnsan Kaynakları Şurası doğabilir, kolaylıkla…
Verimlilik tasarruf demektir.
Verimliğinizin her konuda arttığı haftalar dilerim. ■
15
açık
